Abdülmenaf Erzek adını tahminen çoğunuz ilk kez duydunuz. O artık bir televizyon yıldızı. Üstelik sadece Türkiye’de değil dünyanın 100’e yakın ülkesinde biliniyor adı.
İyi şarkı söyleyip söylemediğini bilmiyorum, özel bir yeteneği olup olmadığını da zira yarışma programlarında değil National Geographic’te yayınlanan THY belgeselinde ünlü oldu Abdülmenaf Erzek. İşinin resmi adı bagaj görevlisi ama o bildiği dil sayısı ve yolcularla kurduğu sıcak diyalogla ünlendi...
***
Global belgesel kanallarında yayınlanan işler her zaman önemlidir. Niye diye haklı olarak sorabilirsiniz söyleyeyim.
Abdülmenaf Erzek bildiği 9 dili yabancı dili ekranda sayarken Türkçe’yi de saydı ve ana dilinin Kürtçe olduğunu söyledi.
Bundan 10 yıl önce ne global bir belgesel kanalı THY’nin belgeselini yapardı ne de bir çalışan ana dilinin Kürtçe olduğunu söyleyebilirdi.
Gelişmişlikte ölçüt sadece bayrak taşıyıcı şirketin yeni uçaklara sahip olması demek değildir.
Demokrasiniz geliştikçe şirketlerinizin başarısı daha anlamlı olur, o belgeseli izleyenlerin Türkiye’ye dair fikirleri daha kolay olumluya döner...
***
Gelelim belgesele, National Geographic belgeseli birden çok kere tekrar etti son 5 günde.
Televizyon dili olarak izlenimimi söyleyeyim, son derece sevgi dolu yaklaşmışlar THY’ye.
Uçakların yaş ortalamasından, zamanında iniş-kalkış oranına kadar iyi sayılacak tüm detayları gösterdiler ekranda.
İkram THY’nin en iyi olduğu alanlardan birisi ya, hazırlanan yemeklerin rakamsal büyüklüğüne kadar girdiler.
***
Bizde şirket belgeseli deyince kravatlı yöneticileri ekrana getirme adeti vardır.
National Geographic kurgusuz çekim stratejisi ve çalışanlar üzerinden giderek çok iyi bir iş yapmış.
Yayın süresi kadar reklam süresi satın alsanız bile seyirciyi asla bir belgesel kadar etkileyemezsiniz.
THY Yönetimi çok doğru bir karar vermiş bu işe kapılarını açarak...
