TBMM Baþkaný Ýsmail Kahraman beyin himayelerinde Dolmabahçe Sarayý’nda üç gün (22-25 Eylül) süren bir sempozyum yapýldý.
“Doðumunun 174. Yýlýnda Sultan II. Abdulhamid Han ve Dönemi” konulu uluslararasý bir sempozyum.
Prof. Dr. Ýlber Ortaylý beyin koordinesinde yürütülen sempozyumda iki ayrý salonda 3 gün süren 9 oturum gerçekleþti. Tam 56 teblið sunuldu.
Her teblið kitap mahiyetinde bir konunun özeti mesabesindeydi.
***
Sempozyumun ilk gününde (22 Eylül) Dolmabahçe Muayede Salonu’nda ‘II. Abdulhamid Han Döneminden Ýzler Sergisi’nin açýlýþý yapýldý. Peþinden Medhal salonundaki açýlýþ törenine geçildi.
Açýlýþ töreninde Ýsmail Kahraman ve Ýlber Ortaylý beyler yaptýklarý konuþmalarda Sultan aleyhindeki bütün menfi propagandalara gerekli cevaplarý özet olarak verdiler.
Ayný gün akþam “Sultan II. Abdulhamid Han ve Dönemi Belgesel Gösterimi” icra edildi.
***
Sunulan tebliðler öyle medyada tartýþýldýðý ve kimi önyargýlýlarýn iddia ettiði gibi Sultaný tek yönlü ele alan tebliðler deðildi.
Aksine Sultan, müsbet-menfi her yönüyle ele alýndý. Sadece lehindeki görüþler deðil aleyhindeki görüþlere de yer verildi.
Mesela 23 Eylül günü yapýlan bir oturumun konusu sultana muhalefet idi. Jöntürklerden ulemaya kadar bütün muhalefet cephelerinden bahsedildi.
Yani sempozyum medyada tartýþýldýðý gibi tek yönlü deðil objektif bir sempozyumdu.
Hatta o kadar objektifti ki sultanýn musiki ve fotoðraf konulu oturumuna dindar gençlerden, ‘Biz onu dindar biliyorduk oysa batý müziði hayranýymýþ ‘ itirazlarý geldi.
***
Dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz?!
Sultan II. Abdulhamid dönemi olaylarýyla Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan dönemi olaylarýnda birebir benzerlik vardý.
Nasýl Erdoðan dönemi cumhuriyet tarihinin kalkýnmada ve ekonomide en parlak dönemiyse ayný þekilde Osmanlýnýn modernleþme ve kalkýnma alanýnda en parlak dönemi de II. Abdulhamid Han dönemidir.
Öte yandan Abdulhamid Han zamanýndaki iç ve dýþ muhalefetin birebir benzerini Erdoðan zamanýnda görüyoruz.
Tebliðleri dinledikçe Abdulhamid Haný devirmek için devlete sýzan Ýttihad ve Terakki ile Erdoðan zamanýndaki Paralel Yapý arasýndaki benzerlik de dikkat çekiyor.
***
Ýþin özü devletimiz güçlendikçe rakipleri onu durdurmak için tarih boyunca suikast dahil her yola baþvurmuþlar.
Abdulhamid Han günümüz þartlarýnda anlaþýlmasý zor tedbirler almýþ ama tebliðlerden saltaný boyunca Osmanlýnýn modernleþtiði, geliþtiði kalkýndýðý, ekonominin düzeldiði ve hatta kültür sanatta ilerleme kaydedildiði anlaþýlýyor.
Mesela o dönemde ilk kez çocuk dergileri yayýnlanýyor. 5-11 yaþ arasýndaki kýz çocuklarýnýn okula gitmeleri mecburi hale geliyor. Ýlginçtir ilk kez o dönmede 600 sayýyý aþan bir kadýn dergisi yayýnlanýyor.
***
Hülasa sempozyum, takip edenlere artýlarýyla eksileriyle Sultan II. Abdulhamid Han’ý tanýttý.
Tabii tebliðleri dinledikten sonra eksilerinin artýlarý yanýnda esamesinin bile okunmayacaðý ortaya çýktý desek abartmýþ olmayýz.
Sempozyumu organize edenler tebliðlerin ilerde kitaplaþacaðýný müjdelediler ki, eminim o eser Abduhamid Han hakkýnda temel kaynaklar arasýna girecektir.
Tarih bilgi ile belge ile konuþulmalý ve tartýþmalý, önyargý ile deðil.
***
Atatürk diyor ki, “Layýkýz dedik, dinle iliþiðimizi devlet olarak kestik. Cumhuriyetiz dedik, rejimimizi tehlikeye düþürmemek için saltanat devrini kötüledik, kazanýlmýþ büyük zaferleri bile birkaç satýrla geçiþtirmeye baþladýk. Latin harflerini aldýk, yeni kuþaklarý binlerce yýllýk geçmiþinin hazinesinden yoksun býraktýk.”(Atatürk’ün Fikir Kaynaklarý, Milliyet 15 Kasým 1974)
