Ahmet Koru’nun tedaisi

Þüphesiz ki Allah’a hamd etmek için sayýsýz nimetler var. Tabiî ki en büyük nimet iman. O’nun rýzasýna uygun bir hayat sürüp, emaneti gülerek teslim etmekten daha büyük bir nimet olur mu? Bu gülmek uðruna hayatýmýz boyunca aðlamýþýz ne gam!

Mahallemizde, orada burada herhangi bir uzvu noksan birini gördüðümüzde gayriihtiyarî dilimiz hamd etmeye baþlar. Hemen hemen her gün benim de, ama sadece dilimin deðil kalbimin de hamd etmesine vesile olan iki kiþi var: Ahmet Hakan Coþkun ve Fehmi Koru.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu geçtiðimiz yýl Ýstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde verdiði tarihî konferansta, “Her toplumun hafýzasý lügatinde topludur” demiþti. 1928’de yapýlan dil katliamý Müslüman Anadolu’nun hafýzasýný silmeye matûftu, baþarýlý da oldular. Hatýrlarsanýz “Saunada kitap okunur mu” baþlýklý yazýmda bazý kelimelere dikkat çekmiþtim: «... o gencin kalbine (sözlüðüne) “dava, ideal, vefa, hamiyet...” kelimelerini yerleþtirmedik ki, neyi bekliyoruz!»

“Her þeyin her þeyle alâkasý” içinde mevzu Ahmet Hakan ve Fehmi Koru’dan lügate geldi. Ne de güzel mevzudur lügat ama biz ‘kahramanlarýmýza’ geri dönelim. Ahmet Hakan’da aþaðýlýk kompleksi zirvedeyken Fehmi Koru’da profesyonellik zirvededir.

Ahmet Hakan içinden çýktýðý mahalleye karþý öfke dolu yazýlarýný, “bir yanlýþý düzelteyim, bir kötülüðü def edeyim” amacýyla yazmaz. Tek gayesi vardýr, karþýsýnda aþaðýlýk kompleksi yaþadýðý kesime yaranmak. Bizim mahalleden ayrýlmasýnýn sebebi de bu aþaðýlýk kompleksidir. Elbette mahallemizde  hatalar var (Hangi mahallede yok ki!) ama bu hatalar Aydýn Doðan’ýn (Batýcýlýðýn) kucaðýna oturmaya bahane olmaz. Hele ki, o kucaðýn verdiði sýcaklýðýn rehavetiyle Müslümanlar’a hakaret etmek, aþaðýlamak hiç olmaz. Þahsiyetli tavýr bunu mu gerektirir...

Eski Akþam Gazetesi yazarý Mansur Forutan kapý komþusu Ahmet Hakan’la çamaþýr ipinden kurduklarý hava köprüsünün yoðun trafiðini þöyle anlatýyordu 2007’deki yazýsýnda: “Ahmet’le kurduðumuz hava köprüsüyle -bu köprü çamaþýr ipine baðlý bir sepetin yatay düzlemde ileri-geri gidip gelmesi esasýna göre tasarlanmýþtýr- kitap gazete, film, Tekel, kuru bakliyat, battaniye, temiz iç çamaþýrý, pornografi falan alýp veririz.”

Ýþte tüm dünyasý da bu Ahmet Hakan’ýn, Ahmet Hakanlarýmýz’ýn... Çamaþýr ipine baðlý bir sepetin (hayatýn) idâmesi için Müslümanlara hakaret ediyor, aþaðýlýyor. Ýdâm (Ekmek katýðý) için þahsiyetini idam etmiþ birisinden tiksinti duymak bile bana zül geliyor!

Gelelim Fehmi Koru’ya. Yukarýda “Koru’da profesyonellik zirvededir” diye yazmýþtým. Fehmi Koru’nun profesyonelliðinin nereden geldiðini, eski mesai arkadaþý Tamer Korkmaz’ýn Yeni Þafak’taki yazýlarýndan okuyabilirsiniz. Özellikle 15 Temmuz’daki “Rockefeller Vakfý’nýn þöfürü” baþlýklý yazýsýný muhakkak okuyun.

Fehmi Koru’nun iþi (görevi), Ýslâm dünyasýnda Batý’nýn zulmüne kim direniyorsa ona “ajan” demek. Görev arkadaþlarýnýn üflediði istihbarî (yönlendirilmiþ) bilgileri aktarýp Müslümanlarý Batý’ya payanda etmeye çalýþýr. Ona göre Batý tek kuvvet, tek doðrudur. Her ne yapýlacaksa Batý’ya nisbetle yapýlmalýdýr. Ýnancýna göre siyaset yapmak, baðýmsýz hareket etmek de ne demek, adamý ‘saray’dan indirirler!..

Fehmi Koru da para hareketiyle istenmeyen tüy hareketi ters paralellik gösterir! Koru para kazandýkça dudaðýnýn üzerindeki istenmeyen tüyler azalýr. Para artýyor tüy azalýyor, tüy azalýyor para artýyor. Ekonomide bu tablo nasýl tâbir edilir bilmem ama halk arasýnda buna... (Üç nokta, cândýr, cânândýr!)

Aydýn Doðan’a yaltaklanmasýyla ve düzenlediði fasýl geceleriyle gündemden düþmeyen Fehmi Koru, Recep Tayyip Erdoðan’ýn uçaðýndan atýlmasýyla gündemden de düþtü. Bugünlerde gene kaný pirelenmiþ, üflüyor. Neyi mi? Lütfen iki üst paragrafa bakýn!

Aþaðýlýk kompleksiyle (Ahmet Hakan) profesyonelliðin (Fehmi Koru) karþýmýzda çýkardýðý kimliktir, Ahmet Koru. Aramýzdan yeni Ahmet Korular çýkmamasý için lügatimize, kâmûsumuza sahip çýkalým. “Kâmûs nâmustur!”