ABD’ye güvenmiyorum, inanmýyorum!

Ýdlib’de kimyevi silahla katledilen çocuklarýn resmini mutlaka görmüþsünüzdür. Bir an onlarýn kendi çocuðunuz veya kardeþiniz yahut torununuz olduðunu düþünün.

Yürek dayanýr mý?

Dayanmaz.

O resim, yüzbinler hayatýný kaybederken sesini çýkarmayan duyarsýz dünya kamuoyunu bile harekete geçirdi.

ABDkimyevi silahlarý atan uçaklarýn kalktýðý Humus yakýnlarýndaki eþ-Þuayrat hava üssünü güya bombaladý.

***

Güya diyorumçünkü ben ABD’nin insani duygularla deðil dünyanýn gözünü boyamak için yaptýðýný düþünüyorum.

Çünkü zalim Esed’in bilgisi dâhilinde -Rusya aracýlýðýyla - bombaladýðý için boþ bir mekâný tahrip etti.

Dostlar alýþveriþte görsün!

Esed’in öncelikli hedeflerinde bulunmadýðýný açýklayan ABD’nin böyle bir adýmý her ne kadar müspet karþýlansa da hem yeterli deðildir hem de inandýrýcý deðildir.

***

Çünkü ABD bir diðer çocuk katili PKK terör örgütünün uzantýsý olan PYD’ye bütün gücüyle destek veriyor ve her türlü yardým ve dayanýþmayý tüm ikazlara raðmen sürdürüyor.

ABD,Suriye insanýný düþünerek deðil kendisinin ve bölgedeki ileri karakolunun çýkarýný hesap ederek strateji ve taktik belirliyor.

ABD 2013 yýlýnda ‘Esed meþruiyetini yitirmiþtir’ diyordu.

Müdahale ettiði her bölgeye felaketten ve musibetten baþka bir þey taþýmamýþ olanABD, 2017’de aradan geçen dört sene içinde yüzbinleri katleden Esed hakkýnda ‘önceliðimiz deðildir’ demeye baþlamýþtýr.

***

ABD bölgeye felaketten baþka bir þey getirmemiþtir, bundan sora da getirmesi mümkün deðildir.

Önceliðini kendi politikalarýnýn ürünü olan bir terör örgütüne veren ABD baþka bir terör örgütü olan PYD ile iþbirliði yaparak devlet eliyle terörü meþrulaþtýrmaktadýr.

PYD ile olan iliþkisinde çok boyutlu bir çýkar hesabý yapmakta ve insanlýða zarar vermektedir.

Her gün yüzlerce insanýn hayatýný kaybetmesi onun için hiç önem taþýmamaktadýr. Önemli olan PYD ile bir taraftan Kürtlere göz kýpmasý, diðer taraftan Türkiye’yi ve Irak’ý tehdit etmesi, bir diðer taraftan da DAÝÞ ve Esed ile mücadele ediyor görünmesidir.

***

Hadi bardaðýn dolu tarafýna bakarak ABD’nin hava üssünü bombalamasýný iyiye yoralým.

Trump’ýn Washington’dan ilan ettiði “Her türlü terörizmi durdurma” sözünü PYD için de geçerli kabul edelim.

ABD senatosunun ‘Esed rejiminin meþruiyetini yitirdiði’ istikametinde aldýðý son kararý da ümit verici bulalým.

Ve Suriye politikasýndaki duraðanlýðýný bu olayla telafi ettiðini düþünelim.

***

Bütün bunlara raðmen ben ABD’nin müdahalesinden bir fayda ummuyorum.

Zira ABD bölge insanýnýn çýkarýna olacak bir adým atmamýþtýr bundan sora da atmasýný beklemiyorum.

Çözüm Türkiye’nin takip ettiði politikadadýr. O politika, ülkelerin toprak bütünlüðünü koruyarak, terörü imha edip meþruiyetini halktan alan yönetimlerin önünü açmaktýr.

Bunun yolu da týpký Fýrat Kalkaný operasyonunda olduðu gibi girdiði bölgeyi terörden arýndýrýp bölge halkýnýn evine dönmesini ve huzur içinde hayatýný sürdürmesini saðlamaktýr.

***

Türkiye bunu ispat etmiþtir.

Ancak bölge, kendi çýkarlarýný korumak için yeni devletçikler kurmak isteyen emperyalist güçlerin iþgali altýndadýr.

Türkiye’nin bölgedeki huzura katkýsý gücüyle mütenasiptir. Daha fazla katký için daha güçlü bir Türkiye’ye ihtiyaç vardýr.

16 Nisan tarihi bir fýrsattýr!