Çevremde dirençli biri olarak bilinirim. Her olaya, her meseleye elbet bir izahat getirme yönüm de cabasý.
Hal böyleyken 2015’in ilk aylarýndan bu yana iç sesim “kötü günler yakýn” deyip duruyordu.
Ve gerçekten bugüne kadar her ay, her gün, her saat Türkiye için kötüleþmeye baþladý.
Kendimi kötü hissediyorum yani..!
7 Haziran’daki seçimin ardýndan hükümet kurmakta zorlanan siyaset...
Kendini Yüksek Askeri Þura (YAÞ) sonuçlarýna kilitlemiþ askeri bürokrasi...
Her fýrsatý kendi lehine çevirmek isteyen Paralel Yapý...
Her gün daha da hýrçýnlaþan Kürt milliyetçiliði...
Ortak deðerlere karþý fütursuzca yapýlan saldýrýlar...
Kendimi kötü hissetmemde elbet etkili..!
Etrafýmýzdaki yangýn ise iþin tuzu biberi. Tam da bu yangýn yerinden nasýl uzak dururuz veya bu yangýný kendi evimize nasýl taþýmayýz sorusuna güçlü bir þekilde “mutlaka müdahale ederek” dediðimiz günlerin sonunda...
Yangýn evimize sýçradý!
Aslýný sorarsanýz, hani bir atasözü var; “Ömer diyeceði aðzýný büzüþünden belliydi” diye.
Meclis Baþkanlýðý seçiminin yapýldýðý Temmuz ayýnýn ilk günlerinde Meclis bahçesinden “iç savaþ”, “kan gölü”, “her evin önüne tabutlar gelir” cümleleri kuranlarý görünce “Silahlar konuþmadan az önce” (2 Temmuz 2015 Star) baþlýklý bir yazý yazmýþtým.
Adamlarýn aðýzlarýný büzüþü “Ömer” diyeceklerinin iþaretiydi.
Bugünün geleceði o günden belliydi. Suriye’nin kuzeyinde etnik temizlik yapýyorlar... Türkmenleri, Araplarý topraklarýndan sürüyorlar. Dahasý kendileri gibi düþünmeyen, inanmayan Kürtlerin de binlercesini topraklarýndan kovuyorlar. Bize de “Rojava romantizmi” diye yutturuyorlar.
Kobani’de IÞID terör örgütü ile savaþýyoruz bahanesiyle, Türkiye’den binlerce genci, binlerce çocuðu kaçýrýyorlar.
Türkiye kamuoyuna da “Kobani direniþi” diye sunuyorlar.
Son olarak Esad’ýn Türkiye’yi zorda býrakmak için kendilerine hediye ettiði kandonlar arasýndaki fiziki baðlantýyý kurmak maksadýyla... IÞÝD ve Amerika ile paslaþarak baþlattýklarý etnik temizlik de bize bir þey söylüyordu.
Bütün bu olup biteni gördükçe “Bu Türkiye’yi alenen tehdittir” diye günlerce gücümüz yettiðince seslendik.
Ve biz bugün 32 vatandaþýný Suruç’ta “karanlýk bir eyleme” kurban veren bir devletin nasýl hýzla kaotik ortama çekildiðine þahitlik ediyoruz.
Kendimi kötü hissediyorum.
IÞÝD/DAÝÞ terör örgütü üzerinden Türkiye’yi dövmeye, Türkiye’yi ehlileþtirmeye, Türkiye’yi diz çökertmeye çalýþtýklarý aþikar.
Biz IÞÝD/DAÝÞ’i lanetleye duralým, o eylem üzerinden...
Bir baþka terör örgütü ve sivil siyasetteki uzantýlarý, hadi adýný da açýkça söyleyeyim PKK ve HDP, bir terör eylemi üzerinden teröre bahane bulup terör estiriyor. Diðer sol fraksiyonlarý da yanlarýna alarak..!
BDP, HDP’ye evrilirken nasýl sol marjinalleri ve Türkiye’ye aidiyet duymayanlarý bir çatý altýnda toplamýþsa, bugün de PKK terör örgütü diðer sol fraksiyonlarý yedeðine almýþ görünüyor.
Adýyaman’da bir onbaþý þehit edildi. Dün yine Þanlýurfa’da iki polis memuru baþlarýna sýkýlarak infaz edildi.
Doðubayazýt’ta, Iðdýr’da birçok karayolunda TIR’lar, otomobiller ateþe veriliyor.
Ýstanbul’un orta yerinde uzun namlulu silahlarla Suruç’ta ölenlerin cenazeleri karþýlanýyor!
Dahasý, Meclis çatýsý altýnda siyaset yapanlarýn dilinde, “öz savunma”, “silahlanma”, “kendilerini kendince koruma” laflarý var... Kandil sözcülerinden “Tüm halkýmýz silah almalý. Bu temelde kendini eðitmeli ve örgütlenmeli. Köylerde, kentlerde, mahallelerde evlerde yeraltý sistemi,tüneller, mevzi sistemi geliþtirilmeli” diyerek savaþ çaðrýlarý yapýlýyor.
Sivil siyasetçinin aðzýndaysa “Biz sýrtýmýzý PKD’ye, YPG’ye dayadýk” cümleleri var.
Kendimi kötü hissediyorum.
Makuliyet yok ediliyor.
Dinin makuliyeti yok ediliyor...
Düþüncenin makuliyeti yok ediliyor.
Ortak paydada ne varsa yok ediliyor. Çatýþma dili, savaþ dili, kavga dili hakim kýlýnýyor.
Tam da bu noktada, Türkiye’de tabu olarak görülen birçok meseleyi bugün gündemimizden düþürmüþ olan siyasi kadronun ana aktörü, lideri Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan çok bilinçli bir þekilde hedefe konuyor.
Kendimi kötü hissediyorum.
Çünkü, dolu dizgin büyük bir çatýþmaya gidiliyor. Çatýþma sahamýzsa topyekun Türkiye’dir!