Afganistanlaþan Suriye

Birleþmiþ Milletler’in (BM) uzun süredir beklenen Suriye’de kimyasal silah raporu nihayet açýklandý. BM’ye göre en az beþ olayda kimyasal silah kullanýldý. Ancak rapor, kimyasal silahý kimin kullandýðýný söylemiyor... Büyük ihtimalle bundan sonra da kimse bu silahlarý kullanan üzerinde durmayacak. Çünkü, Suriye’de rüzgarlar ters yönde esiyor.

Batý basýnýnda Esad’a dönük eleþtiriler artýk çok daha az. ABD ve Avrupa’da gazeteler boy boy Suriye’de Ýslamcýlarýn nasýl katliam ve iþkence yaptýklarýný anlatan haberler ile dolu. Batýlý yorumculara göre Suriye’yi Afganistan’a çeviren Sünni-Selefi ‘cihadistler’ sadece Suriyelilerin deðil, Batýlýlarýn da düþmaný.

ABD yardýmý kesti

Rüzgar öylesine tersine döndü ki, önceki gün ABD Suriyeli muhaliflere yaptýðý yardýmlarý, verdikleri Ýslamcýlarýn eline geçiyor gerekçesiyle, kestiðini açýkladý. Amerikan yardýmý daha çok gece görüþ dürbünleri, battaniye, kurþun geçirmez yelekler ve týbbi yardýmlardan oluþuyordu.

ABD yardýmlarý kesmekle kalmadý Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin muhaliflere yardýmlarýný kesmenin yollarýný da aradý. Bunlardan en sarsýcý olaný ise Türkiye üzerinde kurulan baskýdýr.

Batý medyasýnda sýk sýk yayýnlattýrýlan haberlere göre Türkiye, el altýndan El Kaide de dahil radikal Ýslamcýlarý destekliyor. Bu haberlere göre El Kaide üyeleri Türkiye’yi Suriye’ye dönük saldýrýlarýnda üs olarak kullanýyor, hatta Ankara sözde ‘Ýslamcý teröristler’e silah ve mühimmat da saðlýyor. Elbette bu haberler Türkiye’yi olumsuz yönde etkiliyor ve son haftalarda Türkiye Suriye’de rahat hareket edemiyor.

Suriye’de Esad’ý rahatlatan Batý, diðer taraftan Suriye’nin en önemli destekçisi olan Ýran üzerindeki baskýlarý da gevþetti. Hatta El Kaide gibi Suriye’de silahlý çatýþmalara giren Hizbullah ile ABD arasýnda görüþmelerin baþladýðý haberleri bile geliyor.

Ýnsanlýk dramý

Özetle, Suriye’de Batý Ýran ve Rusya’nýn saflarýna kaydý... Diðer taraftan bu ülkelerin hiçbiri Suriye’deki insanlýk dramýnýn yükünü paylaþmaya yanaþmýyor.

Suriye içinde yerinden olan insan sayýsý 6.5 milyonu geçti. Diðer ülkelere göç edenler ise 2 milyon kiþiden fazla. Esas yükü Lübnan (838.000), Türkiye (600.000), Irak (210.000) ve Mýsýr (130.000) çekiyor. Batýlý ülkeler ise yaþanan dramý sadece seyrediyor. Örneðin Almanya’nýn almayý kabul ettiði Suriyeli sayýsý sadece 1.000 kiþi. Ýngiltere ve Ýtalya ise bir tek Suriyeli’yi bile istemedi. Fransa 500 Suriyeli alabileceðini açýkladý, Ýspanya’nýn talep ettiði Suriyeli sayýsý ise 30.

Uluslararasý Af Örgütü’nün raporuna göre Avrupa Birliði’nin (AB) Suriye karnesi utanç verici. Görünüþe göre AB, Türkiye’yi Ortadoðu kaynaklý göç dalgalarýnda ‘karantina ülkesi’ olarak kullanmak istiyor. Baþka bir deyiþle sayýlarý 1 milyona doðru ilerleyen Türkiye’deki Suriyeliler ülkemizde kalýcý görünüyorlar.

Sonuca varmak için henüz erken olsa bile Arap Baharý’nýn ilk raundunun galipleri Ýran, Ýsrail ve Rusya gibi görünüyor. Arap Baharý ile en çok zarar gören ise hiç þüphesiz Türkiye’nin iþbirliðine dayalý yeni Ortadoðu modeli oldu. Yaþanan karmaþada hiç kimse ýlýmlý, seküler ve modern Türkiye modelini görmüyor bile. En kötüsü elini ateþe sokmak istemeyen Batý dünyasý Ortadoðu’da tavþana kaç, tazýya tut diyerek kanlý bir bölgesel iç savaþýn zeminini hazýrlýyor.