Bir yandan casusluk davasý, diðer yandan darbe... Ýkisi de “paralel yapý”, nam-ý diðer Camia ile ilgili.
Ýstanbul’da Ergenekon ve Balyoz, Ýzmir’de casusluk davasý günlerini hatýrlayalým. Tutuklamalar, tutukluluða itirazlar, delil karartma ve kaçma ihtimaline binaen, tahliye taleplerinin otomatik olarak reddedilmesi.
Uzun tutukluluk yýllarý.
Hanefi Avcý davasý. Devrimci Karargah’ta, kendilerine iþkence yaptýðý iddia edilen insanlarla ayný sanýk sandalyesinde buluþma garabeti. Hanefi Avcý hala içerde.
MÝT Baþkaný’ný “þüpheli” sýfatýyla ifade vermeye çaðýrma...
Zaman’da “Savcýlar her zaman doðru yaptý” haber - yorumlarýyla yargý operasyonlarýný meþrulaþtýrma tavýrlarý...
17 Aralýk ve 25 Aralýk’ta polis - savcý - yargýç hamlesi...
Mümtazer Türköne imzalý, “Yargý kýlýcý ile kellelerin düþmesi” yorumlarý...
Yargý, yargý, yargý.
Bunlar, Camia bünyesinde “Yargý kutsamasý” halinde dolaþýmda iken, ve ben henüz Bugün’de yazýyor iken, birebir görüþmelerde “Bu kadar kutsanmamalý yargýnýn eylemleri, Türkiye’de yargýnýn siyasal nitelikli tavýrlarý ilk defa olmuyor” dediðimi, insaflý olanlar hatýrlayacaklardýr.
Sonra Ýstiklal Mahkemelerini, Yassýada mahkemelerini, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Þubat mahkemelerini ve yargý adýna iþlenen cinayetleri hatýrlattýðým yazýlarým oldu.
O zaman dedim ki:
“Türkiye’de ne zaman neyin olacaðý belli olmaz. Allah korusun bir 28 Þubat dönemi daha olur, Fethullah Hoca hakkýnda tutuklama kararý verilir, Cemaat ile ilgili dava açýlýr, insanlar içeriye alýnýr ve yýllarca tutuklu kalýrlar... O zaman yargý yine kutsanacak mý?”
Alýn iþte bir casusluk, bir darbe davasý...
Bu defa Hanefi Avcý’ya ya da askerlere deðil.
Camia’ya.
N’olacak þimdi?
Dün baktým, Ekrem Dumanlý, Zaman’da, “Savcý Mehmet Aydýn’a þikayetimdir” baþlýðýyla döþenmiþ. Meðer Mehmet Aydýn isimli savcý, Ekrem Dumanlý’nýn “yalan ve iftira” davasý açtýðý bir dosya ile ilgili takipsizlik kararý vermiþ.
Diyor ki Dumanlý: “Sayýn Savcým, O dosyaya lütfen bir daha bakýn. O hakaret cümlelerini size alenen söylendiðini farzedin. O aðýr ithamlarý ailenizin, çocuklarýnýzýn, çevrenizin duyduðunu tahayyül edin lütfen. Ne hissedersiniz bu insanlýk dýþý saldýrýlar karþýsýnda?” Dumanlý “azýcýk empati” bekliyor Savcý Aydýn’dan.
Dumanlý’nýn yazýsýnýn hemen yanýnda “Kara propaganda siteleri” ile ilgili neredeyse tam sayfa bir haber - yorum metni var. Ana mesaj þu: “Bu siteler hala neden varlýðýný sürdürüyor?” Yani “Ýpi çekilsin bu sitelerin.”
Yani siteler Hükümeti vurduðunda yaþasýn, sizi vurduðunda karolsun!
Yani, yargý Hükümeti vurduðunda yaþasýn, sizi vurduðunda kahrolsun.
Ben “Bir topluma olan kininiz, öfkeniz sizi onlar hakkýnda adaletsizliðe sevketmesin” ilahi ölçüsünü herkes için olmazsa olmaz görürüm.
Ama, çifte standartlarla gelenler dün kullandýklarý argümanlarýn kendilerine karþý kullanýlýr hale geldiðini gördüklerinde yapacaklarý bir þey olmaz. Ya da seslerini yükseltseler bile ciddiye alýnmazlar.
Acaba bugünkü darbe ve casusluk davalarý nasýl seyredecek? Tutuklamalar olacak mý, Fethullah Gülen davanýn neresinde olacak, iade talepleri nasýl geliþecek, Türkiye - Amerika iliþkilerinde Fethullah Gülen nerede duracak, Türkiye’nin taleplerine karþý Amerika’nýn koruma altýna aldýðý bir þahýs görünümü mü ortaya çýkacak, bu durumda “Amerika neden koruyor Fethullah Gülen’i?” sorularý mý tedavül edecek gündemde?
Türkiye, böyle örgüt davalarýna sýklýkla tanýk olunan bir ülke. Öcalan’ýn yurt dýþýnda kaçak yaþadýðý günleri düþünün. Suriye, ardýndan Rusya, Ýtalya, Yunanistan ve Kenya...
Fethullah Gülen için “Suç örgütü lideri” söylemiyle devam edecek bir yargýlama süreci.
Gerçekten dramatik bir süreç olacak bu.
Ben, Gülen’in veya baþkalarýnýn herhangi bir haksýzlýða uðramasýný asla dilemem.
Herkes adalete özen göstermeli.
Bunlarý net olarak not etmek isterim.
Ama, “Kendiniz için istemediðinizi baþkasý için de istemeyin” tarzýndaki evrensel uyarýyý da dikkate almak gerektiðini belirtmek isterim.
Hanefi Avcý içerde, acaba bugünkü geliþmeleri düþündüðümüzde bir kýyaslama yapýp, birilerimizin içi acýyor mu?