Adlarý defterimde var...


Adam Entous ile Joe Parkinson adlarýný not defterime 2012 yýlý mayýsýnda kaydetmiþim; Amerikan Wall Street Journal gazetesinde çýkan makalelerisebebiyle... Ýkili, Uludere’ye saldýrýnýn, ABD’nin insansýz uçuþ araçlarýndan edinerek paylaþtýðý ‘‘Bunlar terörist deðil, kaçakçý’’ bilgisine raðmen yapýldýðýný yazmýþtý...


Öylesine... Kaynak filân göstermeden...


Þimdi ayný ikili, yine Wall Street Journal’da, sadece anlamsýz iki ismi kaynak göstererek, Türkiye’nin Suriye politikasý üzerinden MÝT Müsteþarý Hakan Fidan’ý hedefine alan bir haber-deðerlendirmeyle karþýmýzda...


Hakan Fidan onlara konuþmamýþ; kendileri söylüyor... Baþbakan Tayyip Erdoðan’a baþvurmuþlar; o da randevu vermemiþ... Sona doðru aktardýklarý bir bilgi de þu: ‘‘Türk ve Amerikalý görevliler neler konuþulduðunu söylemeye yanaþmadýlar...’’ Ama, baþýndan sonuna kimliklerini açýklamadýklarý iki taraftan birilerine dayandýrýlýyor uzunca yazý...


Pek çok Amerikan gazetesinin editörü, böyle bir haber önüne geldiðinde, ‘‘Ya bir-iki isim ver, ya da yayýmlamam’’ der; Körfez Savaþý sýrasýnda böyle gevþek atýflar yüzünden dili yanmýþ olduðu için New York Times’dabile çöpe atýlýr bu yazý...


Neyse, derdim MÝT Müsteþarý Hakan Fidan’ýn ne yapýp yapmadýðý veya Türkiye’nin Suriye politikasý deðil; bugün herkes ne konuþuyorsa, o: Yani ‘Balyoz davasý’... Ýkilinin yazýsýný da, ‘‘Acaba karar günü yayýmlanmasýnda bir anlam var mý?’’ sorusu eþliðinde okudum zaten...


Var.


Adam Entous ile Joe Parkinson Türk Silâhlý Kuvvetleri (TSK) ile ilgili rahatsýz edici iddialarda bulunuyor... MÝT’in bir zamanlar askerlerin etkisi altýnda olduðu iddiasý sözgelimi...


Daha önemlisi, TSK’nýn veya bazý generallerin Amerika ile ‘yakýn baðlarý’ bulunduðu iddiasý... Ýddiayý birden fazla tekrarlýyorlar...


Okuyalým isterseniz...


Bir yerde þunu yazmýþlar: ‘‘2012’de, Mr. Fidan bir zamanlar askerlerin hâkim olduðu istihbarat teþkilâtýný denetimine alýp gücünü geniþletmeye baþladý. ABD’yle yakýn baðlarý bulunan pek çok general topluca yargýlanmak üzere hapse atýldý ve Mr. Erdoðan’ýn hükümetini devirmeye çalýþtýklarý iddiasýyla mahkum da oldu. Pentagon’da, hapis cezalarý, Türkiye’deki sistem içerisindeki ordunun statüsüne ölümcül darbe vurma olarak görülüyor...’’


Neymiþ efendim, iyice anladýnýz mý?


Yazýnýn biraz aþaðýlarýnda daha da açýk ifadeler var; okuyalým isterseniz: ‘‘NATO içerisinde en büyük ikinci orduyu teþkil eden TSK ile Washington arasýnda uzun yýllardýr olaðanüstü sýcak/yakýn bir iliþki vardý...’’


Ýnsan bu tür satýrlarla karþýlaþtýðýnda ne diyeceðini bilemez hale geliyor...


Yazýnýn ‘Balyoz’ ile iliþkisi ne?


‘Balyoz’ davasýna temel teþkil eden ‘tatbikat semineri’ Türkiye’nin kaderinde silinmez bir yeri bulunan ‘1 Mart tezkeresi’nin hemen ardýndan yapýlmýþtý. Ýstanbul’da, Birinci Ordu Komutanlýðý’nda...


Herkes tezkerenin Meclis’ten mutlaka geçeceðine inanýyordu. Bir gün önce (28 Þubat 2003) yapýlan Milli Güvenlik Kurulu toplantýsýnda komutanlar nedense sessiz kaldý... Ýçlerinden biri, ayný gün bir gazetede ‘‘Asker tezkereden rahatsýz’’ anlamýna gelecek biçimde manþet olarak kullanýlmýþ açýklamayý da yapmýþtý zaten...


Tezkere ‘askere raðmen’ geçecek, ülkeye bir çýrpýda 60 bin kadar Amerikan askeri girip özellikle Güney’de yoðunlaþacaktý. Türkiye’de yükselecek anti-Amerikan hisler sokaklara taþacak, savaþ bizim de iþtirakimizle baþladýðýnda öldürülen her Iraklý’nýn hesabý bizim siyasetçilere sorulur hale gelecekti.


Irak’ý hâlâ kana bulamaya devam eden iþgalin doðurduðu terör Türkiye’yi de hedef alacaktý doðal olarak...


Sonuç? Sonuçta, ülkede yükselen harareti bastýrmak görevi yine askere düþecek, önce olaðanüstü hal, sonra sýkýyönetim ilân edilmek zorunda kalýnacaktý...


‘Tatbikat semineri’nde konuþulanlar iþte geliþi fazla uzun sürmeyecek o sonla ilgiliydi.


Entous-Parkinson ikilisi, ‘‘Onlar bizim askerler’’ demeye getiriyor ‘Balyoz’da yargýlanlar için...


Yazýnýn çýktýðý Wall Street Journal gazetesi sahibinin Sabah ve atv’yi satýn almak isteyen Rupert Murdoch olduðunu da eklemeli miyim?