Kelimeler çok önemli. Tanýmlamalar da...
Kelimeler önümüzü açan kýlavuzlar gibidir. Kötü kýlavuz çýkmaz sokaklara götürür. Siyasetçi kelimelerine dikkat etmezse yaptýðý tanýmlamalar baþýný yarar. Çünkü her tanýmlama, bir konumlanmadýr.
Nerde kendinizi konumlandýrdýðýnýz kadar rakiplerinizi nasýl bir konuma yerleþtirmek istediðiniz de önemlidir. Bazen rakipleriniz sizi tanýmlar. O tanýmlama üstünüze yapýþtý mý ne meramýnýzý ifade edebilirsiniz, ne de talebinizin içeriðini doðru dürüst anlatabilirsiniz.
Adýna “af” denilen mesele böyle bir þeye dönüþtü. “Af” denildiði andan itibaren istediðiniz þey sorgulanýr hale geliyor. Ve kaçýnýlmaz olarak baþkaca tanýmlar türlü spekülasyonlar eþliðinde meydandaki yerlerini alýyorlar.
Kelimeler birden bire harp düzenini almaya baþlýyor. Kýlýçlarýn þakýrtýsý rolünü üslenen kelimeler, siyasetteki konumlanmalara göre anlam kazanýyor. Artýk ne dediðinize kimse bakmýyor. “Nasýl olur da filan mafya babasý af edilmek istenir, tecavüzcüler, katiller, uyuþturucu satýcýlarý?...” Hadi bakalým çýkýn iþin içinden þimdi!
MHP’nin gündeme taþýdýðý konunun baþýna gelen tam da böyle oldu iþte! Henüz ortada somutlaþmýþ bir teklif yok. Daha doðrusu Meclis’e verilmiþ bir kanun tasarýsý yok. Lakin konu üzerinde çalýþan MHP yetkilisinin medyaya yansýmýþ demeçleri var.
Ýstenilen þeyin çerçevesi gayet iyi çizilmiþ. Ve iddia edilen suç türlerinin hiç birine getirilmiþ bir “af” söz konusu deðil. Þahsen benim de istediðim “infaz rejiminde yapýlacak düzenleme” ile bir kýsým maðduriyetlerin sonlandýrýlmasý isteniyor.
MHP yetkilisinin açýklamalarýný doðru anladýysam þayet onlar “af” deðil, “infaz rejiminde düzenleme” istiyorlar. Ama ýsrarla birileri “af” diyerek konuyu asýl mecrasýndan saptýrmaya çalýþýyor.
AK Parti bu sorunun çözülmesine katký saðlamalýdýr. MHP ile oturup bu konu hem toplum vicdanýný rahatsýz etmeyecek, hem de gerçek maðduriyetleri giderecek bir çerçeveye oturtulabilir. Eminim ki bu teklife CHP de destek verecektir.
Bu konunun uzatýlmadan çözülmesinde yarar var diyorum.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in “Her yerde adaylarýmýzý gösteririz!” mealindeki sözlerine MHP’den Semih Yalçýn’ýn verdiði cevap Cumhur Ýttifakýnýn yerel seçimlere nasýl taþýnacaðý meselesini bir kez daha gündemimize sokmuþ oldu.
MHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Yalçýn’ýn, Parti sözcümüz Çelik’in sözlerine atýfta bulunarak “Yerel seçimlerle ilgili ittifak görüþmelerinin saðlýklý zeminde ilerlemeyeceði anlaþýlmaktadýr” demesi konunun her an bir “mesele”ye dönüþme eðiliminde olduðunu göstermektedir.
Her iki parti liderinin prensipte olur verdiði bir konunun kamuoyu karþýsýnda bu þekilde tartýþýlmasý ittifakýn ruhuna aykýrýdýr. O yüzden liderler düzeyinde bu konunun bir an önce “mesele”ye dönüþmeden halledilmesi þarttýr.
Sadece yerel seçimler deðil, MHP’nin adeta “olmazsa olmaz” önemde addettiði “af” konusu da ittifakýn yumuþak karnýný oluþturuyor.
Sayýn Yalçýn’ýn Parti sözcümüze cevap verirkenki üslubu bu kýrýlganlýðýn bir delilidir. Yarýn buna baþka konular da eklenecektir. O bakýmdan önerim: Yeni dönemde ittifak daha önce ilan edilen ilkeler etrafýnda sürdürülecekse bunun mekanizmalarýnýn oluþturulmasýdýr.
AK Parti ile MHP’nin iki farklý parti olarak her konuda ayný düþünmediði biliniyor. Ýttifakýn düþünce ve politika bazýnda her alana taþýnmasý zaten imkansýz. Böyle bir durum iki partiden birinin bitmesi sonucunu doðurur.
Pek tabii her ittifakýn getirisi kadar götürüsü de var. Partilerin dinamiði farklý olan yerel seçimlerdeki ittifaký hassasiyetle deðerlendirmesi gerekir.
Diyeceðim o ki, ittifak yerel seçimler bazýnda net bir çerçeveye oturtulmazsa, sürecin enfekte olma riski var.
