Baþlýkta kullandýðým “Aferin be bize” ifadesi kesinlikle þaka falan deðil, somut, istatistiki bir gerçeði iþaret ediyor.
Konu biraz karýþýk, tartýþmalý ama karýþýk olduðu ölçüde de önemli, bu nedenden ben de bu konuyu köþeme taþýmak istedim.
Meselenin tartýþmalý olmasýnýn altýnda söz konusu bilgilerin ABD Hazine Bakanlýðý tarafýndan üretilmiþ olmasý yatýyor.
Dolayýsýyla bu bilgiler yani isimler, kiþi seçimleri ne kadar ABD çýkarlarý, ne kadar objektif suç kriterleri temel alýnarak yapýlmýþ, tartýþýlabilir ama yine de belirli bir yönelimi iþaret ettiðine kuþku yok.
Ýktisatçý olarak, dünyanýn farklý ülkelerinden farklý resmi birimlerin, bakanlýklarýn, merkez bankalarýnýn “mail ile bilgi bildirimi” sistemlerine üyeyim, bunlardan birisi de ABD Hazinesi.
ABD Hazinesi’ne baðlý olarak da faaliyet gösteren OFAC (Office of Foreign Assets Control-Yabancý Varlýklar Kontrol Dairesi) isimli bir daire mevcut ve bu daire de 15 Temmuz Salý günü tam 908 sahife büyüklüðünde ve içinde sadece kiþi ve þirket isimleri, bu kiþi ve isimlerin de adresleri, pasaport numaralarý bulunan bir doküman yayýnladý.
Özel, gizli bir doküman deðil bu, ABD Hazinesi’nin mali, iktisadi istatistiklerine abone olan herkes ulaþabiliyor.
Belgenin içinde de binlerce kiþi ve þirket ismi, adresi bulunuyor.
Bu kiþiler, þirketler ABD kanunlarýna muhalefet nedeniyle tüm varlýklarý, taþýnýr ya da taþýnmaz, ABD tarafýndan dondurulmuþ kiþiler ve þirketler.
ABD bu kiþiler ve þirketlerle ticaret yapan, iþ yapan kiþi ve þirketleri de izliyor.
Yukarýda belirttiðim gibi bu listenin ne ölçüde evrensel kriterlere, ne ölçüde de ABD çýkarlarýna göre düzenlendiðini bilemiyorum, liste, terör örgütü üyelerinden bu örgütlerin finansörlerine, ABD’nin ambargo uyguladýðý ülkeler ile çalýþanlara kadar geniþ bir spektrumda hazýrlanmýþ.
Listenin mutlak objektivitesi konusunda kuþkular var diyorum zira, mesela, ABD hala küçücük Küba’ya ambargo uyguluyor ve bu ülke ile iþ yapan kiþi ve þirketler de bu listede ve Küba’ya ambargo, Obama gibi bir vizyoner Baþkanýn bu ambargoyu hala kaldýrmamýþ olmasý bana biraz tuhaf, hatta komik geliyor.
Bu belgeyi internet ortamýnda açýp “kontrol F” yaptýðýnýzda belgede her ülke isminin, kiþi ya da þirket isminin nerede, kaç kez geçtiðini görüyorsunuz.
Ben de, bir refleksle, kontrol F yapýp Turkey (Türkiye) yazdým ve karþýma 179 sayýsý çýktý.
Kiþi ve þirket isimlerini de mevcut teknoloji çerçevesinde hemen görebiliyorsunuz, isimlerin bir bölümünü tanýyorum, bir bölümünü hiç tanýmýyorum, zaten Turkey (Türkiye) yazdýðýnýzda karþýnýza çýkan isimlerin illaki de Türkiye devleti yurttaþlarý olmasý þart deðil, yabancý uyruklu kiþilerin Türkiye’de mevcut adresleri de çýkýyor karþýnýza.
Aþaðýda, ayný yöntemle rastgele yazdýðým ülkeleri ve karþýma çýkan ABD Hazine Bakanlýðý’nýn tüm taþýnýr ve taþýnmaz varlýklarýný dondurduðu sorunlu isim sayýsýný veriyorum.
Türkiye (179), Yunanistan (41), Kýbrýs (82), Rusya (617), Ýran (5068), Almanya (601), ABD (1140), Fransa (171), Meksika (7089), Brezilya (126), Çin (500), Afganistan (1236), Pakistan (2345), Somali (759), Küba (4757).
Meraklýsý ABD Hazinesi’nden belgeye ulaþýr ve aklýna gelen her ülkenin isminin bu belgede kaç kere geçtiðine bakabilir.
Ýtiraf ediyorum, bu iþe giriþmeden Türkiye isminin belgede hem mutlak hem de mukayeseli olarak daha aðýrlýklý olacaðýný düþünüyordum, yanýlmýþým, ama bu yanýlgýdan doðrusu çok þikayetçi deðilim.
MASAK’ýn bu iþte bir katkýsý varsa ne güzel.
