Afrin Harekâtý, dýþarýda, içeride bildik merkezleri/çevreleri ciddi rahatsýz etti/ediyor.
Dýþarýda, baþta rahatsýzlýðýný açýk ifade eden ABD, Almanya, Fransa, Hollanda gibi bazý Avrupa Birliði üyeleri var.
Sembolize edersek ABD ve NATO, Afrin Harekâtýndan çok rahatsýz. Týpký 15 Temmuz hain darbe giriþiminin milletimiz tarafýndan bastýrýlmasýna bozulduklarý gibi…
ABD rahatsýzlýðýn da ötesinde, açýkça karþýmýzdaki düþmana, PKK terör örgütüne alenen týrlarla, kargo uçaklarý ile silah veriyor.
NATO desen ABD’nin kontrolünde. Ýþte Cumhurbaþkaný Erdoðan peþ peþe, “Neredesin ey NATO? Siz çaðýrdýnýz biz geldik, niye þimdi bir üyenizin güvenliði tehdit altýnda iken siz gelmiyorsunuz?” diyor.
Atlantik cephesinin, devlet ciddiyetiyle, müttefiklik iliþkileri ile asla izah edilemeyecek hasmane tavrýnýn sebebini anlamak zor deðil.
Güçlenen, bölgesinde söz sahibi olmaya baþlayan, kendilerince kontrol edilemez bir yere doðru ilerleyen Türkiye’den rahatsýzlýk duyuyorlar.
Bunu açýkça ifada edemedikleri için de meseleyi þahsîleþtiriyorlar. Daha önce 2. Abdülhamid’in ismi üzerinden saldýrmýþlardý.
Abdülhamid’e dediklerini hatýrlatayým:
“Kýzýl Sultan”, “Büyük Cani”, “mutlakiyetçi”, “müstebid”, “zalim”, “katil”, “diktatör”, “tiran”…
Ýçerden bunlarý tekrarlayan elemanlar bulmakta da hiç zorlanmadýlar.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’a da ayný yaftalarla saldýrdýlar.
Ýçerden eleman bulmakta yine zorlanmadýlar. Bu defa Pensilvanya’daki FETÖ elebaþýný kullandýlar. Onun hakaret ve saldýrýlarýna CHP’nin iþtirak etmesinden de çok memnun oldular:
“Zalim”, “katil”, “firavun”, “Yezid”, “tiran”, “diktatör”, “sultan”...
Pensilvanya’dan sufle alan Kýlýçdaroðlu, “Erdoðan unutmasýn, her firavunun bir Musa’sý vardýr” dedi. Partisinin Grup toplantýlarýnda hakaretlerinin dozunu artýrdý.
Sözcü gazetesinde Cumhurbaþkaný için “kravatlý firavun” diye yazýldý… Sözcü gazetesi, Erdoðan düþmanlýðýnýn, kin ve nefretinin sözcüsü oldu.
Ýþte bu takým, Afrin harekâtýnda ilerleme oldukça kendini yiyip bitiriyor. Ordumuzun baþarýsýnýn Erdoðan’ý daha da güçlendirecek olmasý, onlarý çileden/zývanadan çýkarýyor.
Biliyorsunuz, CHP lideri Kýlýçdaroðlu dayanamadý patladý. Önce, cuntacý zihniyeti hortladý, “zafer ordunundur, iktidarýn deðildir” diye fitne sokuþturdu.
Yetmedi, “biz Afrin’e sýnýr güvenliði için girdik, derinlere inmeyelim, bir yerde duralým. Afrin kent merkezine girilmemelidir” diye akýl verdi.
Ne yapsalar kahraman Mehmetçik ilerliyordu. Ve þimdi Afrin kapýsýna dayandýk.
Bu defa Kýlýçdaroðlu’nun sesi çýkmýyor. Çünkü CHP’ye oy verenlerin yüzde 75’i Afrin Harekâtýný destekliyor.
Bu defa sesini yükselten Sözcü gazetesinde Emin Çölaþan. Üç gün önce Genelkurmay Baþkaný Sayýn Akar’a “Hulusi bey” diye hitap ederek þunlarý yazdý:
“Beyefendi, düzenleyin bir brifing… Bize gerçekleri açýklayýnýz…
“- Bu Afrin denilen yer bizim sýnýrýmýza kaç kilometre? Elimizde en modern tanklar, toplar, insansýz hava araçlarý var. Üstelik operasyon alanýna polis dâhil en seçmece komandolarýmýzý ve Özel Harekât birliklerimizi gönderdik. O halde biz bu 40 kilometreye niçin henüz ulaþamadýk?
“Sayýn Hulusi Bey, medyada her gün öldürülen teröristlerin sayýsýný Genelkurmay açýklýyor. Bu sayý þu anda 3 bini geçmiþ durumda. Bu rakamlara nasýl ulaþýyor? Bazýlarý, her gün açýklanan bu rakamlara artýk inanmadýklarýný, bunun psikolojik propaganda olduðunu iddia ediyor. Bu konuda ne diyorsunuz? Eðer rakamlar doðru ise öldürülen teröristlerin cesetleri, hiç deðilse birkaçý, niçin medyaya servis edilmiyor?
“Muhterem beyefendi, bu Afrin operasyonunun iktidar tarafýndan ‘Ýç siyasete alet edildiðini' düþünme fýrsatýnýz hiç oluyor mu? Toplumda sabýrsýzlýk belirtileri baþladý. Deniliyor ki ‘Ýktidar bu Afrin olayý konusunda oy avcýlýðýna çýktý, iç siyasete alet ediyor. O nedenle bu süreç daha da uzatýlacak!' Artýk suskunluðunuzu bozarsanýz iyi olur gibime geliyor…”
Ýþte böyle. Afrin düþtüðünde çok üzülecekler.
Acaba diyorum dýþarýdakilerin öfkeleri üzüntüde mi kalacak? Sokaklarý karýþtýrmak, suikastlara yol vermek için düðmeye basacaklar mý?