Ağlamak güzeldir ama bazen...

Sezen Aksu’nun şarkısıdır “Ağlamak Güzeldir”. Ekranda ağlayan iki isim gördük Pazar günü ve gecesi. Biri son derece gerçekti, diğeri konusunda ciddi şüphelerim var. İyisi mi hikayeyi baştan anlatayım...

***

TRT Haber spikeri Canan Yener Reçber’e ait ilk gözyaşları... Özgecan’ın katledilmesine dair haber ve sonrasında yaşananlara dair gelişmeleri okuyordu genç meslektaşımız. Ağlamamak için direndi ilk başta, sesi titredi, sonrada bıraktı içindekini. Saniyeler süren bir rahatlamanın ardından hemen toparladı sesini yayınına devam etti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Özgecan’ın annesiyle konuşmasına dair haber sırasında yaşandı bu durum. Eğer bu duygusal patlama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özgecan’ın ailesiyle konuşması sırasında yaşansaydı buradan da siyasi tartışma çıkaranlar olabilirdi.

Bir de önemli not, Özgecan’ın annesinin sözleri kurşun gibi ağır ve insan olan zaten tutamaz kendisini.

***

Gelelim Pazar gününün ikinci ağlayışına... Emin değilim zira yüzünü görmedim ama telefondaki sesi titriyordu Nihat Doğan’ın.

Beyaz Tv’deki yayın son derece ilginç ve ibret doluydu. Başta Ahmet Çakar ve Ertem Şener, Nihat Doğan’a oldukça yüklendiler.

Ertem Şener’in Nihat Doğan’ın twitter’da “İşte bana Tayyip yalakası dediler” vesaire sözlere müdahalesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karıştırmayalım diyerek siyasi sığınma çabasını kesmesi çok doğruydu. Rasim Ozan Kütahyalı da siyasi yoldaşlık tuzağına düşmedi, böyle hassas bir durumda laiklik, mini etek nasıl yazarsın diye sorguladı. Sesi titredi Nihat Doğan’ın, ağlamış olabilir ama ağladıysa da Özgecan için değil kendi hali için anladı.

Karalama kampanyası dedi, yargısız infaz dedi, sonunda da “Attığım twit öyle anlaşıldıysa özür dilerim” demek durumunda kaldı.

***

İki ağlama arasında ciddi bir fark var, bu kesin. O yüzden ağlamak bazen güzeldir diye başlık koydum yazıya.

Rabbim, ağlamak durumunda kalan herkese Canan Yener Reçber’in ki kadar samimi gözyaşları nasip etsin...