Ahmet’in mektubu!

Ahmet Özdemir, 1984 Muþ Aþaðý Yongalý Köyü doðumlu 9 çocuklu ailenin çocuðu. Babasý çiftçi ve tek bacaðýný kaybetmiþ bir özürlü. Çocukluk ve gençlik yýllarý vahþi ve zalim bir yaþam mücadelesi ile geçmiþ. O yýllarý þöyle anlatýyor:

“Ýlkokul eðitimimi kendi köyümde tamamladým. Ýlkokul birinci sýnýfý tamamladýktan sonra PKK’nýn sürekli öðretmenlerimizi tehdit etmesi üzerine  öðretmenlerimiz o yýl köye gelmediler ve bir yýl ara vermek zorunda kaldým. Bir sonraki yýl öðretmenin gelmesi üzerine eðitimime devam ettim ve sürekli PKK korkusu yaþayarak okula gidip geliyordum. Zira o tarihlerde PKK öðrencileri de kaçýrýyor söylentileri yaygýndý...

Ýlkokul son sýnýfta DPYO (Devlet Parasýz Yatýlý Okulu) Sýnavlarýna giriyor. Azmi ve çalýþkanlýðýyla Bursa Keles Ýmam Hatip Lisesini kazanýyor. Böylece henüz 13 yaþýndayken aile ocaðýný býrakýp, gurbete okumaya gidiyor. Bu çocukluktan ergenliðe geçiþ sürecinde yaþamýnýn ilk “darbe”siyle burun buruna geliyor.

... Ancak o yýl talihsiz olay 28 þubat Post modern darbesi  yaþanmýþtý ve Ýmam Hatipler kapatýlmýþtý. Ben Ýmam hatip yurdunda kalýyordum ancak eðitim için baþka bir okula gidiyordum. Bunun üzerine 7. Sýnýfta Muþ merkeze baðlý Konukbekler belediyesinde bulunan YÝBO’ya (Yatýlý Ýlköðretim Bölge Okulunda) geçiþ yaptým ve ortaokul eðitimimi tamamladým. Ortaokul sonunda yine DPYO sýnavlarýna girdim ve Muþ Lisesi’ni Yatýlý olarak okumayý kazandým. Lisedeyken yazlarý Ýstanbul’a gider inþaatlarda amelelik yaparak hem aileme destek olmaya çalýþýyor hem de okul harçlýðýmý kazanmaya çalýþýyordum.”

Büyük yoksulluk ve mücadelelerle liseyi baþarýyla tamamlayýp, üniversite macerasýna atýlýyor Ahmet. Hayali Ýnþaat Mühendisliði. 2003 yýlýnda girdiði sýnavlarda yüksek puan almasýna raðmen, tercih sýralamasýný yanlýþ yaptýðý için baþarýlý olamýyor.

Þansýný 2004’de tekrar deniyor. Bir yandan inþaatlarda amelelik yapýp, bir yandan da var gücüyle üniversite sýnavlarýna hazýrlanýyor. Ayný zamanda bir dersaneye gidip tercih sýralamasý konusunda danýþmanlýk istiyor. Sonunda dersanenin yönlendirmesiyle Atatürk Üniversitesi Bayburt Eðitim Fakültesi Fen Bilgisi Öðretmenliði Bölümünü kazanýyor. Ýnþaat Mühendisliði hayalleri yýkýlsa da üniversiteye baþlýyor.

“Sonrasýnda Ýnþaat Mühendisliðini tercih etmediðimden dolayý çok piþmanlýk yaþadým ancak inþaat ortamý ve gurbet, elden bir þey gelmiyordu.”

Üniversite birinci sýnýfta Elif Haným’la tanýþýyor ve birbirlerine aþýk oluyorlar, evlenme kararý alýyorlar. Ne var ki bir yanda yokluk diðer yanda etnik farklýlýk (Ahmet’in Kürt, Elif’in Türk olmasý) yüzünden birçok sorun yaþýyorlar ve ancak 2011’de evlenebiliyorlar.

“Zira durumumuz belliydi. Ailelerimiz bizi evlendirecek güce sahip deðillerdi. Zaten benim Kürt, eþimin ise Türk olmasý bizim evliliðimiz önünde çok büyük engeldi.”

KPSS sýnavlarýnda yeterli puan alamayan Ahmet 2009’da memleketi Muþ’ta ücretli öðretmenlik yapmaya baþlýyor. Ama yýlmadan heryýl KPSS’ye giriyor. Nihayet 2010 yýlýnda büyük mücadelelerle sýnavý kazanýp, TRT’de çalýþmaya baþlýyor. Elif de ayný yýl KPSS’yi kazanýyor ve öðretmenliðe baþlýyor.

... Muþ milletvekillerine rica ettim. Ben ve ailem tüm yakýnlarýmýz Ak Partiye sürekli oy veriyoruz bana yardýmcý olun dedim. Baþka gidecek hiç kimsem yoktu. Muþ Milletvekili Þerafettin KARAYAÐIZ beni o dönemde Ak Parti Balýkesir Milletvekili olan Ali Osman SALÝ beyin yanýna gönderdi. Ben de gidip rica ettim. Yeterli puaným vardý ve TRT Kurdi kýsmýnda açýlan þartlarý tutuyordum. “

Ýþe girdikten sonra artýk ailede baba rolünü üstlenen Ahmet babasýna yardým ediyordu; kendinden küçük ve üniverstitede okuyan üç kardeþinin harçlýklarýný saðlýyordu.

2011’de evlenen Ahmet ve Elif’in iki de kýzlarý olmuþtu. Ýþler tam rayýna girdi derken, Ahmet’in yaþamý ikinci bir “darbe”yle yine allak bullak olacaktý:

... Kurumumuzun 72790860903.08.02 sayýlý, Görevden Uzaklaþtýrma konulu yazýsý ile Türkiye RadyoTelevizyon Kurumunda Memur Statüsünde Ýstihdam Edilen Personel Yönetmeliðinin 100 üncü maddesinin (e) bendi kapsamýnda Görevden Uzaklaþtýrýldýðým tarafýma 19.08.2016 tarihinde teblið edildi. Akabinde 01 Eylül de açýklanan KHK ile memuriyetten ihraç edildiðimi öðrendim. Tarafýma isnat edilen suçlamayý bilmiyorum ve hangi gerekçe ile görevden uzaklaþtýrýldýðýmý da bilmiyorum...

Eþi Elif de Bank Asya’da hesabý olduðu ve bundan dolayý FETÖ/PDY terör örgütü ile baðlantýsý olabileceði gerekçesiyle iþini kaybediyor:

“Ben  2014 yýlý mayýs ayýnýn baþýnda askere gittim. Askerdeki ihtiyaçlarýmý karþýlamak için þuan tam hatýrlamýyorum üç veya dört bin kadar para biriktirmiþtik. Hem beraber kullanma adýna hem de bir finans kurumu olmasý nedeniyle evimize en yakýn finans bankasý bank asya olduðundan dolayý eþimin adýna olan ve yaklaþýk on yýl önce açýlan Bankasya hesabýna  yatýrdýk. Hesap hareketlerine bakýldýðýnda da görülecektir...

Ahmet, hem kendisinin hem de eþinin FETÖ/PDY terör örgütü ile baðý olduðu gerekçesiyle meslekten men edilmelerini onuruna yediremiyor:

“Ülkemizin çok büyük belalardan aðýr bedeller ödeyerek kurtulduðunun farkýndayým. Allah ülkemizi milletimizi bela ve musibetlerden korusun. Ben iþsiz kalmaktan gocunmuyorum. Tüm eðitim hayatýmýn bir çýrpýda bitmesi elbette beni üzüyor. Ancak bir daha devlet kurumlarýnda çalýþamaz ve adeta bir terör örgütü hele hele FETÖ gibi kendisini dindarlýk adý altýnda kamufle edip vatanýn birliðine ve insanlarýn canýna kastetmiþ bir terör örgütünden dolayý iþinden ihraç edilmiþ damgasý yemek en büyük acýdýr benim için. Rýzký veren Allahtýr. Kendimi hala atanamamýþ bir öðretmen gibi düþünür gider yine inþaatlarda amelelik yaparým. Ama bir cüzamlý gibi yaþayamam.”