Birisinin kocasýný milletvekili yapmýþsýnýz. Hani nerde o koca? Kocasý milletvekili iken, ya da milletvekili kocasý ile evli iken böyle muhalif roller icra eder miydi?
Birisinin ya da ikisinin eþini milletvekili yapmýþsýnýz. Onlar eþleri milletvekili iken ya da milletvekili olan eþleri ile evli iken böyle muhalif roller üstlenirler miydi?
Birisini bakan yapmýþsýnýz. Üstelik Dýþiþleri Bakaný yapmýþsýnýz. Adý saný ortada yokken. Belki kafasýnda siyaset gibi bir dünya bile yokken. Silik bir bakanlýk dönemi yaþamýþ. Sonra görevi baþkasýna vermiþsiniz. O zat, Bakan iken böyle paralel dünyalara savrulur muydu?
Birisini bakan yapmýþsýnýz. Üstelik baþka bir siyasi atmosferden geldiði halde ve üstelik Ak Parti, tabaný itibariyle kültür konusunda son derece duyarlý olmasý gereken bir parti olduðu halde, onun geldiði dünyaya mesaj verebilir miyiz yaklaþýmý ile Kültür Bakaný yapmýþsýnýz. Bir dönem, yetmemiþ ikinci dönem, yetmemiþ üçüncü dönem... Hangi kültür politikasý Ak Parti’nin toplum - kültür muhtevasý ile paralel yürüdü. Ama bakýn þimdi baþka yerlerle paralel duruþlar sergilemek için seferber olmuþ durumda. Yazýk deðil mi o zat için milletten istediðiniz oylara?
Birisini uzun yýllar baþkan yardýmcýsý yapmýþsýnýz. O görevden ayrýldýðýnda neler yapabileceðini nereden bileceksiniz?
Ah Tayyip Erdoðan.
Nasýl bir arkadan hançerlenme duygusu yaþadýðýnýzý tahmin etmek güç deðil.
Ne demiþsiniz zamanýn Adalet Bakaný Sadullah Ergin önünüze HSYK yapýlanmasýný getirdiðinde ve “Baþbakaným, 21 kiþinin 13’ü Cemaatten, bir problem olmasýn?” dediðinde? “Olsun varsýn caným, nasýl olsa hepsi alný secdeye gelen insan deðil mi?” Ne diyeceksin yarýn Allah’ýn huzuruna vardýðýnda? “Ben alný secdeye gelenlere güvendiðim için vuruldum!” mu?
Ah Tayyip Erdoðan.
TÜBÝTAK’ta nasýl varlar?
Emniyet’te nasýl varlar?
Üniversitelerin boy salmasý hangi iklimle?
TÝB’de nasýl varlar?
Yargýda nasýl varlar?
Bazý sýnavlarla ilgili iddialarý, istifhamlarý ciddiye almamýþsýnýzdýr mutlaka.
MGK’larda askerler, ordu hiyerarþisine uymayan durumlar olduðunu söylediklerinde, eþi baþörtülü olmak sebebiyle gerçekleþen re’sen ihraçlarý düþünmüþ, askerlerin “paralel yapý” iddialarýný püskürtmek için çalýþmýþsýnýzdýr. Aklýnýza o zaman, bir gün böyle paralel bir yapýlanma tarafýndan infaz edileceðiniz gelmemiþtir.
“Tahayyül bile edemezdim olan bitenleri” dedi Ahmet Davutoðlu. Eminim siz de bu olan bitenleri tahayyül edememiþsinizdir. Onun için sýk sýk en yüksek seviyede “Safmýþýz” sözleri tekrar ediliyor. Saflýk, ah saflýk.
Dün Fatih Caner isimli okuyucum, Ahmet Turan Alkan’a gönderdiði bir maili bana da ulaþtýrmýþ. Fatih Caner, mailine Alkan’ýn “Çöl hýrsýzý” baþlýklý bir yazýsýný eklemiþ ve sonuna bir not düþmüþ. Önce o anekdotu okuyalým, sonra da okuyucu notunu:
“Çölde yaþayan zengin ve muktedir bir kabile reisinin dillere destan, eþi-menendi az bulunur bir atý varmýþ.
“Günün birinde kabile reisi, bu pek sevgili atýna atlayarak tek baþýna çöle gezmeye çýkmýþ. Hayli zaman at koþturduktan sonra dönmek üzere iken uzaklarda bir kýmýltý dikkatini çekmiþ. Bir insan, yerde yatýyor. Belli ki çok hasta veya ölmek üzere. Yardýma muhtaç.
“Hemen oraya yaklaþýp atýndan inerek yerdeki adama yardýma gitmiþ. Hâlâ nefes aldýðýný görünce sevinip atýnýn terkisinden su kýrbasý almak üzere iken, yerdeki mecâlsiz ve hasta adamý,o herkesten kýskandýðý deðerli atýn üzerinde görünce þaþýrývermiþ. Adam atý topuklayýp eriþilemeyecek kadar uzaklaþtýktan sonra dönüp, alay edercesine bakmýþ atýn sahibine. Fakat bir gariplik var; atýn sahibi ardýndan koþarak baðýrýp çaðýrmýyor; sadece durduðu yerde aðlýyor.
“- Ne oldu diye seslenmiþ hýrsýz, “Zoruna gitti de ondan aðlýyorsun deðil mi? Sen ki bu atý kendi gözünden, evlâdýndan bile kýskanýrdýn ama bak, aklým ve çevikliðim sâyesinde þimdi benim oldu atýn; ne kadar aðlasan yeridir!”
“Atýn sahibi gözyaþlarýný silmiþ; demiþ ki, “Hayýr ey hýrsýz, atýmý çok severdim, doðrudur; senin onu benden çalman elbette gücüme gitti, fakat onun için aðlamýyorum.”
“- Yaa, niçin aðlýyorsun öyleyse, kadýnlar gibi?
“- Þunun için: Bu haber yarýn etrafta duyulduðunda, senin nasýl bir hile ile atýmý elimden kapýp çaldýðýn dilden dile gezdiðinde bundan sonra çölde hiç kimse, ölmek üzere olan gerçek bir ihtiyaç sahibine bir damla su vermeye çekinecektir. Üzüntüm ondan!”
Diyor ki Fatih Caner:
“Ben de yanarým yanarým da bundan sonra cemaat tarikat denildiðinde insanlarýn aklýna Ali Kalkancý Fadime Þahin’in geldiði gibi Camia gelecek de ona yanarým.”
Ah Tayyip Erdoðan, iyiliklerinin sana karþý kullanýlacaðýný düþünür müydün?