Adamýna kötülük yapýyorsun, vazgeç bu iþten!

Eski Baþbakan Baþdanýþmaný Etyen Mahçupyan’ýn, “Borsa neden yükseliyor?” baþlýklý yazýsýnda ne demek istediðini iktisatçý bir arkadaþýma sordum.

Güldü.

Bu konuda bir yazý yazýp teferruatlý bilgi vereceðini söyledi ama þunu eklemeden de edemedi: “Türk matbuatýna böyle kötü niyetli bir adam gelmemiþtir.”

Evet, bence de yazsýn, teferruatlý bilgi versin ama borsanýn yükseliþini “kötü ekonomik tablo”ya baðlayan birine ne söyleseniz boþ...

Ýktisatçý arkadaþým “kötü ekonomik tablo”nun borsa spekülatörleri için fýrsat yaratacaðýný kabul ediyor ama Türkiye’deki hareketlenmeyi buna baðlamanýn hakkaniyetle, özellikle namuslu aydýn tavrýyla baðdaþmayacaðýný söylüyor.

Çünkü henüz “kötü ekonomik tablo” deðerlendirmesini haklý çýkaracak bir durum yok. Baþdanýþmanýn, “Sanayi ve hizmet sektörünün genelinde iflaslar artabilir, iþsizlik çift haneli rakamlarda kemikleþebilir, genç iþsizliði yüzde yirmiyi geçebilir, enflasyon yüzde 12’ye, kredi faizleri yüzde 15’e oturabilir, büyümede yüzde 3’te sýkýþýp kalýnabilir...” sözleriyle çizdiði tablo ise, fantazya deðilse, vicdansýzca bir temenniyi yansýtýyor.

Hakikaten kötü niyetliymiþ...

Daha önce, “üst akýl” konusundaki iddialarýyla/kehanetleriyle kendini rezil kepaze etmiþti.

Hani, “Üst akýl diye bir þey varsa, niye kredi notumuzu düþürmüyorlar?” demiþti de, ertesi gün “üst akýl”la iliþkili en bilinen kredi derecelendirme kuruluþu kredi notumuzu düþürmüþtü.

Ýtibarýný jiletleyen, jiletlemelere doymayan Baþdanýþman, bu durum hatýrlatýldýðýnda nasýl bir tepki vermiþti, hatýrlýyor musunuz?

Piþkince sýrýtmýþtý... 

Sonra da, “Siz bilmiyorsunuz. Kredi notumuzu düþüren Moody’s aslýnda bize iyilik yapýyor” þeklinde tuhaf “savunma cümleleri” kurmaya baþlamýþtý.

Hülasa, Mahçupyan’a göre her þey kötü.

Siyaset kötü...

Cumhurbaþkaný kötü...

Cumhurbaþkanýnýn çevresi kötü...

Ekonomik gidiþat kötü...

Borsanýn yükselmesi kötü...

Dövizin TL karþýsýnda deðer kaybetmesi kötü...

Muhtemelen, Gezi ahalisinin kafaya taktýðý “yatýrýmlar” da kötüdür.

Birader hiç mi iyi bir þey yok þu memlekette?

Ýki yýldýr yazdýðýn her þey piyasadan tekzip yiyor. Hiçbir öngörün tutmuyor. Hiçbir iddian karþýlýk bulmuyor...

Üstelik yýðýnla özür borcun var ve hâlâ yazmaya, olumsuz tablolar çizmeye devam ediyorsun.

Derdin nedir senin?

Hakikaten merak ediyoruz:

Derdin nedir?

Bir ara, “bütün kötülüklerin baþladýðý tarih” olarak 2016 Mayýs’ýný iþaret ediyordun ve “Davutoðlu gitmeseydi döviz yükselmezdi, Davutoðlu gitmeseydi kredi notumuz düþmezdi, Davutoðlu gitmeseydi darbe olmazdý” demeye getiren tuhaf yazýlar yazýyordun, danýþmanlýk hizmeti verdiðin adamý da zor durumda býrakýyordun, belki de ona bühtanda bulunuyordun.

Davutoðlu gitti. O defter kapandý.

Hâlâ çýkamadýn mý o travmadan?

Hâlâ neyin davasýný güdüyorsun?

HAMÝÞ

Hep hatýrlatýyorum. Hep hatýrlatacaðým:

Nezahetli ve entelektüel düzeyi yüksek Baþdanýþman sýkýþtýðýnda aðzýný bozuyor.

Mesela, terbiye sýnýrlarý içinde kendisine itiraz edenlere þu nezih karþýlýðý vermiþti: “Zekâsýzlar... Bilgisizler... Türkiye ortalamasý onlarýn zekâsýnýn çok üzerinde... Ýktidar çeperine meyleden oportünistler... Kýt akýllýlar... Zihni meleke açýsýndan yetersiz, kariyer hesaplarý yapan amigolar...”

Umarým bundan sonra tekrara düþmez ve hakkýndaki iddialara edebi dairesinde cevaplar verir.