Fenerbahçe iyi başlamadı. Oyunun kendi yarı alanında kabul ederek rakip hücumlarına karşılık vermeye çalıştı. Böylesine bir kupada bu tarz futbol formatı her zaman cuk oturmaz. Claesson'un kafa vuruşu ile daha maçın başlangıç dakikalarında kalemizde Krasnodar'ın golünü gördük. Böylesine basit gole ancak amatör düşünceye sahip takımlar izin verir. Bu kadar basit bir gol yiyen Fenerbahçe savunmasına, artı kaleci Volkan'a yakıştıramadım.
Advocaat denilen şahıs Fenerbahçe ile gelecek sezon için de sözleşme imzalayacakmış. Fener Yönetimi'ne bir serzenişim var. Aceleniz ne? Kendi liginizde çok iyi bir durumda mısınız ki, gelecek sezon için böylesine bir sözleşme vaadinde bulunuyorsunuz? Onun futbol kafası bana göre Fener’e uymuyor. Fener savunmadan uzun toplarla şişirme paslarla asla oynamaz. Advocaat herhalde İngiltere'de bir takım çalıştırdığını düşünüyor. Kjaer alıyor topu ileriye şişiriyor, fazla adamla hücumda bulunmuyorsun ve ilerde tek başına kalmış Emenike'den gol bekliyorsun. Takım olarak hücumda çoğalırsın, uzun boylu oyuncuların vardır, böylesine beklentiye ben de ‘varım’ derim. Ama bu oyun tarzı Fenerbahçe'ye uymuyor.
Orta saha ne yapar diye düşünüyorum. Josef kalecisiyle oynamaya çok meraklı. Oyun kurucu Alper topla dripling yapıyor ama takım arkadaşlarına pas vermekte zorlanıyor. Mehmet Topal ise savunmaya mı yardım etsin, rakip akınları mı kessin, onu da şaşkınlık içinde gördüm. Artı Fenerbahçe yavaş top oynuyor. Krasnodar ise kendi evlerinde hareketli göründü, pozisyon üretme adına pas alışverişlerinde bulundu. Fakat kapalı savunmaya özen gösteren Fenerbahçe karşısında bir kafa golünün dışında net pozisyon bulamadılar.
Kısacası beklenen Fenerbahçe futbol performasını bu karşılaşmada göremediğimiz gibi, inanılmaz pas hataları ile rakip takımın attığı bir kafa golüne mahkum olup yenilgiye razı oldular.
