“Aferin, öldürmeye devam et Ýsrail” demeyen anti-semitik!

Söz bitti. Son olarak Ramazan Bayramý’nda Ýsrail’in Þucaiye, hatta Sabra-Þatilla’yý gölgede býrakan katliamlara imza attýðýný görünce, Star Gazetesi’nin dýþ haberler sayfasýný yaparken, baþka bir konuyu, hatta Gazze’nin kendisini bile yazmaya varmadý elim. Kapkara çýkmalýydý sayfalar.

Ýsrail, zulmüyle yazacak satýr, söyleyecek kelime býrakmamýþtý. Ýþin vahim noktasý ise Ýsraillilerin önemli bir kýsmýnýn bu zulme tuttuðu alkýþtý. Türkiye’den kaç Yahudi’nin Ýsrail ordusuna savaþmaya gittiði bilinmez. Ama bilinmesi gerekir. Bu konudaki merakýmýzý da buradan dile getirmiþ olalým. Bir de klavye baþýndaki Ýsrail milisleri var tabi. Klavye silahþörlerinde, her diasporada görülen fanatik tutuculuk mevcut. Sosyal medya paylaþýmlarýnda, Gazze’de havaya uçurulan bir elektrik santrali fotoðrafýný paylaþan Rafael Sadi adlý Ýsrailli bir iþadamýnýn sayfasýnda  yapýlan yorumlar kan dondurucu nitelikte. “Vur, kýr, kes” yorumlarýnýn yanýnda bir vicdan sahibi kalem, “durun ne oluyor” dediði anda, kendileri gibi düþünmeyenin üzerine çullanýyorlar. Ne anti-semitikliðiniz kalýyor, ne de faþistliðiniz!

Siz de sosyal medya platformlarýnda bu dehþet desteðe tepki verdiðiniz zaman, “hedef göstermiþ” oluyorsunuz. Ýsrail’e, “aferin öldürmeye devam et, eline saðlýk” demeyen her vicdan sahibi, bu kesimlere göre anti-semitik bir faþisttir.

Bütün bu tepkiler, binlerce kiþinin takip ettiði sosyal medya platformlarýyla sýnýrlý deðil. Ýsrail’de “yaþasýn okul olmayacak, çünkü çocuklar öldü”  sloganlarýnýn atýldýðý sevinç gösterilerine dair haberleri gazetelerde okudunuz. Ýsraillilerin yüzde 4’ü bu operasyona tam destek veriyor.

Hitler döneminde orduya yardým toplamak için hazýrlanan afiþlerle, þimdilerde Yahudi ordusuna yardým toplama afiþlerinin benzerliði de bir baþka tüyler ürpertici paralelliði gözler önüne seriyor. Hitler faþizmiyle yarýþan bir Yahudi faþizmi sözkonusu artýk.

Gazze’de ambulanslarýn giremediði mahallelerde ev ev dolaþýp, insanlarý katleden bir kafatasçý zihniyetle karþý karþýyayýz.  Gazetecilerin çatýþma bölgelerine girmesine engel oluyor, onlarý hedef alarak kameralarý karartýyor Ýsrail. Saklýyor, çünkü katlediyor. Saklýyor, çünkü korkuyor. Saklýyor, çünkü amacý iddia ettiði gibi teröristlerle mücadele etmek deðil, Gazze’deki Filistin varlýðýný silmek ve yerine kendi bayraðýný dikmek... Bütün bunlarý yaparken de, “ateþkes müzakereleri” diyerek uluslar arasý kamuoyunu oyalýyor. Ýlk haftalarda Batý’nýn desteði sözkonusuydu. Ancak þimdi mýzrak çuvala sýðmýyor.

CNN’in çocuk ölümlerini, hastaneleri ekranlarýna taþýdýðýna þahit oluyoruz son günlerde. Ancak bütün bu dikkat, BM okulu Ýsrail tarafýndan bombalanýp da, 20’ye yakýn kiþi öldürüldükten sonra gündeme geldi. Þiddet sarmalý, uluslar arasý kurumlara da zarar verinde, Ýsrail’in vahþet makinesine itiraz etti uluslar arasý karar vericiler.

Önce görmek, sonra anlatmak ve itiraz etmek. Þiddete karþý sessiz kalmak, görmezden gelmek o þiddete ortak olmamýz anlamýna geliyor. Zalimin zulmü varsa, milyonlarýn bu zulmü durduracak vicdaný var. Hafife almamalý.