Hülya Avþar bu, adýndan, programýndan bahsettirmeyi bilir her zaman... TV 8 macerasýnda da yaþanan tam olarak bu aslýnda. Cuma geceleri ekrana gelen programýna iyi konuklar alýyor, onlardan gazetelere haber olacak bir baþlýk mutlaka çýkarýyor. Bu hafta Esra Erol’u konuk etti Hülya Avþar.
Cevaplarla deðil ama en azýndan sorularýyla da yine gündeme gelmeyi baþardý.
Özel hayat, hele ki evli bir çiftin cinsel hayatýna göndermeler olan sorular ekranda sorulmaz.
Hülya Avþar teflon özelliði olduðunu biliyor yani üzerine eleþtirilerin yapýþmadýðýnýn farkýnda.
O rahatlýkla sordu, Esra Erol da tam kendisi gibi cevaplar verdi.
En çok beni “Beni utandýrýyorsun” cevabýný beðendim.
Kamera karþýsýnda her soruya mutlak cevap vermek zorunda olduðunu hissedenler için iyi bir örnekti bu.
Programa gelince, Acun Ilýcalý sayesinde Arda gibi çok zor konuklarý da ekrana çýkardý Hülya Avþar. Reyting daha iyi olabilir mi sorusuna mutlaka cevap aranýyordur ya, biraz desteðe ihtiyaç var sanki. Belki de deðiþik saatlerde tekrar yayýnlar dönmek lazým...
Melike Ýle Þanslý Kadýnlar
Ulaþýlabilir þeyleri anlatan programlarý severim ben... Dünyanýn bilmem neresindeki moda haftasýndan gelen görüntüler seyirci için ulaþýlabilir deðildir çünkü. Ekranlarda moda üzerinden tarz kavgasý eden insanlarý seyredenlere önerim, Melike Ýle Þanslý Kadýnlar’a bir göz atmalarý.
Niye diyeceksiniz, meseka makyaj olmadan tarz tamamlanamaz. Mesela her yüz þekli için daha iyi bir saç kesimi modeli vardýr. Kavga, gürültü ve hakaret olmadan tarz anlatýlabilir mi evet anlatýlabiliyor iþte. 360 Tv’nin yeni ve düzgün iþlere açýk yanýnýn iyi bir örneðidir bu program. Bence hanýmlar için de öðretici yaný çok olan bir iþ. Pazar günleri bir bakýn derim...
Küçük Aziz Yýldýrýmlar
Gerek futbol camiasýnda gerek futbol medyasýnda Aziz Yýldýrým’ýn tarzýný sevmeyen ya da Aziz Yýldýrým’ýn Türk futboluna zarar verdiðini iddia eden çok isim vardýr.
Kimse kimseyi sevmek zorunda deðil,buraya kadar anormal bir durum yok.
Ancak gerek futbol camiasýnda gerek futbol medyasýnda Aziz Yýldýrým karþýtý olanlar nedense onun gibi olmaya çalýþýyorlar. Cumartesi akþamý Fenerbahçe-Trabzonspor maçý oynandý, sahadaki futboldan ziyade hakem kararlarýna, saha ve tribünlerdeki gerginliðe daha çok dikkat etmek zorunda kaldýk. Aziz Yýldýrým tarzýyla mücadeleyi bir baþka Aziz Yýldýrým gibi verme sevdasýnýn sonucudur bu durum.
Uzatmayayým, seyirci olma zevkini tam yeniden bulmaya yakýn bir anda oldu tüm bunlar. Trabzonspor ve Fenerbahçe’nin mevcut yönetimlerinin birbirleriyle olan kavgasý artýk kabak tadý verdi.
Kimsenin farkýnda olmadýðý þey, bu nefret ortamý futbolun marka deðeri dedikleri þeye de zarar veriyor.
Bir grup yönetici, bir grup futbol yorumcusu küçük Aziz Yýldýrým olma sevdasýndan vazgeçmediði sürece bu ülkede futbol istenilen yere asla gelemeyecek...
