Çin’in Wuhan eyaletinde bir ‘virus salgını’ başladığı, Çin Hükûmeti tarafından Dünya Sağlık Teşkilatı’na 2019’un son haftalarında bildirilmişti.
Çin’deki salgın ilk anda, kapitalist dünya için, hele de tabloya İran eklenince, gizli bir memnuniyetle bile karşılandı ve bu virüs’ün kendi kapılarını çalmayacağını zannettiler. USA Başkanı Trump ve (UK-İng.) başbakanı Boris Johnson’ın 4 ay önceki beyanları hatırlanabilir. Şimdi ise, Trump, bu ‘virüs salgınını geç bildirdiği’ iddiasıyla Çin’i suçluyor ve bedel ödeteceğini söylüyor. Halbuki, aylarca ciddîye almayan kendisiydi.
‘Coronavirus’, hele de kapitalist dünyayı ve onun lideri Amerika’yı, Çin ve İran’dan çok daha ağır şekilde vurdu ve maddî açıdan gelişmiş diğer ülkeler de ağır darbeler aldılar.
B. Amerika’da 60 bini, İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere’de de 20-30 bini bulan ağır kayıplar beklenmiyordu, herhalde.. Sağlık sistemleri çöktü, hastahaneleri, sağlık elemanları ve tıbbî ilk yardım malzemeleri bile yetmedi.. İnsanlar sokaklarda öldüler.
Şimdi, o ülkelere tıbbî yardımları uçaklarla Türkiye gönderiyor.
Çin, kapitalist dünya nazarında, kendi önlerinde eğilmeyen ve tersine, güçlenen her ülke gibi, sevimsiz ülkelerden..
Hele de 1839-42 ve 1857’de iki kez cereyan eden ve Çin’in ağır şekilde yenilgiye uğratıldığı iki ‘Afyon Savaşı’ndan beri bu, böyle..
O ‘Afyon Savaşları’nı hatırlayalım..
İngiltere, Çin’i yağmalayabilmek için, Çin halkının ‘afyon’la uyuşturulmasına öylesine bir ağırlık vermişti ki, ‘afyon’ gemilerle getiriliyordu, Çin limanlarına.. Ama, Çin Hükûmeti bu ‘afyon ticareti’ne karşı sert tedbirler alınca; İngiltere savaş gemilerini göndermişti..
İngiltere’nin ‘savaş sebebi’ gerekçesi, ‘Zavallı Çin halkına ulaştırmak istedikleri gıda maddelerini (!) Çin Hükûmeti’nin engellediği’ (!) iddiasıydı.. ‘Beyaz barbarların kraliçesi Victoria’nın nazarında ‘gıda maddesi’ olmuştu ‘afyon’!
Çin halkı ve ordusu, demir yığını halindeki dev savaş gemilerini ilk kez görüyordu. Çin’in daha önce görmediği güçlü toplarla limanlar, şehirler mahvedilmişti.
Çin ezildi ve ağır şartlarla teslim oldu. Ama, halk kitlelerinin sinesindeki kin ateşi daha bir ‘kor’laşmıştı.
Nitekim, 15 sene sonra 1857’de İngiliz takahhümüne karşı patlak veren ayaklanma sonunda, 2. Afyon Savaşı’ı başladı. Ama, bu kez yanında, ‘bir misyonerlerinin öldürüldüğü’ bahanesiyle Fransa da vardı ve Çin bir kez daha ezildi ve ağır şartları kabul ederek teslim oldu.
Çin’de milyonlar açlıktan kırılırken ve hattâ, ‘ekmek çalmak’ zorunda kalan aç insanlar kurşuna dizilirken, kapitalist emperyalizm sömürünün zevkınin zirvesindeydi.
Ve sonunda, Mao Che Tung, aç insanların meyva ağaçlarının kabuklarını kemirerek hayatta kalmaya çalıştıklarını görünce, ‘Bu kitlelerin kaybedecek hiçbir şeyleri yok, bunlarla devrim yapılır’ dedi ve çetin bir mücadeleden sonra Çin’i, 1949 yılında komünist sisteme geçirdi.
Bugün Çin ekonomik açıdan Amerikan emperyalizmiyle yarıştıran bir dev.. Ve, iki tarafın da bilinçaltlarında eski ‘afyon savaşları’ döneminin izdüşümleri devam ediyor. İroni gibi gelecek ama, bugün dünyanın en büyük kapitalist güçlerinden birisi de Çin Komunist Partisi’dir. Çünkü, elinde trilyonlarca dolar bulunuyor.
Trump, Amerika’nın ‘virus salgını’ndan dolayı uğradıkları zararı Çin’e ve yüz milyarlarca değil, trilyonlarca dolar olarak ödeteceğini söylüyor.
Sanki, dün ‘afyon’ gönderenlere Çin de bugün ‘virüs’ göndermiş gibi.. Trump bunu da imâ ediyor.
Ama, bugün İngiltere’nin yerini alan Amerika, Afyon Savaşları’nda boyun eğen Çin’e, yine boyun eğdirebilecek midir, dersiniz?
1,5 milyar nüfuslu dev Çin’in Amerika’yı kenara itip, -ekonomik açıdan- ‘dünya lideri’ olacağı ihtimali de, kapitalist dünyanın bir ayrı kâbusu..