Abdullah Gül istemeseydi bu kitaplar çýkmazdý!

Son bir yýlda eski Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’le alakalý iki kitap çýktý. Bunlardan birincisi Exeter Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gerald Maclean’in yazdýðý Abdullah Gül & The Making of the New Turkey (Abdullah Gül ve Yeni Türkiye’nin Oluþumu) kitabý. 2 Kasým 2014’de Yeni Þafak’ta “Ayný nakarat hep ayný ayný, yarýsý bayat!” isimli bir yazý yazmýþ ve þöyle demiþtim: 

“Gerald Maclean”ýn kitabýnýn son bölümünde kullandýðý dil týpký bir cemaat yazarý ya da Doðan medyasýnda yazan birinin görüþleri gibi. 2011 seçimlerinden sonra Erdoðan çok hata yapmýþ ama Gül”ün liderliði sayesinde bunlar aþýlmýþ. Yazar böyle diyor. Gül’ün ‘Seçim sonuçlarý her þey demek deðildir’ sözüne atýf yapan Maclean buradan da gene Erdoðan”a çakmýþ. Baþta New York Times olmak üzere bu tür medya organlarýnda çýkan yazýlarý da Erdoðan”ýn otoriter yönetimine örnek olarak vermiþ.

Gerald Maclean’a göre Erdoðan boþlukta biri. Ne reform yapmýþ, ne ekonomik kalkýnma. Youtube, twitter’ý kapatmýþ bir lider, hepsi o. Ayrýca yazarýn Gül’ü övmek için ona verilen Chattan House ödülünü göklere çýkarmasý da çok ilginç. Erdoðan bu ödüle layýk görülmediðine (!) göre dünyada bir kýymet-i harbiyesi yok.” 

Maclean kitap yayýnlanmadan önce yaptýðý açýklamada biyografiyi Abdullah Gül’ün bilgisi dahilinde yazdýðýný söylemiþti. Hatta Gül’ün kendisi ve çevresindekilerle konuþarak bilgi toplamýþ. Kitap Gül’ün filtresinden çekmiþ. Özeti neydi bu kitabýn: Erdoðan kötü, Gül iyi biri. Son 12 yýlda Türkiye’de iyi yapýlan ne varsa Gül sayesinde oldu. Kötü olan þeyler de Erdoðan’ýn eseri. Gül olmasa yeni Türkiye olmazdý.

Kitaptaki en kritik cümle þu: “Cumhurbaþkanlýðý süresi boyunca Abdullah Gül’ün enerjisi ve uluslararasý ünü Türkiye’yi öncü uluslararasý oyunculardan biri olarak kalmasýný saðladý.” Yazar kitabý Gül’ün bilgisi doðrultusunda yazdýðýna göre demek ki bu ifade onay bulmuþ.

Bir diðer kitap Ahmet Sever’in “Abdullah Gül ile 12 Yýl” kitabý. 17 Aðustos 2014’de Yeni Þafak’ta “Bir Yeni Türkiye Düþmaný Olarak Ahmet Sever”isimli yazý yazmýþtým. O zaman Sever’in medyada çevirdiði dolaplarý etraflýca yazmýþtým. Medya hakkýnda yazdýklarýmda bugüne kadar yanýlmadým. Ahmet Sever hakkýnda da yazdýklarým doðru çýktý. O yazýdan bir bölüm þöyleydi:  “Ahmet Sever’in medyadaki en yakýn ortaklarý da paralel örgüt mensuplarýdýr. Nitekim son Çankaya resepsiyonuna bu devlete açýkça ihanet etmiþ ne kadar Haþhaþi varsa çaðýran bizzat Ahmet Sever’dir. Devlet hafýzasýnýn kolay kolay unutamayacaðý bir ihanete imza atmýþtýr. Açýkçasý bu rezalete Abdullah Gül’ün de izin vermemesi gerekirdi. Bunu bilmiyorsa da bir açýklamayla bu durumu açýða kavuþturmalýydý. Daha iki gün önce Baþbakan Erdoðan’ý ölümle tehdit etmiþ Abdullah Abdülkadiroðlu isimli paralel örgüt mensubu Çankaya’ya nasýl davet edilebilir? Neresinden bakýlýrsa bakýlsýn bu olay skandaldýr. Yýllardýr Hakan Fidan’ýn ve Erdoðan’ýn kollarýna kelepçe takýlmasý için açýk mücadele edenler piþkin piþkin Çankaya’da aðýrlandý. Zaten bu skandal Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumlarýný çok rahatsýz etti. Ahmet Sever’in zaten yüksek devlet kademelerinde itibarý yoktu. Þimdi ise persona non grata konumunda...”

Sever’in kitabýný okuyunca insan gerçekten hayret ediyor. Gerald Maclean’in kitabý nasýl dýþ dünyaya yazýlmýþsa, bu kitap da iç kamuoyuna yazýlmýþ. Kitap Erdoðan’ý yerden yere vururken, Gül’ün ne büyük adam olduðunu iddia ediyor. Sever öyle skandal þeyler yazmýþ ki, Gül’e baþkasý istese bu kadar zarar veremezdi. En basitinden Ruþen Çakýr’ý tutuklanmaktan kurtarýp diðerleri için çýrpýnmayan bir lider var karþýmýzda. Madem Gül müdahale edebiliyordu da ne diye Nedim Þener, Ýlker Baþbuð vb gibi isimleri de kurtarmadý. Ayrýca Berkin Elvan konusunda bu kadar hassas olan Gül’ün, PKK’nýn katlettiði Yasin Börü hakkýnda tek kelime etmemesini de Ahmet Sever bir ara açýklar artýk.

Ahmet Sever’in bu kitabý ters etki yaptý. Aslýnda kitapla beraber Abdullah Gül’ü AK Parti’nin baþýna getirmek için operasyona giriþeceklerdi. Fakat heyhat. Beklenen olmadý. Baksanýza Aydýn Doðan’ýn adamlarý bile Sever’in kitabý üzerinden Gül’e aðýr bindirmelerde bulunuyorlar. Onlar bile Gül’ü hemen sattýlar.

Abdullah Gül’ün vardýysa da bundan sonraki siyasi hayatý bu kitaplar eliyle bitmiþtir. Geçmiþ olsun. Her iki kitap da Gül’ün onayý olmadan asla yazýlamaz ve yayýnlanamazdý. Bir insan cümle alemi toplayýp kendine kötülük yaptýrmak istese bu kadarýný baþaramazdý. Gülen Cemaati için 2012 Haziraný’nda herkes onlardan korkarken, kendi ayaðýnýza kurþun sýkmayýn demiþtim. Ve Erdoðan’la giriþecekleri savaþta bitmeye mahkum olduklarýnýn altýný çizmiþtim. Sonuç ortada.

Abdullah Gül ise bu kitaplarla resmen harakiri yapmýþ. Annemin, babamýn evvelden beri bizim evde söylediði bir söz vardý: Kötü niyetle iyi murada varýlmaz.