Ligimize çok kötü bir baþlangýç yapan Fenerbahçe’nin, Kasýmpaþa karþýsýnda beklenen futbolunu sergileyip ve farklý bir skorla galip gelmesi sonrasý ilerisi için iyi bir moral kazandýðýný düþünüyoruz.
Kasýmpaþa karþýsýndaki Fenerbahçe’nin oyun tarzý, önde basan, orta sahasý hücuma katký saðlayan bir yapýdaydý. Fenerbahçe bu futbol düþüncesiyle maçý kazanmýþtýr.
Savunmanýn önünde oynayan ön libero Mehmet Topal, oyunu garantiye alarak, Ozan Tufan ve Josef de Souza’nýn hücuma katký saðlayarak attýklarý birer gol hepimizin dikkatini çekmiþti.
Ben çok uzun zamandýr Ozan ve de Souza’nýn bir maçta ayný anda gol attýklarýný Kasýmpaþa karþýsýnda gören oldum. Bu demektir ki, Dick Advocaat’ýn oyun planý, sistem ve taktiklerle ilgili deðil. Hücumda ne kadar baþarýlý bir görüntü verirse, rakibini de kendi yarý alanýna o kadar kilitlemiþ olur. Nitekim Fenerbahçe bu düþünceyle farklý kazanan oldu.
Volkan Þen gibi bireysel yeteneklerini iyi kullanan bir oyuncunun biraz gol þansý olmuþ olsaydý en az 2 veya 3 tane gol atan adam olurdu.
Sað kanat oyuncusu gözüken Jermain Lens ise futboluyla katký saðlayarak iyi asistler yaptý. Gol paslarýyla da Emenike’yi golle buluþturdu.
Emenike, Kasýmpaþa maçýnda istekli ve arzulu görüntü vermesiyle ve gole iþtahlý görüntüsüyle bence maçýn adamý oldu. Eðer Fenerbahçe bu oyun düzenine ilk önce Gaziantep karþýsýnda sonra da oynayacaðý diðer maçlarda kullanýrsa o zaman kazanan, kazanmaya yakýn olan takým olur.
Örneðin kendi evinde oynayacaðý Gaziantep maçýný rahatlýkla kazanacaðýný varsayýyorum, ama Kasýmpaþa maçýndaki oyun anlayýþý içinde olursa diyorum.
Fenerbahçe’nin Hollandalý teknik direktörü Advocaat’ýn farklý Kasýmpaþa galibiyetinden sonra bile “skora aldanmayýn, daha çok eksiklerimiz var” demesini de saygýyla karþýlýyorum. Ýlk önce Gaziantep maçýndaki Fenerbahçe’yi de merakla bekliyorum.