Acýnýn beþinci mevsim olduðu Ortadoðu ve ibreler

Ortadoðu...

Acýnýn beþinci mevsim olduðu coðrafya...

Bir analistin masa baþýnda, arada bir kahvesini yudumlayarak yazdýðý “beþ ülkeden 14 ülke çýkar mý” makalesindeki hoyratlýk kadar acýmasýz sürprizlere gebe bir toprak.

New York Times’ta Eylül ayý sonunda yayýnlanan Robin Wright imzalý makalenin içeriðinden çok, o sýnýrlar deðiþirken akacak kaný yok sayan mantýk ibret vericiydi. Ancak bu ayrý bir yazýnýn konusudur elbette.

Ýbreler sürekli deðiþken. Yeni dengelere göre, yeni pozisyon belirleme çabalarý da dikkat çekici.

Wall Street Journal’da önceki gün yer alan ve MÝT Müsteþarý Hakan Fidan ile ilgili bir algý çalýþmasý olduðu çok açýk olan makalenin alt metni okunduðu zaman, Washington’un Suriye politikasýndaki ibre deðiþimi de dikkat çekti.

ABD yönetimindeki belli çevreler, bu makalenin satýr arasý mesajlarýyla adeta Suriye faturasýný Ankara’nýn Þam politikasýndaki iki kritik ismine, MÝT Müsteþarý Fidan’a ve Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’na kesip, bir baþka doðrultuya meyletme niyetlerini yansýtýyorlar.

Önemli bir ibre deðiþimine iliþkin öneriler paketi de Mýsýr’a iliþkin...

Ankara’nýn Mýsýr politikasýnda deðiþiklik öneren Türk bürokratlar, darbe yönetimi ile temas kurulmasý teklifini resmi zeminlerde dile getirdiler.

Ýlk öneri, bir Avrupa ülkesinde görev yapmakta olan bir Türk büyükelçi tarafýndan bizzat þu ifadelerle dillendirildi:

“Ýhvan bizim babamýzýn oðlu deðil. Kahire’deki yönetimi yok saymamak gerekiyor. Özel temsilci aracýlýðýyla bu adýmý atabiliriz.”

Bu öneri Mýsýr’a iliþkin hemen her olasýlýðýn deðerlendirildiði kilit bir toplantýda tartýþýldý. Kabul görmemiþ olacak ki, þu ana kadar hayata geçirilmedi.

Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’nun bazý mülakatlarýnda dile getirdiði “Muhammed Mursi ile görüþebilirsek, Adil Mansur ile de görüþürüz” sözleri önemli.

Ancak dosyaya hakim yetkililer, bu yönde bir geliþme olacaksa adýmýn Mýsýr’dan gelmesi gerektiðini dile getiriyorlar.

“Bizim büyükelçimiz Kahire’de. Ancak Mýsýr, henüz büyükelçisini Ankara’ya göndermedi. Önce diplomatik temsil seviyesini eski düzeye çýkarmasý gerekli” ifadesini kullanýyorlar.       

Mýsýr ile bu geliþmeler yaþanýrken, Irak ile de bir normalleþme sürecinin iþaretleri geliyor. Irak Dýþiþleri Bakaný Hoþyar Zebari önümüzdeki süreçte Ankara’ya gelecek.

Tabi bütün bu fotoðraf içinde de PYD eþbaþkaný Salih Müslim ile beklemeye alýnan temas dosyasý da, raftan indirileceði uygun zamaný kolluyor.

Dikkatle izlenmesi gereken bir diplomasi gündemi var önümüzde.

Bu vize kuyruðunda niye koltuk yok?

Ortadoðu ülkelerinde dengeler ve ibreler iflah olmaz bir hareketlilik içindeyken, Avrupa ülkelerine yönelik insan seli de durmak bilmiyor. Lampedusa adasý yakýnlarýnda batan ve yüzlerce göçmenin hayatýný kaybettiði gemi faciasý, göçmen dramý üzerine düþündürmeye devam etti. Avrupa ve göçmen politikasý üzerine yazacak çok þey var elbette.

Demokrasi þampiyonu olduðunu iddia eden Avrupa ülkeleri bile mevzu bahis olan göçmen ise ayrýmcýlýðýn kitabýný yazýyorlar.

Bütün bu düþüncelerle Schengen vizesi almak için gittiðim Fransa baþkonsolosluðundaki randevum sýrasýnda bomboþ olan vize bankolarý bile huzursuz etti.

Paris’te polis merkezlerinin önünde, metrelerce kuyruklarda sabahýn erken saatlerinden itibaren kar, soðuk demeden bekleþen deðiþik milliyetlerden göçmenler gözümün önüne geldi.

Bir kadýn, bir anne olarak “göçmen” olmanýn ayrýmcýlýðýný iliklerime kadar yaþadýðým günlerin etkisiyle belki...

“Þurada bekleyeceksiniz” diyen görevliye, “Bu vize kuyruðuna neden koltuk koymadýnýz?” serzeniþi aðzýmdan döküldü.