Ahmet Öksüzkaya’nın istifasına nasıl bakmak gerek?

Ahmet Öksüzkaya bilindiği üzere yerel seçimlerin yapıldığı akşam saat 18:00 gibi 2 dönemdir milletvekilliğini yaptığı AK Parti’den istifa etti. Cemaate yakınlığı herkesçe bilinen Sayın Öksüzkaya, 2’nci dönem aday gösterildiğinde çok fazla eleştiri olduğunu hatırlıyorum. Son derece nezaketli ve mazbut kişiliği ile tanıdığımız Öksüzkaya, her iki döneminde de çok etkin bir siyaset yürütmemiştir. Kendisini daha çok cemaatin proğram ve açılışlarında gördük. O sebeple ikinci defa aday gösterilmesi şehirde çok da hoşnutluk oluşturmamıştı. Kayseri’ye ve genele hizmet üreten bir vekil profili ortaya koyamadığı için.

Yerel seçim çalışmalarında da neredeyse hiç çalışmadı Ahmet Bey. Kafasının karışık olduğu ve bazı gelgitler yaşadığı bilinen bir durumdu. Sürecin çok sert ilerlemesi ve Başbakan’la cemaat arasında iplerin kopmasıyla birlikte partiden bazı ayrışmaların olduğu günlerde, tavrının ne olacağı en çok merak edilen siyasetçilerdendi Öksüzkaya. Cemaatin başının, tapelere düşen “bıraksınlar, İdris Bal istifa etti, milletvekillikleri düşmüyor nasılsa” telkinine rağman istifa etmeyip sandıkların kapanmasını beklemesi tercihini partiden yana yaptığını düşündürmesin. Zira 17 Aralık sürecinin başladığı ilk günlerde İl Başkanı Ömer Dengiz’e bir proğram dönüşü süreçten duyduğu rahatsızlığı dile getirip daha o günlerde noktayı koymayı düşündüğü ancak, Dengiz tarafından bu düşüncesinden vazgeçirildiğini biliyorum. O görüşmenin sonunda “Başkan, doğru söylüyorsun, durmamız gereken yer burası” diyip ikna oluyor Sayın Vekil. Sürecin sert ilerlemesi ve savaş dilinin kullanılması Ahmet Bey’in kalbini epey yoruyor ve ciddi bir operasyon geçiriyor kalbinden. Yani kamuoyuna yansıdı gibi basit bir anjiyo operasyonu değil. Allah uzun ömürler versin Ahmet Bey’e, o süreçte epey korkuttu sevenlerini. Ahmet Öksüzkaya Sağlam bir kaynaktan aldığım bilgiye göre 30 Mart sabahı oyunu da partisinin adayına atmış.

Sağlığını tehlikeye atacak kadar kendisini yoran bu gelgit ve psikolojik baskının seçim günü akşamında nasıl istifa noktasına getirdiğini özetlemeye çalıştım. Gelelim istifasını açıklamadan önceki son bir saate. Öksüzkaya saat 17;10 sularında parti il binasında makamında Bakan Taner Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri ile oturan Başkan Dengiz’i cebinden arıyor ve müsait bir yere geçebilir misin başkan diyor. Dengiz yan odaya geçtikten sonra “Başkan, ben düşündüm ve ailemle de görüştüm birazdan istifa kararımı açıklayacağım. Biliyorum orada yalnız değilsin, kimseyle de görüşmek istemiyorum bu konuyu, ben kesin kararımı verdim” diyor. İl Başkanı bir müddet ikna etmek için uğraşıyor ama Öksüzkaya kararından dönmüyor.

Ahmet Bey’in oyunu da parti adaylarına verip oy verme işlemi bittikten sonra istifa etmesi ve partisini yıpratacak açıklamalarda bulunmaması, istifa gerekçesinde yumuşak bir üslup kullanması, nezaketli kişiliğini ve siyasette birlikte çalıştığı arkadaşlarına ihanet etmeme düşüncesinin ön plana çıkardığını gösterir. Bu bakımdan onurlu bir istifa olarak da yorumlandı zaten. Bundan sonraki süreçte siyasete devam eder mi? Diğer partilerde ya da oluşturulacak yeni bir partide görev alır mı? Kendisini tanıyan biri olarak buna pek ihtimal vermiyorum. Ancak Cumhurbaşkanının memleketi Kayseri’den böyle bir istifanın olmuş olması da pek akla mantığa yatmamış gözüküyor.
Kayseri’nin siyasilerinin ve STK’larının süreçle ilgili çok konuşmamaları da çok fazla konuşuldu halk arasında. Başbakan adeta savaş verirken neden bir iki kişi dışında söz söyleyen olmadı nın tartışması yapıldı sürekli. Çok fazla şahıslara indirgemeye de gerek yok, evet bir iki kişinin haricinde açıklama hiç olmadı aslına bakılırsa. Topyekün bir seçim çalışması hem il teşkilatında hem de belediye başkan adaylarında yapıldı ve iyi bir sonuç alındı AK Parti adına, bu gerçek. Bu bir duruş mu? Evet. Başbakan oy kaygısı güttü mü bu süreçte? Hayır asla gütmedi, bunu hep birlikte gördük. Aksine bir önceki seçimlere göre oylarını artırdığı da bir gerçek. Cemaatin tabanını rencide etmemek adına söz söylenmemesi Kayseri’nin oylarına olumlu yansıdı mı? Hayır. Bunun böyle olmadığını da zaten siyasiler sitemli sözlerle itiraf ettiler seçim sonrasında. Konuşmayın diye bir talebi oldu mu teşkilatlara Başbakanın bilemiyorum ama yaptığım araştırmaya göre Tayyip Bey’in böyle bir talimatının olduğunu pek bilen yok yakın çevresindekilerden. Hatta süreçte genel anlamda yalnız bırakıldığını düşünüp sitem ettiği de biliniyor. Şu sırrı da vereyim yazımın sonunda, 30 Mart’tan 1 hafta öncesinde Kayseri’nin AK Parti oyları, 30 Mart günü sandıkta çıkan oy oranının 10 puan fazlasıydı! Fazla söze gerek yok sanırım…