Adýný Onur Yürüyüþü koymak bir yürüyüþü onurlu yapmaya yeter mi?

Genç ve popüler bir iþ insaný bir beyefendinin 2011’de yazdýðý bir blog yazýsýný hatýrlýyorum.

O dönemlerde ortaya çýkan Sansüre Sansür hareketine hararetle destek oluyordu. Taksim’deki mitinge gitmiþti.

Ýnternet özgür olmalýydý. Yetiþkin sitelerine herkes girebilmeliydi özgürce. Falan da filan.

Çok yakýn deðildim ama sosyal medyada takipleþiyorduk, kronolojik olarak takip ettim sonrasýnda da.

Bir-iki yýl içinde evlendi.

Çocuðu oldu. Allah baðýþlasýn.

Bir gece yarýsý bir feryadýný gördüm sosyal medyada.

“Çocuðum youtube’da çizgifilm izlerken arada müstehcen reklamlar çýkýyor. Böyle reklam yönetimi olur mu?” gibi bir þey.

Acý acý gülümsedim.

Baþýna gelince anlayacaksan bazý þeyleri, çok geç kalmýþ olacaksýn çoðu zaman.

Muhatabý olmadýðýn acýyý ölçmeye, tartmaya çalýþma, anlayamazsýn.

Ýleride, yaþadýðýnda feryat edeceðin þeye bugün “ne olacak caným, ne zararý var” deme.

Gün gelir, devran döner...


*      *      *

Eþcinsellik…

Bazýlarý “Bu hastalýk deðil saðlýk” diye paylaþýmlar yapmýþ, ben bu iki kelimeden ziyada “imtihan” kelimesiyle açýklamaya çalýþacaðým. Ailesi için de, kiþinin kendisi için de bir imtihan. Bu konuda atýp tutmaktan, büyük konuþmaktan da imtina edilmeli.

Sonuç olarak dünyaya iki farklý cins üzere yaratýlmýþ insanoðlu. Mükemmel bi denge ile. Üçüncü bir cins daha yaratýlmýþ da, bu iki cins onu yok etmeye çalýþýyor filan deðil.

Ama bunu yok saymak yerine eþcinsellik diye bir olgunun yeryüzünde var olduðunu kabul etmek gerekiyor. Çok eski zamanlardan beri var hem de. Bu bir durum, kiþinin kendisi için de, ailesi için de, çevresi için de baþa çýkýlmasý gereken bir gerçek.

Sorun da tam bu noktada baþlýyor.

Kiþi bu gerçekle yüzleþir, bu durumu aþabilir ya da aþamaz. Bununla yaþar ya da doðal haline dönmeye çalýþýr. Kendi tasarrufudur.

Ailesi, çevresi bu gerçekle yüzleþir, bu durumu aþabilir ve çocuklarýný bu þekilde kabullenebilir ya da kabullenmeyip onunla iliþkisini kesebilir. Ýkisi de ailenin bileceði iþtir.

Kýsacasý bu konu her þey olabilir ama yýlda bir kez çýkýp “Onur Yürüyüþü” yapýlacak, onurlu olmakla özdeþleþtirilebilecek bir þey olamaz.

Onlara destek vermek, hele hele yerel yönetimlerin destek vermesi, yüreklendirmesi, adeta teþvik etmesi kabul edilemez.

Hepimizin ailesi var, çocuklarý var.

Çocuklarýmýzý istediðimiz gibi yetiþtirme hakkýmýz var.

Onlarý, sonuçlarýný kendileri göðüslemeyecek insanlarýn böyle bir þeye yüreklendirmesi hem kiþinin kendisine, hem ailesine büyük haksýzlýk.

Bu durumun onurlulukla filan bir ilgisi yok.

Bunun dünyada bu kadar popüler hale getirilmeye çalýþýlmasý, rengarenk bayraklarla cezbedici hale getirilmesi de sadece LGBT örgütlerinin çalýþmalarýndan kaynaklý deðil.

30 yýldýr önce dizilerle, filmlerle, þarkýlarla, þarkýcýlarla, son yýllarda da sosyal medyayla, fenomenlerle yapýlagelen bir yeni dizayn var. Cinsiyetsizlik dizayný.

Kapitalizmin de sevdiði oyuncaklardan biridir eþcinsellik. Çünkü Amerika Birleþik Devletleri’nde eþcinsellere hitap eden bir mesajý ihtiva eden her þey %10’luk bir kemik kitle demek. Çünkü ülkedeki eþcinsel oraný %10’a yakýn.

Yani bir dizi çekilecekse o dizide mutlaka bir eþcinsel karakter olmalý. Böylece %10’luk kitleye, kendilerini temsil ettiði izlenimi veriyor bu durum. Onlarýn pastasýndan da bir dilim almýþl oluyorlar böylece.

Sadecek kadýn / erkek modasý deðil, kadýnsý erkek ve erkeksi kadýn modalarý oluþturmak moda sektörü için pazarýn büyümesi demek.

Ýþin özeti; eþcinsellik gerçeðini kabul etmek ayrý bir þey, eþcinsellikle barýþmak apayrý.

Ailenin ve toplum bu durumu tuhaf karþýlamalý elbette, kabullenmekte, hazmetmekte zorlanmalý. Aileleri baský altýna alarak adeta buna sevinmeleri gerektiði izlenimi yaratma kampanyalarýndan da vazgeçmeli LGBT örgütleri.

Ailelerin tepkisi, direnci bahane edilerek yapýlan bu sözde Onur Yürüyüþleri o kiþileri koruma altýna almak için filan deðil, LGBT’yi yaygýnlaþtýrmak, kapýlarýný sonuna kadar açmak, kolaylaþtýrmak içindir.

Rica ediyorum, o örgütlerden birileri okuyorsa bu satýrlarý, lütfen.

Nasýl ki kendi durumunuza saygý istiyorsanýz, anlayýþ istiyorsanýz siz de ailelerin, toplumun bu durumu yadýrgamasýna saygý gösterin.

Çünkü yadýrgamalý. Çünkü yadýrganacak bir durum.

Kusura bakmayýn yani.

Bu iþi bu kadar basite indirgemenize, size gelen tepkileri faþizm olarak açýklamanýza ve zamanla normalleþtirerek evlerimizin içine kadar girmesine izin vermeyeceðiz.

Bunu kabul etmeyen milyonlarca insaný anlayýþsýz, despot, çaðdýþý olarak nitelendirme kolaylýðýna kaçýyorsunuz, bu da bir taktik. Farkýndayýz.

Yürüyüþünüzün adý Onur Yürüyüþü olabilir. Ama onurlu bir yürüyüþ asla deðil.