Açýk mektuplar

Almanlara açýk mektup:

Hayretler içindeyim. Tarihinde ilk kez bir süper güç liderini aðýrlayan demokrasi acemisi küçük bir Üçüncü Dünya ülkesi gibi eliniz ayaðýnýza dolandý. Baþbakan Erdoðan’ýn Köln ziyareti resmen daðýttý sizi. Dediniz ki: Seçim propagandasýný buraya taþýyarak Almanya’nýn huzurunu bozuyor; karþýt görüþlü Türkleri mobilize edip nümayiþlere yol açýyor; polise 1 milyon avroluk ilave masraf çýkartýyor vs, vs, vs... Sanki Alman partileri Washington veya Mallorca’da hiç seçim propagandasý yapmamýþlar gibi. Sanki karþýt görüþlü Almanlar Dresden bombardýmanýnýn yýldönümünde filan hiç mobilize olup nümayiþler tertiplememiþler gibi. Demokraside bundan daha tabii bir þey olabilir mi? Vergi mükelleflerinin sýrtýna binen 1 milyon avroluk ilave yüke gelince: Altýndan kalkamayacaksanýz biz Erdoðancýlar aramýzda toplayýp karþýlayalým masrafýnýzý. Erdoðan’ýn ziyaretinden sonra dediklerinize de hayret ediyorum. Erdoðan karþýtlarýnýn protesto gösterisinde hiç hadise çýkmamýþ, polis cop ve biber gazý kullanmamýþ, kimse ölmemiþ ve yaralanmamýþ; iþte Almanya ve Türkiye arasýndaki farkmýþ; bu da Erdoðan’a ders olsunmuþ; demokrasi iþte böyle bir þeymiþ! Pardon; Köln’de toplanan Erdoðan karþýtlarý polisi molotof kokteylleriyle yakmaya kalktýlar mý? Yaralý taþýyan ambulans araçlarýný taþladýlar mý? Belediye otobüslerine saldýrdýlar mý? Kamu binalarýna hücum ettiler mi? Esnafýn iþine gücüne mani oldular mý? Köln’ün göbeðini günlerce iþgal ettiler mi? Bunlarý yapsalardý Alman polisi þiddetle müdahale etmeyecek miydi? Daha þundan birkaç ay evvel Hamburg’un bazý bölgelerinde sýký yönetim ilan eden polis Türk polisi miydi? Köln’deki o izinli ve barýþçýl gösteriyle Okmeydaný’ndaki þiddet gösterilerini nasýl ayný kefeye koyarsýnýz? Alevi Dernekleri Federasyonu Ýstanbul’daki miting alanlarýndan birinde barýþçýl bir protesto gösterisi yapmýþ da kan mý akmýþ? Televizyonlara çýkartýp Erdoðan’a diktatör dedirttiðiniz adamlarýn Türkiye’deki bütün askeri darbeleri destekleyen ve tek parti diktatörlüðünü hasretle anan kimseler olduðunu, Erdoðan’ýn ise askerî darbelerle ve tek parti diktatörlüðü kalýntýlarýyla hesaplaþtýðýný da hatýrlatmak isterim.

***

Alevi Dernekleri Federasyonu’na açýk mektup:

Erdoðan’ý istediðiniz kadar protesto edebilirsiniz, problem deðil; ama Alevi Çalýþtaylarý’nda Alevi toplum temsilcileri ile ilk resmî diyalogu baþlatan hükümetin Erdoðan hükümeti olduðunu ve cem evlerinin önünün bu hükümet döneminde sonuna kadar açýldýðýný biliyorsunuz, deðil mi? Erdoðan’ýn Dersim’deki Alevi katliamý için devlet adýna özür dilediðini ve CHP’nin bundan hoþnut olmadýðýný da hatýrlatmak isterim.

***

Almanya Baþbakaný Angela Merkel’e açýk mektup:

Bir gazeteye verdiðiniz beyanatta Türkiye’deki Hýristiyan azýnlýklarýn hal-i periþanýndan bahsettiniz. Hýristiyan azýnlýklarýn gasp edilen haklarýnýn Erdoðan yönetimi tarafýndan iade edilmekte olduðuna dair bir demeç vermeyi de düþünür müsünüz?

***

Ýstanbul 7. Aðýr Ceza Mahkemesi’ne açýk mektup:

Mavi Marmara katliamýnýn sorumlularýndan dört üst düzey Ýsrailli yetkili hakkýnda yakalama kararý çýkararak Türkiye’nin þerefine þeref kattýnýz. Sizi saygýyla selamlýyorum.