Her zaman ve herkese karþý savundum Ahmet Altan’ý...
‘Mangal yürekli gazeteci’ dedim... ‘Dokunulmazdýr, zira o bizim mahallenin deli abisidir’ dedim... ‘Ne yapsa yeridir’ dedim...
Ona hiçbir zaman toz kondurmadým.. Öyle ki, Baþbakan’ýn ona dava açmasýna (kof kabadayý) dahi razý olamadým...
‘O davadan vazgeç’ diyerek Baþbakan’a açýk bir mektup bile yazdým köþemden...
Benim gibi ‘ultra yandaþ, AK Parti kokartlý yazar’ yaftasý yapýþtýrýlmýþ biri yaptý bunu.. Anlayýn artýk gerisini..
Zira Ahmet Altan bana göre gerçek bir aydýndý...
Her zaman aykýrý düþünürdü ama makûlü bulurdu...
Ama artýk o Ahmet Altan’dan eser yok..
Hala aykýrý düþünüyor, lakin makûlü bulamýyor!...
Kendi kendine kavga eden..,
Halkýn vicdaný olmak yerine kendi egolarýnýn peþinde koþan..,
Haksýzlýðýn karþýsýnda olmak yerine haklý haksýz saldýran..,
Kendini sürekli muarýz olmak zorunda hisseden..
Eleþtirmek için eleþtiren..,
Despotik duruþuyla despotizme karþý duran...
Baþbakan’a ‘koçum, aslaným!..’ diyerek ‘sözlü masturbasyonla’ tatmine ulaþan...
Sürekli korkutucu, paronayak bir ruh haline bürünmüþ biri oldu Ahmet Altan..
Sanki Emin Çölaþan ya da Bekir Coþkun kaçmýþ Ahmet Altan’ýn içine!
Kemalistlerle ayný jargonu kullanýyor... Kemalistlerle arasýndaki tek fark; onun Atatürk’le arasý iyi deðil, o kadar!..
Dünkü yazýsýnda ‘Opera ve Bale salonlarýnda mescidin ne iþi var?..’ demiþ..
Diyor ki Ahmet Altan; “Operaya giden insanlar burada mescit var mý’ diye mi soracaklar..”
Özgürlükçü, pek ileri demokrasi aþýðý, nevi þahsýna münhasýr ultra liberal Ahmet Altan’ýn derdine bakýn!..
Bir de kafasýna göre ti’ye almýþ; ‘Don Giovanni antraktýnda, mescide namaz kýlmaya mý koþacaklar?..’
Tabii iþin aslý þu;
Ýmar Kanununa eklenecek maddede yerler belirtilmiþ;
“Baðýmsýz bölüm sayýsý 100’den fazla olan konut alanlarýnda, umumi ve resmi binalar, iþhaný, yönetim binasý gibi ticaret ve hizmet yapýlarýnda, sinema, tiyatro, müze, kütüphane ve kongre merkezlerinde..vs,.. “ diye devam ediyor..
Peki ne yapýlacakmýþ bu yerlerde?..
Ýlgili madde açýklýyor;
“Mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakým ve oyun alaný..”
Ahmet Altan’ýn ‘dinciler operada mescit açýyorlar, vatan elden gidiyor!..’ diye feryat ettiði ilgili madde bu iþte..
Romancý ya.., baðcýyý dövecek ya.., eklenecek imar maddesini ‘operada mescit’ tadýnda sunup absürd dinci oyununa dikkat çekecek!..
(Opera izleyicisi çoðunlukla gayrý müslimdir zaten!, müslüman olaný ise beynamazdýr deðil mi?.. Mescide gerek yok!.. Ama çok savunduðun Kars’taki o dev ucube heykele ihtiyaç var!.. Karslýlar sabah akþam onu tavaf ediyorlardý çünkü!!.)
Þimdi soruyorum hiper demokrat Ahmet Altan’a..
Herhangi bir opera, tiyatro ya da gösteri merkezinin bir köþesinde mescit olarak ayýrýlmýþ minik bir oda bulunsa, bunun kime ne zararý var?...
Antraktta olmasa bile, opera salonuna geldiði vakit, örneðin vakti geçmekte olan bir akþam namazýný beþ dakikada kýlabilir vatandaþ...
Sakýn ‘operaya giden namaz mý kýlarmýþ?..’ deme.. Namazlý abdestli benim bir çok tanýdýðým ve hatta akrabalarým var, operayý seven.. (Ben dahil)
Üstelik opera salonlarýnda sadece opera deðil, bir çok etkinlik gerçekleþiyor..
Hadi bizi geçelim.. Kýrk yýlda bir operaya geldik ya, girmiþse namaz vakti, oraya yakýn bir camide namazý kýlýp yetiþmeye çalýþýrýz..
Orada prova yapan, ön hazýrlýklar için günlerce gidip gelen sanatçýlar var..
Hadi sanatçýlarý da geçelim.. Orada gece gündüz mesai yapan elemanlar var..
Ne o, yoksa tiyatro, opera binalarýna sadece namaz kýlmayan elemanlar mý alýnýr?!..
Nerede kaldý senin her türlü yaþam biçimine saygý anlayýþýn Ahmet Altan!
Geldiðin noktaya bak..
Senin niyetin üzüm yemek deðil, almýþsýn eline sopayý, baðcý kovalýyorsun..
Aynen zamanýnda çok kýzdýðýn ulusalcý Kemalistler gibi..
Sen de oldun liberal Kemalist.. Artýk sen de sivil vesayet yazýlarý yazýyor, ‘dincilere dikkat’ uyarýlarý yapýyorsun..
O senin sivil vesayet dediðin gücün tek bir seçimlik caný var.. Bunu da biliyorsun üstelik..
‘Erdoðan’a baskýcý, despot diyorsun, nasýl oluyorsa diðer taraftan da ‘aslaným’ manþeti çakýyorsun!..
Hatýrlatýrým, bundan 3 yýl önce ‘belgeleri vermedim, asker binayý basabilir..’ korkusuyla sabaha kadar oturdun gazete binasýnda...
Þimdi biliyorsun ki, býrak basmayý, asker sana tek bir þey söylemeye cesaret edemez, kimse kýlýna dahi dokunamaz.. Ama sana göre demokrasi geriliyor.. ‘Yandým aman sivil vesayet geliyor!..’ deyip kafa buluyorsun..
Sen ki, darbecilerle, cuntacýlarla savaþan demokrasi þövalyesiydin..
Kanatlý at Pegasus’un üzerindeki Bellerophontes gibi...
Þimdi ise operadaki mescitle mücadele ediyorsun!..
Yel deðirmenlerine kýlýç sallayan Don Kiþot misali!!..
Bu hale gelecek adam mýydýn sen Ahmet Altan..
‘Ulan’ diyorum bazen, ne olurdu sanki þu askerler daha çok darbe planý yapsalardý!..
Sen de o belgeleri yayýnlamakla..,
Darbecilere karþý mücadele etmekle meþgul olsaydýn da..
Bu günlerini görmeseydik keþke aslaným!...