Kendini her istediðini yapmaya muktedir sanan biri var.
Adaylýðýn dýþýnda hiçbir sýfatý olmayan bu zat ne yasa dinliyor ne kural.
Daha hiçbir þey deðilken kendinde olaðanüstü bir güç vehmediyor.
Kibir abidesi gibi dolaþýyor.
Kural-kaide dinlemiyor.
Kendisine kural-kaide hatýrlatýlmasýndan rahatsýzlýk duyuyor.
Bu ülkede iþi kurallarý uygulamak olan devlet görevlilerine saygýsýzlýk yapma hakkýný kendinde görüyor.
Þu anki konumu dolayýsýyla girmemesi gereken bir yere adeta iþgalci gibi dalýyor.
Aðzýna geleni söylüyor.
Görevli memurlara hakaretler yaðdýrýyor.
Devletin valisine herkesin içinde “it!” diye söyleniyor.
Sahi sen kimsin ya!
Ne imtiyazýn var ki her istediðini yapma hakkýný kendinde görebiliyorsun?
VIP bölümünü kullanmak için ya öngörülen unvan ve makama sahip olacaksýn ya da mülki amirin iznini alacaksýn!
Ne o unvana sahipsin ne de izin alma gereði hissediyorsun!
Herkesin uymakla yükümlü olduðu kurallarýn senin için geçerli olmayacaðýna inanýyorsan söyler misin sen kendini ne sanýyorsun?
Hani mütevazý idin sen!
Hani hoþ görüþlüydün!
Hani halktan biriydin sen!
Ne oldu bu iddialarýna?
VIP’ten uçmak mý istiyorsun?
Yanýndaki milletvekilinin refakatçisi olarak pekala uçabilirsin. Tabii o vekilin de uçmasý þartýyla. Veya zorunlu yani istisnai hallerde mülki amirin oluruyla uçabilirsin.
Ama sen ne yapýyorsun?
Kendi kuralýný dayatmaya çalýþýyorsun.
Sonra bunu yapamayacaðýn söylendiðinde maðdur rolüne bürünüp cazgýrlýk ediyorsun.
Görevli polislere aðýr hakaretler yaðdýrýyor ve içeriye zorla girmeye çalýþýyorsun kalabalýk maiyetinle.
Sonra da kalkýp Ordu Valisinin talimatýyla yanýnda milletvekili varken VIP’ten uçuþunun engellendiði yalaný üzerinden Türkiye toplumunu geren bir krizin mimarlýðýný yapýyorsun.
Madem ki Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý gibi yüce bir makama talipsin, o vakit haddini bileceksin.
Kurallara herkesten önce sen uyacaksýn.
Kof kabadayý aðzýyla ilin Valisine “it!” diyerek edepsizce saldýrmayacaksýn.
En haksýz olduðun bir konuda bile maðdur rolünü oynamaya kalkýyorsun ya e pes yani!
Hem suçlu olup hem güçlü gibi davranmayý huy edindin anlaþýlan!
***
Ýþin gerçeði þu: CHP’nin Ýstanbul adayý kendisini uðurlamaya gelen içlerinde milletvekilinin de olduðu kalabalýk bir heyetle Ordu-Giresun havaalaný VIP bölümüne geliyor.
Polisler özel uçakla uçacaklarýn VIP’ten yararlanma haklarýnýn olmadýðýný, bu yüzden VIP hizmeti veremeyeceklerini nezaketle bildiriyor.
Ne oluyorsa ondan sonra oluyor.
Polislerin üstüne yürüyorlar.
Sözlü hakaretler ve sataþmalar eþliðinde mukavemette bulunuyorlar.
Zorla içeri girip adeta terör estiriyorlar.
O esnada CHP adayý herkesin içinde polislerin yüzüne karþý Ordu Valisi için “Ýt!” deme terbiyesizliðinde bulunuyor.
Ne ayýp þey!
Orada bulunan CHP’li vekil ve ayný zamanda genel baþkan yardýmcýsý olan zat görevlerini nezaketle yapan polislere, “Tayyip’in uþaklarý! Haysiyetsizler! Þerefsizler!” diye aðýr hakaretlerde bulunur.
Bir vekilin dokunulmazlýk zýrhýna bürünerek ettiði bu laflar gerçekte nasýl bir kiþiliðe sahip olduðunu gösterir sadece.
Ýþin gerçeði bu iken sanki CHP adayý yanýndaki vekil ile uçmak isterken VIP’ten Vali talimatýyla engellenmiþ algýsý oluþturmak yalanýn dýþýnda ahlaksýzca bir algý operasyonudur.
***
Bir yandan yalan-dolan, öbür taraftan maðduriyet maskesi!
Hepsine eþlik eden kibir, küstahlýk ve þýmarýklýk!
O birileri de kalkýp þunu diyorlar utanmadan: “Ee ne var yani VIP’ten uçmalarýna izin verilseydi de bu sorun yaþanmasaydý! Üstleri aranmadan geçip gitmelerine göz yumulsaydý ne olurdu yani!”
Herkes için geçerli olan kurallarýn o birileri için geçersiz sayýlmasýný savunmak ne yaman bir çeliþki, ne acýklý bir utançtýr!
Bir de herkes için eþitlik derler lafa gelince.
Olayda dahli olmayan Ordu valisini yalanla hedef tahtasýna oturtmak ayrý bir ahlaksýzlýk örneðidir.
Kendini doðuþtan imtiyazlý addeden bu CHP zihniyetlinin bir de güç-kuvvet makamýnda olduðunu düþünün!