Aðlayýn ama neye?

Emlakçýlar, araba galericileri ve þimdi de turizmciler "Yandýk bittik" diye feveran ediyorlar. Eh, aç gözlülüðün, fýrsatçýlýðýn bir sonu olacaktý.

Türkiye'de izah edilemeyen bir pahalýlýk söz konusu. Bu pahalýlýðýn sebebi ekonomik deðil ahlâkî.

Ahlâkî bir düþüklük olan tamahkârlýk maalesef toplumun genelinde yayýlmýþ durumda. Her yerde çok para nasýl kazanýlýr konuþuluyor. Mal biriktirme yarýþý yapýlýyor. Maddiyat için en temel insanî davranýþlar arka plana atýlýyor. Günümüzde çoðunluk için mevzu paraysa gerisi teferruattýr!

Sosyal medyada yediðini içtiðini, gezdiðini gördüðünü teþhir etmek için yaþayan insanoðlu için tabiî ki para baþ gündem olacaktýr.

Ýþi bilenler "Zam yapan kendine zam yapar" dediler ama kimsenin duyacak hâli yoktu. "Kim ne kadar zam yapmýþsa ben daha fazlasýný yapayým" diye tecessüs edenler þimdi aðlýyorlar.

Ýnsafý, haramý helali, kul hakkýný gözetmeyenler þimdilerde müþteri yolu gözlüyorlar.

Ev sahibini arayýp "Kiracýný çýkart, onun verdiði kiranýn 3 katý fiyata sana kiracý bulacaðým" diyen emlakçý...

Arabalarý depolarda saklayýp müþteriye "Araba yok" deyip sonra da "Buluruz ama" diye baþlayan konuþmalarla fahiþ fiyatlar isteyen; satýþ sitelerinde farklý isimlerle hesaplar açýp ayný arabayý fahiþ fiyatlarla satýþa çýkartýp piyasayý yükselten galericiler...

Turiste yolunacak kaz gözüyle bakan turizmciler...

Sosa buladýðý lavaþýn içine et atmayý 'unutan' dönerciler...

Her alanda misali çoðaltabiliriz. Zincirleme bir þekilde birbirimizi kazýklýyoruz. Aslýnda kendi kendimizi kazýklýyoruz. "Zam yapan kendine zam yapar" sözünü unutmayalým. Herkes, "O 3 kat zam yapmýþsa ben 4 kat yapayým, benim neyim eksik" psikolojisiyle hareket ediyor. Dikkat ederseniz "düþüncesiyle" diye yazmadým çünkü tamamen idrakten ve iz'andan kopulmuþ bir þuursuzluk var. Düþünülerek hareket edilmiyor. Rehber tamahkârlýk olunca varýlacak yer de belli.

Açgözlülük yapýp fahiþ fiyatlarla insanlarý kazýklayanlarýn "Ýþ yok" diye aðlamaya haklarý yok. Pek zannetmiyorum ama paradan ve maldan baþka bir þey düþünmeyenlere belki tesir eder diye Karacaoðlan'ýn bir þiiriyle yazýyý bitiriyorum. Þiiri okurken, "Müþteri yok, para kazanamýyoruz" diye deðil de mukadder akýbetiniz için aðlayabilirsiniz, hakkýnýzdýr!

Sultan Süleyman'a kalmayan dünya

Bu daðlar yerinden ayrýlýr bir gün

Nice bin senedir çürüyen canlar

Hakk'ýn emri ile dirilir bir gün

Ne güzel yapýldý cennet yapýsý

Çok aradým görünmedi kapýsý

Benim korktucaðým Sýrat Köprüsü

Cehennem üstüne kurulur bir gün

Karþýki daðlar da karlý dað olsa

Çevre yaný mor sünbüllü bað olsa

Aða olsa paþa olsa beð olsa

Yakasýz gömleðe sarýlýr bir gün

Bu dünyada adem oðluyum dersin

Helali haramý durmayýp yersin

Yeme el malýný er geç verirsin

Ýðneden ipliðe sorulur bir gün

Gökte yýldýzlarýn önü terazi

Ülker ile aþar gider birazý

Yarýn mahþerde de sorarlar bizi

Hak mizan terazi kurulur bir gün

Karac'oðlan der ki konup göçersin

Ecel þerbetini bir gün içersin

Sen Sýrat Köprüsünü bir gün geçersin

Amelin eline verilir bir gün.