Acýnýzý anlýyoruz Acýmýzý anlayýn

Ve Belçika’da - Brüksel’de havalimaný ve metroya bombalý saldýrý: 34 ölü, 130 yaralý. 

Türkiye’de Ýstiklal Caddesi’nde Cumartesi günü gerçekleþen intihar saldýrýsýyla dört kiþi hayatýný kaybetmiþ, 35 kiþi yaralanmýþtý.

Bu arada Türkiye, Brüksel’de kurulan PKK çadýrýný ve Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ifadesiyle oralara asýlan “örgüt paçavralarý”ný  konuþmuþtu.  

Bu çadýr Baþbakan Davutoðlu’nun AB liderleriyle mülteci sorununu konuþtuðu binanýn yanýnda kurulmuþ, Baþbakan oraya gelirken yapýlan giriþimlerle çadýr sökülmüþ, ancak Baþbakan ayrýlýnca yeniden kurulmuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan da bu samimiyetsizliði en sert dille eleþtirmiþti:

“Tüm AB bu örgütü terör örgütü ilan etmiþ, nasýl oluyor da böyle bir terör örgütüne o çadýrlarý kurduruyor ve onlarýn paçavralarýný sallandýrýyorsun? Diyorlar ki ‘Sayýn Cumhurbaþkaný niçin böyle konuþuyor’. Ne olacaktý? Biz terörle mücadele ederken, kalkýp da bu çadýrlarý kurdurur, onlarýn paçavralarýný da orada sallandýrýrsanýz kusura bakmayýn bu sözleri daha çok duyarsýnýz. Bugün Batý medyasý eli kanlý birer terörist olan bölücü örgüt mensuplarýný aklamak, cici çocuklar olarak göstermek için adeta seferberlik halinde çalýþmaktadýr.”

Cumhurbaþkaný haklý olarak isyan etmiþti:

“Paris’te olunca kýyamet koparýyorlar, Ýstanbul’da olunca neden rahatsýz olmuyorsunuz?”

Ankara’yý PKK canileri vurmuþtu, Ýstiklal Caddesi’ni DAEÞ’in katilleri.  

Ýkisi de canlý bomba idi. Ýkisi de terör eylemi idi.

Brüksel’i muhtemel ki DAEÞ vurdu.

PKK ise orada çadýr kurdu.

Belçika’nýn bir de Özdemir Sabancý suikastýnýn suç ortaklarýndan olan “Fehriye Erdal’ý koruma” dosyasý var.

Türkiye öteden beri “Benim teröristim, senin teröristin” ayrýmýna isyan ederek geliyor.

Bu isyan ya da sitem, “Dost, müttefik” olarak tanýmlanan ülkelere karþý. Çünkü bu kapsama giren Batýlý ülkeler, terör ancak kendilerini vurduðu zaman ona karþý tavýr koyuyor, baþka ülkeler vurulduðunda sessiz kalmak bir yana, “terörü o ülkeleri istikrarsýzlaþtýrmak için kullandýklarý” gibi bir kuþkuya zemin hazýrlýyorlar.

Türkiye senelerdir mesela Almanya’ya, terör örgütünün militanlarýna barýnak, haraç toplayarak Dað’a lojistik destek  saðlanmasýna karþýlýk tepkiler dile getirir. Dosyalar gönderir. Buna mukabil ne Türkiye’nin sitemi biter ne de Almanya’nýn duyarsýzlýðý... Oysa Türkiye 1963’ten beri AB ile ortaklýk görüþmeleri yapmaktadýr.

Þöyle soralým: Böylesine bir rahatsýzlýk söz gelimi Almanya ile Fransa arasýnda yýllarca devam edebilir mi? Yani Almanya, Fransa’yý vuran bir terör örgütünün elemanlarýný bünyesinde barýndýrabilir mi?

Daha ötesi böyle bir korumaya “düþünce, örgütlenme özgürlüðü, demokratik kriterler” gerekçesini gösterebilir mi?

Ýþte o zaman da Cumhurbaþkaný Erdoðan’a þunlarý söyleme hakký doðar:

“Terör örgütlerine ve çeþitli kisveler altýnda onlarý destekleyen kesimlere karþý yürüttüðümüz mücadelede sürekli Batýlý ülkelerin itirazlarýyla karþýlaþýyoruz. Neymiþ, Türkiye’de demokrasi, insan haklarý, özgürlükler konusunda sýkýntý varmýþ. Biz demokrasi ile deðil terörle, özgürlüklerle deðil teröristlerle, insan haklarý ile deðil terör eylemleri ile mücadele ediyoruz.”

Evet dün Brüksel’i vurdu terör. 
Havaalanýnda ve metroda... Sivil alanlarda. Önüne kim gelirse öldürmek amacýyla.

Brüksel’de veya Paris’te, her nerede olursa olsun terörü lanetleyeceðiz.  Ona asla bir meþruiyyet aramaya yönelmeyeceðiz. Bu insanlýðýn gereði.

Bu insanlýk gereðini onlardan da beklemek için terörün onlarý da vurmasýný temenni etmek gibi bir yaklaþýmýmýz da yok. Ama bu konuda Batý dünyasýnda bir insanlýk sýnavý verildiðini de not düþmek istiyoruz. “Sizin teröristleriniz” olmasýn, söylemek istediðimiz bu, bizim Cumhurbaþkanýmýzý isyan ettiren de bu noktada bir türlü ortadan kalkmayan çifte standartlar...