Adalet isteyenlerin adaletsizliği

Adalet isterken en büyük adaletsizliğe imza atanları tarih affetmeyecektir.

Son yıllarda belediye içinden çalışanlara yapılan haksızlık ve adaletsizlik konusunda artan şekilde şikayetler alıyorum. Baskılar, mobbingler, haksızlık adaletsizlik diz boyu. Özel idare mallarını peşine düşen başkan personeli arasında ki huzursuzluğu sıkıntıları yapılan baskıları görmüyor. Piyasada birçok kişinin ağzında dolaşan sözler iddiaları duymuyor veya duymazdan geliyor.  Birçok personel korku içinde iş yapıyor.  Belediye’de bir işe girmenin ve çalışmanın kodları dahi belirliymiş.  Şu ilden olmanız gerekir. CHP il teşkilatından referansınız olması gerekiyor. Şu görüşe veya mezhebe sahip olacaksınız. Bunların ne kadarı gerçek veya doğru orasını bilmem ama gerçek olan şu var ki çalışanlar çok huzursuz. Baskı, eşitsizlik ve adaletsizlikten şikayetçi. Başka görüşlere olan hoşgörüsüzlük ve baskının had safhada olduğu iddia ediliyor.

Tüm Bel- Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ulus Bozkır’da bizim yazdıklarımı doğruluyor. Bozkır, üyelerinden mobbing, sürgün, amir baskıları, görmezden gelinme, yok sayılma gibi çok sayıda insan onuruna yakışmayacak şikayetler aldıklarını belirtiyor.

Patangonya olmuş

Başkan Kocaoğlu’nun bütün bunlardan habersiz olmasını düşünemiyorum. Başkan biraz belediye gerçeklerini görmeye çalışsa iyi olur. Ben dinlediklerime inanmakta zorlandım ve bu kadarda olamaz dedim. Belediye Patagonya’dan farksız olmuş. Çalışanlar baskılardan bunalmış, yılgınlık ve isyan içindeler. Kocaoğlu’nun belediyesi bu ise kusura bakmayın kimse hizmet beklemesin.

Oyların cebine koy, yan gelip yat

Belediye yönetiminin bu kentle adeta hiçbir ilgisi yok. Kendi dünyalarının dışına çıkmıyorlar. Belediye bürokratlarının çoğunluğunun kentin dinamikleri ile ilgisi, iletişimi yok denecek düzeydedir. Saraylarından çıkmayan bürokratlar ile bu kente hizmet geleceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İzmir için bir 5 yıl daha kayıp hanesine yazılacak. Bu kent bunu hak etmiyor. Bu kent bir inatlaşma uğruna verilen oylarla yönetime gelen, ama oyları cebine koyup, üstüne yatan hizmet üretemeyen, yan gelip yatanları ve sürekli mazeret üretenleri istemiyor. İzmir artık hizmetsizliğe isyan ediyor. Ama belediyenin bu yapısı ile hizmet üretmesi de ufukta görünmüyor. Mazeretlerin dönemi bitti. İzmir halkı mazeret değil, hizmet istiyor. Bütün başarısızlıklarınızda hükümeti adres göstererek, başarısızlıkların üstünü örtemezsiniz. Sürekli mazeret üretmek şikayet etmek, sizi başarılı kılmaz. Siz dev projeler yaptınız da İzmir bunu görmedi mi? Hükümet mi engelledi.

Başkan Kocaoğlu, yöneticileriniz, bürokratlarınız bu kentten ve halktan kopuk bir yönetim sergiliyor. Biraz halkın arasına karışsınlar. Onları saraylarından çıkartın. Sizde sürekli şikayetlenmeyi bırakın. Hizmet üretin. Muhalefette olan Eskişehir belediyesini örnek alın. Büyükerşen şikayet yerine hizmet üretiyor, herkes onu konuşuyor. Siz sadece şikayetlere, mazeretlere sığınan bir başkan olarak anılacak, sadece en hizmetsiz belediye başkanı olarak değil, çalışanlarına karşı en acımasız, baskıcı ve insan onurunu çiğneyen birisi olarak tarihe geçeceksiniz.

Çalışanlar sizden adalet istiyor. Siz de daha önce adalet isterim diyordunuz.  Adalet isterken, çalışanlara ve bu kente adaletsizlik yapmayın artık. Adalet isteyenlerin adaletsizliğini bu tarih yazacaktır.