Afrin’in lojistiği

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson bugün Türkiye’ye geliyor. Tillerson Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldikten sonra mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşecek.

Görüşmeyle ilgili Ankara tavrını net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye ABD’den YPG ile ilgili net tutum takınmasını bekliyor. Afrin’de yürütülen Zeytin Dalı operasyonunun ikinci aşaması Menbiç olacak. Ankara Washington’un PKK’yı Menbiç’ten çıkarmasını istiyor.

ABD ise Ankara’nın Menbiç kararlılığına yanıt olarak bazı üst düzey askeri yetkilileri bölgeye gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bizi vururlarsa karşılık veririz” deme cüretini gösteren Amerikalı Korgeneral Paul Funk’a yönelik “Osmanlı tokadı yememiş oldukları açık” şeklindeki sözleri manidardı. Bu açıklamalar Ankara’nın görüşme öncesinde ABD’ye “hayati çıkarlarımdan geri adım atmam” mesajıdır.

Tillerson’ın ziyareti öncesi ABD’den gelen görüşmenin zor geçeceğine ilişkin açıklamalar bu yüzden. Ankara’nın kesin tutumu ve Pentagon’un PKK bağımlılığı ABD Dışişleri Bakanlığına manevra yapacak fazla alan bırakmıyor. Buna rağmen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert’in “Sadece Türkiye için değil Suriye ve ABD için de işleyecek bir çözüm konusunda konuşmak istiyoruz” şeklindeki sözleri Washington’un Türkiye’yi üçüncü bir yola ikna etme arayışında olduğunu açık ediyor.

Washington’un Türkiye’yi ikna için ne gibi formüller üreteceği konusunda pek fazla veri yok. ABD’nin nabzını tutan bazı gazeteciler Tillerson’un Suriye’nin yeniden inşası ile ilgili ekonomik bir paketle geleceğini söylüyor. Ancak mesele burada Türk ve Amerikan işadamlarının Suriye’de alacağı işler değil. Üstelik bu üçüncü yol önerisinde ABD’nin PKK’yı denklem dışında tutması da beklenmiyor. Bu yüzden Tillerson’ın bu girişimi ölü doğmuş bir diplomatik manevradan öteye geçmiyor.

***

Üstelik bu görüşmelerde Ankara’nın eli çok güçlü. Ortada sadece terör örgütü PKK/YPG’ye verilen silahlar yok. Bu silahların Afrin’e taşınması ve Mehmetçiğe karşı kullanılması da var. Bunların hepsi delilleriyle Tillerson’a anlatılacak.

Yapılan tespitlere göre terör örgütü PKK’nın Afrin’deki yapılanması lojistik desteğini ABD ve PKK’nın kontrolündeki Menbiç’ten sağlıyor. ABD’nin ve diğer bazı ülkelerin PKK’ya burada ulaştırdığı silahlar Şam rejiminin kontrolündeki bölgeden geçerek Afrin’e ulaşıyor. Daha önce terör örgütü PKK’dan AT-4 tipi tanksavar füzeleri, SA-18 güdümlü füze mühimmatları, MILAN tanksavar silahı, Kuzey Kore yapımı HT-16 PGJ tipi manpadler ele geçirilmişti. Benzeri silahların yine Menbiç üzerinden terör örgütüne ulaştırıldığı biliniyor.

***

Şam rejimi Afrin’de terör örgütü PKK ve ABD ile hareket ediyor. Daha doğrusu Türkiye’yi zor durumda bırakmak için bu lojistik desteğe izin veriyor. Bu yüzden Zeytin Dalı operasyonun ilk aşamasında, yani Afrin’in çevrelenmesi safhasında Şam rejiminin elindeki bölgeyle Afrin arasındaki bağlantının kesilmesi yüksek önem taşıyor. Bu lojistik hattın kesilmesi PKK’nın iki gün önce “Afrin’i siz devralın” diye mesaj gönderdiği rejimin de önünü tıkayacak.

***

Son bir not da Suriye’deki yeni potansiyel çatışma alanı ile ilgili. Şam rejimi Afrin’e terör lojistiğine izin veriyor ancak Suriye’nin doğusunda, Deyrezzor’da terör örgütüyle çatışmaya hazırlanıyor. Haftasonu ABD, bölgedeki YPG unsurlarını hedef alan rejim güçlerini vurmuş ve 100’den fazla kişiyi öldürdüğünü açıklamıştı. Rus basınına yansıyan bilgilere göre ölenler arasında birçok Rus var. Şimdi rejim birlikleri aynı noktada yoğun bir yığınak yapıyor. Bakalım ABD destekli YPG unsurları Suriye’nin doğusunda tutunabilecek mi..