Almanya’dan Merkel sürekli açýklama yapýyor ve “Türkiye’yi itibarsýzlaþtýrmak adýna üzerine düþeni, kendisine verilen görevi yerine getiriyor...
Sevgili dostlar, geçtiðimiz hafta içinde özellikle Taksim platformu adýna yapýlan “Küresel istekleri yansýtan” açýklamayý görünce ana tezi ortaya koymuþ ve sizlere aktarmýþtým. Oyun çok açýk ve netti; seçimle önü kesilemeyeceði için baþka yöntemlerle seçilmiþ Hükümeti yýpratmak ve iþ yapamaz hale getirmek...
Bu teze bugün izninizle bir not daha düþmek ve özellikle “AB yalaný altýnda, Gümrük Birliði gibi yöntemlerle içerideki Yerleþik Düzen ve Efendileri tarafýndan nasýl sömürüldüðümüzü hatýrlatarak”, Baþbakan Erdoðan’ýn kýsa bir süre önce yaptýðý “gerekirse AB’ye de yeter deriz” açýklamasýný sorgulamak istiyorum...
Sevgili dostlar, Erdoðan’ýn kýsa bir süre önce yaptýðý “tek bir açýklama hatta tek bir cümle” Türkiye ve Türk insanýnýn son 150 yýllýk “yalana, aldatmaya, soyguna, vurguna” endekslenen kaderini deðiþtirme açýsýndan çok önemli !
Bu noktada, konuya devam etmeden Baþbakan Erdoðan tam olarak ne söyledi, geri dönelim ve hatýrlayalým; “...AB bizi unutmak istiyor ama çekiniyor unutamýyor. Halbuki bir açýklasa biz rahatlayacaðýz. Oyalayacaðýna bizi, açýklasýn biz de iþimize bakalým. Geçenlerde Sayýn Putin’e ‘bizi Þangay Beþlisi içine alýn’ dedim. Biz de AB’ye ‘allahaýsmarladýk’ diyelim, ayrýlalým oradan. Bu kadar oyalamanýn ne anlamý var?...Kurumlarsa, biz AB’ye uygun kurumlarýmýzý þu anda olgunlaþtýrmýþ durumdayýz. AB üyesi ülkelerin içinde birçoðu bizim konumumuzda deðil, hepsi ortada. En az 10 tanesi Türkiye ile mukayese edilecek durumda deðil. Türkiye’yi almayýþlarýnýn sebeplerini biliyoruz, kendileri de biliyor. Biz de bunu bazýlarý açýklýyor. Ama ben bunu bir televizyon programýnda söylediðimde farklý yere doðru çekilir. NATO Türkiye’yi, halký Müslüman olan bir ülke olarak zamanýnda almýþ. Ama þimdi yeni, halký Müslüman olan ülkeleri almakta hep bariyer oluþturuyor, almýyorlar. Bu bir zihniyetin nasýl týkalý olduðunu gösteriyor. AB de ‘NATO’nun düþtüðü yanlýþa düþmek istemiyorum’ diyor...Þimdi tabii bu böyle olumsuz bir þekilde gidince siz de ister istemez 75 milyonun bir baþbakaný olarak baþka arayýþlar içeresine de giriyorsunuz...Þangay Beþlisi daha iyi, çok daha güçlü...”
Sevgili dostlar, Baþbakan Erdoðan’ýn sözleri çok açýk ve bugüne kadar BATI UZANTISI olmayý “amaç edinen” geçmiþteki hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Baþbakaný aðzýndan çýkamayacak kadar da cesur. Bu noktada bir hatýrlatma; BATI MAÞASI olmama yolunda Rusya ile iliþki kurmaya çalýþan Menderes de BU YOLDA canýndan oldu !
SONUÇ : Türkiye, konu hakkýnda oldukça yol almýþ durumda VE BU BAÐIMSIZ DURMA KABÝLÝYETÝ, kendini artýk sömürtmeme gerçeði Türkiye’nin kanýný emenlerin ÝÇ ve DIÞ bileþenlerini çok rahatsýz ediyor.
Son söz : Türkiye 1850’lerden sonra içimize sýzan “ajan kafalar” sayesinde “Rusya ile savaþtýrýlarak” içine düþürüldüðü “Batý hayranlýðý-Batý tarafýndan soyulma” tuzaðýndan kurtulmak üzere. Önünde yepyeni bir ufuk var ve bu ufuk ilk defa bir Türk Baþbakaný tarafýndan açýkça ortaya konuyor. Bu noktada bütün Türk vatandaþlarýna bir çaðrý yaparak bitirmek istiyorum; bizler köleydik, þimdi yarý özgürüz, süratle özgürlüðümüz artýyor ! Çýktýðýmýz yolda sapmadan gidersek, çocuklarýmýz bu “emperyalist sömürünün” kölesi olmayacaklar ve 21. Yüzyýl TÜRKÝYE YÜZYILI olacak...Bu gerçek ve dik duruþ, HER ÝSTENENE EVET DEMEME DURUMU bizim üstümüzdeki sülüklere çok aðýr geliyor ve BUNA CÜRET EDEN KÝMSE her türlü yolla DUR demek istiyorlar ! Bu defa diyemeyecekler ! Yaþasýn tam baðýmsýz, cihanþümul, güçlü Türkiye...