Bu hafta vizyona giren korku filmi Deccal, üç semavi dinden motiflerle ‘dünyanýn sonunu’ anlatýyor. Baþroldeki Öznur Serçeler ve yönetmen Özgür Bakar, ‘Film yurtdýþýnda da iþ yapar” diyor.
Korku filmlerinin usta yönetmenlerinden Özgür Bakar, dünyanýn sonunu anlatan Deccal ile karþýmýzda. Filmde kadýn oyuncuysa, daha çok dizilerden tanýdýðýmýz genç yýldýz Öznur Serçeler. Yönetmene bütün korku filmlerinde niye tanýnmýþ isimlerin kullanýlmadýðýný sorduðumuzda “Kenan Ýmirzalýoðlu’nu oynatsam seyirci cine tokat atmasýný bekler. Beren Saat’in bu filmlere uyan bir yüzü var ama onu da Aþk-ý Memnu havasýndan çýkarmak zor” diyerek, Serçeler’i “Korku filmi için ideal gözleri” için tercih ettiklerini söylüyor. Öznur Serçeler, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlarý Fakültesi mezunu genç bir yýldýz. Unutma Beni sonrasýnda Nuri, Merhamet, Hayat Devam Ediyor, Emret Komutaným Yeniden, Yalan Dünya, Boynu Bükükler dizilerinde oynadý. Korku filmlerinin yönetmen ve senaristi Özgür Bakar’ý ise Helak: Kayýp Köy, Ammar, Azazil: Düðüm, Çilek ve Bu Bir Soygundur filmleriyle tanýyoruz.
- Korku filmlerinde dini öðeler aðýrlýklý kullanýlýyor. Bu korku filminin, diðerlerinden farký nedir?
Özgür Bakar: Valla ilk olarak ölçeðindeki büyüklük, çünkü ilk defa uluslararasý anlamda bir dil yakalamaya çalýþtýk. Bu açýdan bakarak bu sefer üç dini birden katalým dedik. Olay Ýstanbul’da geçiyor ama tüm dünyayý ilgilendiren bir kehanet söz konusu. Üç büyük dinde geçen, kýyamet alameti Deccal’ýn doðuþunu anlatýyor.
- Geçen filminizde bilgisayar efektleri aðýrlýktaydý. Bu filmde nasýl durum?
Özgür Bakar: Ambar’dan beri animasyon çok kullanmýyordum, seyirci yaratýklarý falan çok görmek istemiyor ama bu filmde ayný þýmarýklýða geri döndük. Canavarlarýmýz, yaratýklarýmýz var. Bu filmde de bilgisayar efekti kullanýmý var.
- Sizi daha çok dizi oyuncusu olarak biliyoruz. Korku filmi oyunculuðu, kariyeriniz içn oldukça radikal bir karar deðil mi?
Öznur Serçeler: Bir korku filminin oynamak fikri beni heyecanlandýrdý. Senaryonun çok yalýn ve takip edilebilir bir hikayeye olmasý kendimi daha yakýn hissetmemi saðladý... Ben açýkçasý mizah dünyasýndan geliyorum. Leman dergisinde karikatür çizdim, oradan skeç yazarlýðýna geçtim. Komedi sinemasýnda Türkiye’nin geldiði nokta içime sinmiyor, hep sulu komedi. Televizyonda, istediðimiz þeyleri yapabiliyoruz ama sinemada bu iþler tamamen farklý yürüyor.
Özgür Bakar: Bu rol için Öznur’un seçilmesindeki en büyük etkenlerden biri de görünüþü, gözleriydi. Yurtdýþýna oynadýðýmýz ve esas kýz þeytan doðuracaðý için göz çok önemliydi. Biz de ilk olarak göz aradýk.
Öznur Serçeler: “Gözü olsun da ne olursa olsun”
Özgür Bakar: Onun da haberi yok mesela þimdi öðrenecek: Biz üç gün sadece onun gözleriyle uðraþtýk ki o sonradan oyunculuk stilini de belirledi... Aslýnda gerçek hayatta banyoda paranormal bir olay yaþandýðý zaman erkekte küfür etkisi yaratýr ama kadýnlarda daha çok sessizlik hakimdir... çýðlýk son nokta.
Öznur Serçeler: Çýðlýk bile deðil, hazýrlýk zamanýmýzda Özgür’le konuþtuk, sahneyi çekerken þunu yaþadým: kýz bir kabus görüyordu ve çýðlýkla uyanýyordu ve gördüðü kabus oldukça kötü bir kabus, aslýnda paranormal bir olay yaþýyor kýz. Çýðlýk çok manalý ve yerinde olsun istedik.
Ödüm patlýyor
- Korku filmlerinden siz de etkilenir misiniz? Deccal’ýn setinde neler yaþandý?
Öznur Serçeler: Korku filmlerinden ödüm patlar... Korku filmi olduðu için gece sahnelerimiz çok fazla, zifiri karanlýkta çekiyoruz filmi. Bir an oranýn set olduðunu ve oradan bir set çalýþanýnýn geçtiðini unuttum ve “Orada kim var” diye düþünüp gerildim anlýk. Ama gerçekten gerildim...