Cüneyd Altýparmak
Cüneyd Altýparmak
Tüm Yazýlarý

Adliyeler de konuþmalý…

Geçen gün TV'de "Müge Anlý ile Tatlý Sert" programý üzerine bir tartýþma yapýlýyordu. Meþhur "kýyma makinasý olayý" dersem hepimiz hatýrlarýz sanýrým. Kaybolan bir kadýný arayan eþinin Müge Anlý'ya baþvurmasý üzerine çetrefilli hale gelen meseleler. Ve sonunda kaybolan kadýnýnda içinde bulunduðu bir grup akrabanýn insanlarý öldürüp et makinesinde çektikleri iddiasý. Sonrasýný bilmiyorum. Buna benzer birkaç olayda gündeme gelmiþti. Bazý canilerin bu programda yakalandýðýný gördük.

Polis, yayýnda gelen itiraflar veya tanýk beyanlarýyla bazý failleri alýp götürüyor. Yargýlamalarý devam ediyor, sonrasýnda ne oldu bilmiyoruz ama televizyondan gelen itiraflar, ekibin topladýðý deliller, tanýk beyanlarý delil olabilir mi? Savcýnýn ve polisin bulamadýðý delilleri TV programlarý nasýl toplayabiliyor?

Ýþte bu noktada, bir suçlunun adalete tesliminin bizde doðurduðu sevincin arka planýna bakarsak, birtakým sorunlar olduðunu düþünüyorum.

Yargýya halký katmak

Yargý devletin temel erkleri arasýnda. Ayný zamanda görevi. Ve baðýmsýz olmak zorunda. Yargýlama faaliyetinde verilen kararlar, yapýlan iþlemler ve sonucun hukuka uygunluðu önemlidir. Ama en az bunlar kadar önemli olan bir mesele de var ki kamu vicdanýný tatmin etmesi. Herkesin içine sinmesi. Bunun için bazý ülkelerde jüri, bazý ülkelerde schöffe (fahri/halk hakimi) gibi görevler ile halk, yargýnýn karar verme sürecine "karar verici" pozisyonda iþtirak eder. Bazý ülkelerde yargýlamalara aleniyet tanýnarak halka "gözlemci" sýfatý verilmiþtir.

Frank Caprio ...

Bunlarýn tek amacý yargýnýn "kamusal onay" aþamasýný inþa etmektir. Yargýlamanýn TV'lerde görünmesi bize özgü deðil. Bu konuda herkes ABD'li hâkim Caprio'yu bilir. Bu hâkimin basit yargýlama konularýndaki -bazen mizansen, bazen gerçek olan- kararlarý ekranlardan paylaþýlýyor. Ancak neredeyse dünyada örneði olmayan bir "reality show" türü var ülkemizde. Sunucunun yargýç olduðu, sanýklarýn ise canlý yayýnda itirafta bulunduðu ve nihayet yýllardýr susan gizli tanýklarýn "bülbül gibi þakýdýðý" programlar...

Toplanan delillerin akýbeti ne olacak?

Bu tür programlardaki en büyük sorun, meselenin hukuki zeminde yürütülmemesi. Þahýs mahkemede olsa hakkýnda Ceza Muhakemesi Hukuku ilkeleri uygulanacakken, "canlý yayýnda" bunlarýn tamamý rafa kalkýyor. Çeþitli ithamlarla kiþiler bir mecraya sürükleniyor. Bu da ister istemez toplanan delillerin geçerlilik boyutunu gündeme getiriyor. Ceza dosyalarýndaki birtakým bilgilerin ifþa edilmesi, "hipnoz ile konuþturma seanslarý", TV'deki konuþmasý sonrasýnda, buna zorlandýðýnýn beyan edilmesi, sorularýn "yönlendirme içermesi" ve daha niceleri. Neticede bir biçimde fail olarak birisi ifþa ediliyor ama bu ne derece de hukuka uygun veya gerçekten fail o kimse mi hep tartýþmalý...

Yargýnýn "magazinleþmesi"

Gerektiði gibi kamu nezdinde yer bulmayan yargýlama konularý, sosyal medyada ve TV'lerde birer magazin ürününe dönüþüyor. Sosyal medyada gelen tepki üzerine "tutuklanýyorlar" gibi düþünüyoruz veya TV programlarýnýn failleri bulabileceðine inanýyoruz. Bir dosyada istediði gibi karar çýkmayan ve annesinin cinayeti "faili meçhul" kalan birisinin soluðu Müge Anlý'da aldýðýný ve konuyu ona aktardýðýný bizzat gördüm. Çareyi buralarda bulabileceðine inanýyordu çünkü...

Bitmez ama denetim daha sýký olabilir

Ne yapsak bu programlarý bitiremeyiz. Ben bitirilsin de demiyorum ama "abartýya kaçan" ve "hukuken hiçbir delil mahiyeti olmayan" yönlerine dikkatle eðilmek gerekiyor. Yargýlama "sakinlik ve netlik gerektirir", magazin ise "abartý ve sansasyon" peþindedir. Ýki mecranýn bir havzada kesiþmesi pek mümkün deðil. Sorun bu programlardan da ibaret deðil. Bence bizde adliyeler yeterince "konuþmuyor" ve bu bir boþluk doðuruyor. Hukuk alanýnda doðan bu bilgi kirliliðinin önüne geçmek için daha yerel odaklara ihtiyaç var!

Adliye sözcüleri gerekiyor...

Bu çað bize soru sorulmadan, toplumun zihninde tartýþmalar baþlamadan bilgi verilmesini zorunlu kýlýyor... Toplumsal olaylarýn tümünde bilgilendirmenin Adalet Bakaný tarafýndan yapýlmasý pek doðru olmadýðý gibi gerekli de deðil. Konunun olayýn olduðu yerden yapýlan açýklama ile aydýnlatýlmasý þart. Bunun için "açýklama/teyit" merkezi aracýlýðý ile adliyelerin sözcüleri eliyle -en azýndan yazýlý- bilgiler verilmeli...

Hukuk "iletiþimi" gerekiyor

TV'den adliyeye intikal eden olaylarda, sosyal medyada köpüren meseleler de hýzlý ve etkin bir açýklama biriminin kurulmasý ihtiyaçtan da öte bir gereklilik. Bunun için Adalet Bakanlýðýnýn Basýn ve Halkla Ýliþkiler Müþavirliðinin bir genel müdürlüðe dönüþmesi ve buna baðlý bir Dijital Ýletiþim Merkezi oluþturulmasý ve sosyal medya ve TV görüntülerinin hem burada muhafaza edilmesi hem de buradan hazýrlanan metinlerin sözcüler eliyle kamuyla paylaþýlmasý gerekiyor ki, bilgi kirliliði azalsýn!