Afganistan’ý bulduðun gibi býrakmak

Senatör John McCain, Cumhuriyetçiler Ulusal Toplantýsý’nda yaptýðý konuþmada “Baþkan [Obama] Afganistan’dan geri çekilmeyi taahhüt ederek... düþmanlarýmýzý yüreklendirmiþtir” çýkýþýný yaptýðýnda belki de Mitt Romney’e iyilik ettiðini düþünmüþtü. Belki de bu sadece Amerika’nýn gücünün azalmasýndan dolayý yaþlý þahinden kopan acýklý bir feryattý. Neticede McCain Obama’yý beceriksizlikle suçlayadursun, Romney Afganistan’dan çekilme takvimini kabullendi. Amerikan tarihindeki en uzun sürmüþ savaþ olan, 2 bin askerin öldüðü, 100 bininin ise çarpýþmayý sürdürdüðü Afganistan bahsini süregelen seçim kampanyalarýnda pek duymayacak olmanýzýn sebeplerinden biri bu. Bir diðeri ise Amerikan seçmeninin adaylardan iyimser söylemler duymayý sevmesi ve kimse Afganistan’dan o vaat edilen zaferi veya baþka bir mutlu sonu beklemiyor.

***

Anketlerden rutin þekilde çýkan sonuç Amerikalýlarýn Afganistan’da kalmaya karþý olduklarý yönünde. Bu yüzden de ABD askerlerinin çoðunun, Afgan güçlerinin eðitimini tamamlayýp güvenlik sorumluluklarýný onlara teslim ettikten sonra, 2014 sonuna dek eve dönmelerine odaklanýlmasý yönünde partiler üstü bir fikir birliði var.  Bu Taliban’ýn ABD çekilmeden önce yenilgiye uðratýlamayacaðýný kabul etmek anlamýna geliyor ve Afgan güvenlik güçlerinin itibarýný büyük ölçüde yitirmiþ rejim adýna Taliban ile savaþmaya devam edecek iradeyi bulacaklarýný tahayyül etmek de iyimserlik olur. ABD Ordusu “içeriden gelen saldýrýlarýn” doðurduðu, kendi deyimiyle “sistematik probleme” yani Afganlarýn silahlarýný onlarý eðiten ABD ve NATO görevlilerine çevrimlerine dikkat çekmeden önce dahi vaziyet yeterince kötüydü. 2012 yýlýnda en az 43 ABD ve NATO askeri Afgan güvenlik personeli tarafýndan kastedilerek öldürüldüler. Bu vakalarýn 15’i geçen Aðustos ayýnda gerçekleþti. Bu tip saldýrýlarýn sadece batýlý personel öldürüldüðünde duyulduðunu, yaralandýklarýnda kayýtlara geçmediðini de unutmamalý.

Gelecek aylarda ABD ve NATO askerleri eðitim sürecinin gereði olarak küçük gruplar halinde Afgan birliklerine iliþtirileceði için maruz kalacaklarý tehdit de artacak. Sorunun rastlantýsal bir anormallikten daha fazlasý olduðunun bilincinde olan ABD Ordusu bazý askerlerine “koruyucu melekler” atýyor; askerleri eðittikleri Afganlardan koruyan diðer askerler.

Bu “içeriden gelen saldýrýlar”, savaþýn kendisine ve çekilme stratejisine dair hatalý varsayýmlarýn açýkça iflasý. ABD ordusu bu tip olaylarýn sadece dörtte birinin Taliban kaynaklý olduðunu tahmin ediyor, doðru ama bu Taliban mensubu olmayan Afganlar arasýnda da batýlý askerlere yönelik düþmanlýðýn yaygýn olduðu anlamýna gelir. Gidiþat ABD ülkeden ayrýldýktan sonra Afgan güçlerinin Taliban ile savaþmayý sürdürmeyeceði yönündeki þüpheleri kuvvetlendiriyor. 2014 öncesinde Taliban ile bir barýþ antlaþmasý yapýlmasýna dair dile getirilmeyen bir umut tabii ki var ancak ABD’nin ne olursa olsun çekilme planý isyancýlardan ödün istemek için pek bir manevra imkâný býrakmýyor. Pakistan güvenlik güçleri içerisinde uzun süredir hareketin arkasýnda duran destekçilerin Taliban’ý masaya oturmaya zorlamasý ise Kabil’de oluþturulacak yeni bir rejim Pakistan’ýn çýkarlarýna hizmet etmedikçe ihtimal dâhilinde deðil.

***

Öyle görünüyor ki, ABD Afganistan’ý 2001’de iþgal ettiðinde ülkeyi pençesine almýþ olan iç savaþýn pençesinde býrakarak çekilecek. Skor tahtasý tersine dönmüþ durumda tabii: Þimdi isyancý güç olan taraf Taliban ve eski düþmaný Kuzey Ýttifaký kabul rejiminin temelini oluþturuyor. Ancak bu dengenin korunmasý Afgan güçlerinin öngörülebilir gelecekte ABD ve diðer uluslararasý baðýþçýlar tarafýndan eðitilmesi, donatýlmasý ve finanse edilmesiyle mümkün. Sayýlarý Kabil’in baþa çýkabileceðinden çok fazla. Evet, þu anda 400 bin kiþi olan sayý mali nedenlerle 2014 yýlýnda 230 bine inecek ama bu deðiþiklik de güvenlik konusundaki þüpheleri artýrýyor. Gel gör ki, Afgan güçlerinin performansýna dair sorular eðitim alanýndan ziyade savaþmak için siyasi motivasyonu bulup bulmayacaklarýna dair. Bu sorunun cevabýnda Washington’un çok az etkisi olabilir ve 2001 iç savaþý öncesi taraflarýn yeniden belirginleþeceði bir etnik kýrýlma yaþanabilir.

En iyimser senaryo dâhilinde bile Afgan güvenlik güçlerinin elinden gelecek olan þu anda NATO’nun koruduðu topraklarýn çoðunu elinde tutabilmek. Ama bu da batýlý baðýþçýlardan sürekli gelecek mali desteðe baðlý ve o da 2014 sonrasýnda birkaç yýldan daha uzun sürmeyebilir. ABD, Vietnam’da yaptýðý gibi Afganistan’dan da kendini müttefiklerinin gerekeni yapacaklarý yönünde kandýrarak çýkýyor ama muhtemelen yapmayacaklarýný da biliyor. Afganistan’ýn seçim kampanyalarýnda bahsinin geçmemesine þaþmamak lazým.