Ahlak, mahlak!

Bir TV dizisinde vardı. Uyuşturucu taşımacılığı ile köye egemenlik kurmuş ailenin büyük hanım ağası, okulda yaramazlık eden torununa öğüt veriyordu. “Bu bizim ailemize yakışmaz” diyerekten! Ahlak dersi hani!

Şubat başında kredi kartı ile taksitli telefon satışı yasaklandı. Birileri daha ilk gün delmişler! Telefonun fiyatı kadar hediye kartı satıp, alış-verişi onunla yaptırıyorlarmış!

Yeni kuşaklar anımsamayabilir. Bir zamanlar kurala uymazlığı yüzünden tıkanan bir transferi yapabilmek için, hülle yolu kullanılırdı. Beşiktaşlı Kovaçeviç, Almanya’ya amatör bir kulübe transfer edilmiş, oradan da Galatasaray’a getirilmişti!

İnsan aklı kuralı koymaya erdiği kadar onu delmeye de eriyor elbet.

Ama insan aklı aslında, doğruyu-yanlışı; iyiyi-kötüyü birbirinden ayırmak içindir. Zekâ düşünceyi üretir, akıl iyisini kötüsü ayırır. Ve insan erdemli olmalı, bilgece davranıp, aklını ‘iyiyi ve doğruyu’ seçmede kullanmalıdır.

Ama toplumlara, kültürlere göre bu değişiyor! Kimisinde insan, aklını egosuna, çıkarına uygun olanı seçmek için kullanıyor.

Hadi buna da eyvallah diyelim.

Ama kuralı çiğneyip çıkarına göre davrandıktan sonra, kendine yarayanı ‘doğru ya da iyi’ gibi göstermek, insanı insan yapan erdemleri çiğnemek oluyor.

TFF’nin bir 6+0+4 kuralı var. Bunun yanlışlığını konuşup değişmesini isteyebiliriz. Ki bence de yanlıştır, değişmelidir.

Ama kural yürürlükte iken ona uyulur. Günü geldiğinde değiştirilmeye çalışılır. Delinmeye kalkışılmaz.

Tutuyorlar, aylarca oynayamayacak ameliyatlı bir oyuncuyu 6+0+4 kuralına durumu uygun bir kulübe geçici transfer ediyorlar!

Hadi bunu da ‘kitabına uyuyor’ deyip, sineye çekelim. Ama bunun ‘ahlaka uygun’ olduğunu savunuyorlar! İşte bu ol-mu-yor!

Ahlak, toplumun, toplum çıkarına sonuçlar üreten yazılı olmayan kurallarıdır.

Ahlak, konmuş yazılı kuralların insan zekâsı ile bulunabilecek açıklarını kullanmaya kalkışmaz! Tam tersine o açıkları, kuralın temeline, ruhuna uygun davranarak kullanmaz, asıl amacı korur.

Gaziantepspor Başkanı sezonun ikinci yarısına girildiğinde, “Beşiktaş futbolcumuzu ayartıyor, bu ahlaksızlıktır” diye feryat ederken, ahlaktan yana duruyor, ama ‘oynamayacak bir ameliyatlı oyuncuyu Galatasaray’da kontenjan açmak için kiralamaları’ söz konusu olduğunda ahlaktan söz etmiyor!

Ahlak ya vardır ya yoktur, kişisel, kurumsal çıkara göre değişmez.

Ahlaksızlıktan yakınanlar önce onun ne anlama geldiğini öğrenmelidir.