Adil Zozani’ye neden karþý çýkýyorlar

Türk aydýnlarýnýn bir kýsmý, bir zamanlar Kürt mahallesindeki tek sesliliðe karþý çýkýyor, Kürt siyasetinde iç demokrasi diye bir þeyin olmadýðýndan þikayet ediyorlardý.

‘Yahu bir Garry Adams’ýnýz bile yok kardeþim’ der, Kürt aydýnlarýný suçlarlardý! Sonra Kürt aydýnlarý bunlarýn biraz da gazýna gelip, ‘evet yahu, hakikaten adamlar doðru söylüyorlar, neden bizim de bir Garry Adams’ýmýz yok’ dediler , silahlý mücadeleyi eleþtirdiler, çoðulculuðu savundular filan... Tuhaf bir þeyler oldu ama. Kürt sorunu çözülecek aþamaya gelince, bir de baktýk ki, ayný adamlar, PKK’ye silahlý mücadeleyi býrakmamayý tavsiye ediyorlar.

Bir kýsým Kürt aydýný PKK düþmaný ve hain oldu, bu adamlar ise PKK dostu olup çýktýlar! Çok þükür bugün artýk kimse silahlý mücadelenin bir sigorta olduðunu söylemiyor ve geçmiþle kýyaslandýðýnda, Kürt toplumu tek sesli bir toplum deðil artýk. Cumhurbaþkanlýðýna adaylarý bile var Kürtler’in, daha ne olsun?

Ama tuhaflýk þurada ki, ayný Türk aydýnlarý, ilginçtir, bu sefer de, Kürt siyasetinde tek sesliliði talep eden bir tutum sergiliyorlar.

AK Parti’ye ve Baþbakan Erdoðan’a karþýtlýðý siyasallaþtýrdýlar, istiyorlar ki Kürtler de, hiçbir gelecek tasarýsý olmayan ve sadece karþýtlýk üstüne inþa edilmiþ bu anlamsýz siyasallaþmaya taraf olsunlar.

Farklýymýþ gibi görünen ama aslýnda ayný amaca hizmet eden gerekçelerle çözüm sürecine karþý çýktýlar, geriye dönüþlerin geçen yýl tamamlanmamýþ olmasýnda bunlarýn da payý var.

Bu defa kafayý cumhurbaþkanlýðý seçimlerine takmýþ görünüyorlar. 20.Yüzyýlýn baþlarýnda Kürdistan’ý karýþ karýþ dolaþan Ýngiliz ve Rus seyyahlar gibiler. Bölgeye habire geziler yapýp duruyorlar.

Geçenlerde Kürtlerin nabzýný ölçmek amacýyla tertiplenen gezilere katýlan biri, morali bozuk dönmüþ Ýstanbul’a. Ýsmini yazmasam da bileceksiniz zaten. Hani þu, Kürtleri, kendi çýkarlarý için, demokrasiyi satmakla suçlayan müflis entelektüellerden .. ‘Gittik, gördük, Kürtler’den bize artýk hayýr gelmez’ diyormuþ yakýn arkadaþlarýna..

Ýþte ayný ekip, Hakkari milletvekili Adil Zozani’ye, t24’e verdiði söyleþi nedeniyle ateþ püskürüyor.

Sen misin Baþkanlýk sistemi daha iyidir diyen!

Kürt siyasetinin üstüne nötron bombasý düþmüþ gibi anlatýp duruyorlar köþelerinde.

Adil Zozani, Baþkanlýk sistemi bize yaramaz deseydi, yere göðe sýðdýramayacaklardý. Kürt siyasetinde parlamenter sistemi tercih edenler de var tabi. BDP/HDP’nin tercihi bu yönde görülüyor. Bu da çok normal. Ama ayný siyaset içinde biri farklý bir fikir beyan edince kýyameti koparýyorlar. Kürt toplumu sanki babalarýnýn tarlasý. Beðenmedikleri hiçbir fikir burada yeþermesin istiyorlar.

Aslýnda dertleri ne baþkanlýk sistemi ne parlamenter demokrasi. Dertleri ikincisinden Erdoðan’ýn son 12 yýlda hep baþarýyla çýkmasý, ve Türkiye birincisini deneyecek olursa, Baþbakan Erdoðan ve Partisinin bu sistemden de baþarýlý çýkacak olmasýdýr.

Demokrasi sandýktan ibaret deðildir dediler. Parlamenter demokrasinin olmazsa olmazý seçimleri, sandýðý, halkýn tercihlerini itibarsýzlaþtýrmaya çalýþtýlar. Þimdi de köþk seçimlerinde çýkacak sonuç belli olduðu için, baþkanlýk sistemine karþýlar. Baþbakan ve partisinin elde ettiði siyasi baþarýyý aritmetiksel olarak baþarýsýz kýlacak bir sistem henüz icat edilmediðine göre, Türkiye parlamenter demokraside de kalsa, baþkanlýk sistemine de geçse, her iki sistemin de, AK Parti iktidarda kaldýkça, belli bir kesimi memnun etmesi mümkün deðildir.

Türkiye’ye çað atlatacaðýný bilseler dahi, Erdoðan’ý baþkan yapacak bir sisteme evet demeleri imkansýzdýr.

Erdoðan’ýn, birinci turda seçilebileceðine inanmýyorlar ve Kürt seçmen ikinci turda serbest kalýrsa, Baþbakan’ýn alacaðý oyun %60’lara ulaþacaðýný görüyorlar. Bu yüzden de, Kürt siyasetine tam bir oryantalist bakýþla, ayar vermeye çalýþýyorlar. Hakkari milletvekili Adil Zozani’nin, kiþisel görüþlerinden ibaret bir söyleþisini yerden yere vurmalarý bundan.

Zozani, baþkanlýk sistemini eleþtirse, sesleri çýkmayacak, hatta alkýþlayacaklardý.

Baþkanlýk sistemini AK Parti ve Baþbakan karþýtlýðý üzerinden okumak, Kürt meselesinde olup bitenleri de bu karþýtlýk üzerinden okumaya dönüþüyor.

Etyen Mahcupyan’ýn AK Parti karþýtlýðýnýn siyasallaþmasý dediði hadisenin meydana gelmesinde; Kürtler’in çözüm sürecinde gösterdikleri tavrý beðenmeyen ve ahmaklaþan entelektüellerin ciddi payý var.

Ama entelektüel ahmaklýðý, halkýn içine , hele Kürtler gibi feleðin çemberinden geçmiþ bir halkýn içine taþýmak, mümkün deðil.

Bizim etki ajanlarýmýz, Kürdistan’a yaptýklarý ziyaretlerde bu gerçeði görüyorlar, ama yine de pes etmiyorlar, inatlarý inat yani..

Kürtler’e doðum kontrolü yapýlmasýný isteyen ‘Türk Sol’u dergisini taþýyarak seçim çalýþmasý yapan bir aday varken, Kürtler’i, çözüm sürecini bugünlere taþýyan bir Baþbakan’a karþý olmaya davet etmek, ahmaklýðýn daniskasýdýr.