Mali, Fildiþi Sahili...
Afrika’nýn uzak noktalarýndaki güncel siyasi geliþmelerin Fransýz gazetelerinin manþetlerinden inmemesi, Paris’te yaþadýðým yýllarda kendi kendime sorguladýðým olgular arasýndaydý. Öyle ya, Afrika’daki Fransýz sömürgeleri baðýmsýzlýk kazanmamýþlar mýydý?
Fransa’da sokaktaki insan, gerçekten Fildiþi Sahili’ndeki siyasi geliþmelerle bu kadar yakýndan mý ilgiliydi?
Peki, Paris manavlarýndaki yabancý meyveler?
Göçmen mahallelerinin renkli giysili, siyah tenli sakinleri?
Sokaklara sinen kendilerine özgü kokularý, saç modelleri, aksanlý Fransýzcalarý...
Ve illa ki, çoðunluðunun bir çanta gibi yanýnda taþýdýðý yokluk...
Günlük yaþantýya gizlenmiþ sömürgeci ve sömürülen dengesinin kodlarý her köþe baþýnda karþýnýza çýkýyordu.
Göçmenlerin genellikle garlara yakýn oturmasý kuralýný bozmuþtu Fransa’daki Afrikalýlar. Hayata daha fazla karýþmýþlardý. Artýk göçmen deðillerdi belki de.
Fildiþi Sahili yolculuðuna, arka planýna aþina olduðum gerçek bir öyküyü okumaya baþlar gibi çýktým.
Uçaðýmýz Fildiþi Sahili’nin en büyük kenti Abidjan’a iner inmez cep telefonu þebekesi Fransýz telekomünikasyon þirketi Orange operatörünü çekmeye baþladý.
Havaalanýndan kalacaðýmýz otele gelirken dikkat çeken Fransýzca yazýlý duvar panolarý, sanki bir Paris banliyösüne çýkan sokak aralarýný haber verir gibiydi.
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn dört ülkeyi kapsayan Afrika gezisinin ilk duraðý Fildiþi Sahili’ne ulaþtýðýmýzda ev sahibi ülkenin oldukça misafirperver bir karþýlama hazýrladýðýna þahitlik ettik.
Resmi heyet üyelerinin bir kýsmýný taþýyan aracýmýz, þoförün dikkatsizliði sonucu konvoydan kopup geride kalýnca, havanýn karanlýðýna raðmen ara sokaklarýn gerçekliðini görme imkanýmýz oldu.
Tozlu yol kenarlarýnda çoluklu çocuklu yürüyen Fildiþi Sahili sakinleri, çok deðil 55 yýl önce sömürge zincirini kýrmýþ bir tablonun sadece bir karesiydi sanki. Nemli havanýn aðýrlýðý altýndaki sokaklarda, evlerine yetiþme telaþýyla yürüyen sokaktaki insan, o anlýk olarak verdiði resimle bile çaðýrýyordu, yardým istiyordu. O yollar yapýlmalý, o çocuklar okutulmalý, iþ alanlarý açýlmalýydý. Yollardaki eski arabalar, karmaþýk trafik düzeni, yoluna koyulmayý bekleyen yarým kalmýþ bir modernleþme yolculuðunu anlatýyordu.
Neyse ki, dalgýn þoförümüz heyetimizin kalacaðý otele ulaþabildi. Yeniden ortama egemen olan Fransýz izlerinin arasýndan geçerek, otele girdik.
Fildiþi Devlet Baþkaný’nýn ev sahipliðinde düzenlenen akþam yemeði sýrasýnda sahnelenen performansta, Afrika kabilelerinin filmlerde izlediðimiz, kitaplarda okuduðumuz mistik törenlerinden kesitler sunuldu. Geleneksel giysiler, çalgýlar... Ýzlerken, o yerlilerin anadillerini azýnlýk psikolojisine sokan ve Fransýzca’yý resmi dil haline getiren yýllarý düþündüm. Bir Afrika kabilesi, hangi aþamalardan geçerek bir Fransýz banliyösüne dönüþürdü?
Afrika kýtasýný, doðal zenginliklerini iliklerine kadar sömüren Batý, o kýta insanýnýn genlerine ne gibi acýlar iþlemiþti?
Sorular... Yanýtlarý belki de sadece bakýþlarda gizli olan sorular...
Tarihinde, kölelik, zenginliklerin yaðmalanmasý, topraklarýn talan edilmesi olan ve yarým yüzyýldýr ayaða kalkma mücadelesi veren ülkeler...
Müslüman nüfus...
Belki Fildiþi Sahili’nde deðil ama yakýn coðrafyasýnda baþta Müslümanlarý hedefleyen Boko Haram ve Þebab örgütü gibi terör gruplarý...
Yine yakýn coðrafyasýnda açlýkla verilen mücadele...
Afrika’da Türkiye’nin yapacak çok iþi var...
Seyahatimizin detaylarý, sonuçlarý ve Batý sömürgeciliðinin aynasý Afrika kýtasý sakinlerinin bakýþlarýndan okuduðumuz çaðrýlar önümüzdeki yazýmýzda...