Kemal Kýlýçdaroðlu’nu takdir ettim... 69 yaþýnda hayli zor bir yürüyüþ maratonunu sað-salim bitirdi, “adalet” kavramýna dönük farkýndalýðýn da artmasýna neden oldu.
Bu iyi bi’þey... Adaleti zayýf devletler yaþamlarýný zor sürdürürler, tabii ki hepimiz için baðýmsýz-tarafsýz adalet bir gün gerekebilir...
Kanaatim: Kemal Kýlýçdaroðlu, bu ülkede bu iþi yapmasý gereken en son siyasetçidir...
Nedenini öncelikle, þu anda etrafýnda pervane olmuþ þahýslara anlatayým da, aynaya baktýklarýnda kaç tane yüz görüyorlar, bana rapor etsinler...
Felaketin baþlangýcý: 2010
CHP’nin “hayýr” Fetullah Gülen’in de o dönem AK Parti’nin yanýnda yer alýp“evet” çaðrýlarý yaptýðý (tarihi manidardýr) 12 Eylül 2010 referandumunda kabul edilen anayasa deðiþikliði, hukuk sisteminde yeniden yapýlanmayý öngörüyordu. Deðiþikliðin en önemli maddesi, HSYK üyelerinin seçimine iliþkin “tek kiþi tek oy” ilkesiydi. CHP, bu deðiþikliði Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürdü ve Haþim Kýlýç baþkanlýðýndaki mahkemenin 7 Temmuz 2010 tarihli kararýnda þöyle deniliyordu:
“Seçmen iradesini yansýtmaktan uzak olan bir seçim usulünün demokratik olmadýðýnda kuþku yoktur. Seçmen iradesinin gerçek anlamda oya yansýmasýný sýnýrlayan böylece oy kullananlarýn iradesini olumsuz yönde etkileyen bu düzenlemenin hukuk devletinin temel öðesi olan baðýmsýz ve tarafsýz bir yargýnýn oluþmasýný da engelleyeceði açýktýr.”
Mahkemenin bu gerekçeyle verdiði iptal kararý neye yaradý? FETÖ’cü unsurlarýn kullandýðý blok oylarla, “hukuk sistemi FETÖ’nün eline geçti...”
Oysa, iptal edilen “tek kiþiye tek oy” sistemi, çoðulcu-baðýmsýz-dengeli bir hukuk sisteminin kurulmasý için öngörülmüþtü... Kýlýçdaroðlu, konuyu AYM’de iptal ettirerek sistemin FETÖ’nün kontrolüne girmesini saðladý.
O gün, o iptal kararý CHP için “zafer” olarak nitelendi, bugün Kýlýçdaroðlu’nun çevresindeki yazarý-çizeri-akademisyeni çýkýp da, “arkadaþ, biz ne yaptýk, hukuk sisteminin dibine dinamit koyduk” demedi!..
Nitekim, hukuk sistemindeki korkunçluk, 17-25 Aralýk pervasýzlýðýyla birleþince, ayný Anayasa Mahkemesi, 10 Nisan 2014 tarihinde aldýðý kararla, 2010 tarihli kararýný þu sözlerle düzeltmek zorunda kaldý:
“HSYK üyeliði seçimlerinde seçmenlerce bir oy kullanýlmasý, seçim sonucu oluþacak yapýnýn çoðulculuðunu saðlamaya yönelik olduðundan, ‘tek oy’ kullanýmýný öngören düzenlemede ‘demokratik hukuk devleti’ ilkesine aykýrýlýk bulunmamaktadýr. Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu’na göre de, ‘Seçmenler, seçilecek kiþilerin sayýsýndan daha az aday için oy kullanma hakkýna sahip olmalýdýrlar. Bu demokrasi ilkesiyle uyumlu bir þekilde geniþ kapsamlý menfaatlerin temsiline yol açacaktýr.”
Ama, atý alan Üsküdar’ý geçmiþti!..
Türkiye, CHP’nin baþvurusu ile AYM’nin aldýðý o iptal kararýnýn bedelini Balyoz-Ergenekon kumpaslarýnda, 17-25 Aralýk’ta, hatta 15 Temmuz’a kadar uzanan o yolda çok aðýr ödedi...
Baktým, bütün bunlar olurken Kýlýçdaroðlu’nu “adaletin Gandi’si” olarak alkýþlayanlar, “ne oluyor oralarda” diye sormamýþ, TSK’da FETÖ’ye yol açmak için hazýrlanmýþ “hukuk kumpaslarýný” da öyle seyretmiþler!..
“28 Þubat mahkumlarý” ne olacak?
Son HSK düzenlemesi, 2010’da FETÖ’yü baþýmýza bela eden tüm sistemi ortadan kaldýrýyor, 13 üyenin 4’ünü cumhurbaþkaný, 7’sini ise TBMM seçecek. Sistem, yargýda, siyasetin dengeli olarak yer almasýný hedefliyor. 2010’da o belayý baþýmýza açanlar için ise,“HSK Külliye’ye baðlanmýþ” durumda!..
Oysa, sistem, herkes için demokratik bir kapý aralýyor: 1- Cumhurbaþkaný seçilip, HSK üyelerinden dördünü kendi tercihlerine göre belirleyeceksin, 2- Genel seçimde oylarýný artýrýp Meclis’te çoðunluðu yakalayarak 7 üyenin de belirlenmesini saðlayacaksýn...
Demokrasinin týlsýmý, bu... Koyulan kurallar bir þahsý veya bir partiyi hedeflemiyor ki, sepetindeki yumurta fazla olan sistemi yürütüyor. Kýlýçdaroðlu yarýn cumhurbaþkaný olabilir ve o dört üyeyi seçebilir, o zaman, AK Partililer, “yargý CHP’nin emrine girdi” diye ayaklanýrsa, saçmalýk olur...
23 yýldýr “tutuklu” olan Ýlhan Çomak hala orada duruyor, “28 Þubat yargýsý” ile mahkum olmuþ (çoðunun kararýnýn altýnda FETÖ’cü hakimlerin imzalarý var)onlarca insan hala cezaevlerinde gün sayýyor, lafýný eden yok!..
Tabii... Maksat baþka...
Ne diyeyim, iki yüzlüsünüz...