Ýmralý ile baþlayan görüþmeler oldukça iyimser bir hava yarattý. Baþbakan Erdoðan’ýn güvenlik alanýnda yaþanan birçok iyileþmenin ardýndan yeni bir açýlým baþlatabilmesi pek çok kiþiyi þaþýrttý. Eðer Baþbakan Erdoðan bu sürecin sonunda terörü, Kürtçüler için dahi bir araç olmaktan çýkartabilirse Cumhuriyet tarihinin en netameli konularýndan birini halletmiþ olacak.
Terörün sona ermesi halinde Erdoðan ismini tarihe altýn harflerle yazdýrmakla kalmayacak, Türk ekonomisinin önü de açýlmýþ olacak, belki de Türkiye büyük devletler arasýna daha kolay girecek. Bazýlarý terörün Türkiye’ye ekonomik maliyetini 400 milyar dolar civarýnda hesaplýyor, oysa 2008’de USAK’ta yapmýþ olduðumuz bir hesaplamaya göre terörün Türkiye’ye maliyeti dolaylý maliyetleriyle birlikte 1,5-2 trilyon dolar arasýnda deðiþiyordu. Sýrf bu rakamlar bile terörün bitmesiyle birlikte nasýl bir kazançla karþý karþýya kalacaðýmýzýn delili.
TSK açýlýmý
Türkiye henüz ‘Ýmralý hamlesi’ne alýþmaya çalýþýrken, Baþbakan Erdoðan’dan bir hamle daha geldi. Erdoðan, Ergenekon ve Balyoz davalarýndaki askerlerin tutuksuz yargýlanmasýný talep ederek, “TSK mensubu kaçmaz. Çaðrýlýnca ailelerini býrakýp geldiler, tutuklandýlar. Bu bir inceliktir. Öyleyse tutuksuz yargýlarsýnýz” dedi. Erdoðan, Genelkurmay eski Baþkaný Ýlker Baþbuð’un tutuklu yargýlanmasýný ise “insaf dýþý” olarak deðerlendirdi.
Doðrusu Baþbakan ErdoðanBaþbuð’un tutuksuz yargýlanmasý gerektiðini daha ilk günden itibaren ifade ediyordu, ancak tutuksuz yargýlanma talebini bu davalardaki tüm TSK mensuplarý için dile getirmesi pek çok kimse için sürpriz oldu. Kamuoyu bu sözleri anlamaya çalýþýrken Baþbakan Erdoðan önce Balyoz Davasý’ndan tahliye olan Org. Ergin Saygun’un kýzýný arayýp “geçmiþ olsun” dedi, ardýndan da bizzat hastaneye giderek Saygun’u ziyaret etti. Malum, Saygun AK Parti Hükümeti’ni devirmeye çalýþmak iddiasýyla yargýlandý. Nitekim Baþbakan’ýn ziyareti sadece kamuoyunu deðil, Saygun’u ve ailesini de çok þaþýrttý. Kýzý Ece Saygun, “Babam Baþbakan’ýn içeriye girdiðini görünce çok þaþýrdý” dedi. Herhalde emekli general o kapýdan Baþbakan’ýn gireceðini rüyasýnda görse inanmazdý.
Yaralarý sarma giriþimi
Siyaset, bir yönüyle toplumu sarsmadan deðiþme ve geliþme sanatýdýr. Baþbakan Erdoðan son iki hamlesiyle bunu kanýtlýyor. Bir yandan terörü sona erdirerek Kürt vatandaþlarýmýz ile devleti barýþtýrmaya çalýþýyor, diðer taraftan devletin içinde kangrene dönüþmeye baþlayan bir sorunu tatlýlýkla çözmeye gayret ediyor. Kýsacasý ölümcül hale gelmeden yaralarý sarmaya çalýþýyor.
Eðer Erdoðan bu sorunlarý güvenlikten ve adaletten taviz vermeden çözebilirse millet ve devlet kademelerinde ortak payda ve mutabakat alanlarý geniþleyecektir ve fay hatlarýndaki kýrýklar önemli oranda tamir olacaktýr. Fakat dediðimiz gibi, buradaki püf noktasý güvenlikten ve adaletten taviz vermemektir. Eðer Ýmralý Süreci gerekçesi ile güvenlik önlemleri zaafa uðrar ve terör daha beter azar ise; bir þekilde Ergenekon ve benzeri davalara bulaþmýþ kiþilerin devlete olan kýrgýnlýklarýný gidermek adýna atýlan adýmlar adalete ve güvenliðe zarar verir ise atýlan taþ ürkütülen kurbaðaya deðmemiþ olur.
Kýsacasý, risk de çok büyük beklenen kazanç da çok büyük. Eminim Sayýn Erdoðan da bu risklerin farkýndadýr. Nitekim görebildiðim kadarýyla adýmlarýný olabildiðince dikkatli atýyor. Örneðin Ýmralý Süreci hakkýnda çok ümitli konuþtuðu anlarda bile güvenlik önlemlerinin artarak devam edeceðine vurgu yapma ihtiyacýný duyuyor. Ümit ederiz Türkiye bu sýrat köprülerini baþarýyla geçer de bahsettiðimiz sorunlar sadece tarihçilerin ilgi alanýna girmeye baþlar.
