Muhalefet partilerinin iç meseleleri artýk baydý. 14 ve 28 Mayýs'ta aldýklarý yenilginin þokuyla kimin ne dediði belli deðil.
Ýþin en tuhaf tarafý da seçimden önce Cumhur Ýttifaký'ný ve destekleyenlerini eleþtiren muhalif siyasetçi ve medya mensuplarýnýn bugün tamamen çark etmiþ olmasý.
Cumhur Ýttifaký'ný destekleyen medya mensuplarýnýn söylemlerini muhalif olduklarý tarafa karþý aynen kullanýyorlar.
Cumhur Ýttifaký'nýn haklýlýðýný tescil edercesine!
Seçim maðlubu siyasetçileri konuþmak ve yazmaktan biz de usandýk okurlarýmýz da.
Dolayýsýyla ne halleri varsa görsünler demekten gayri yapacak bir þey kalmadý.
Nitekim cumhurbaþkaný da konuyla ilgi soruya, "Beni bu çekiþmeye veya bu çatýþmaya katmayýn. (...) Çünkü ben o mu kazanýr, bu mu kazanýr, o iþlerle uðraþmam" cevabýný verdi.
Türkiye'nin artýk maðlup muhalefet yerine geleceðine bakmasý yasama ve yürütmenin gündemine odaklanmasý lazým.
Bence de Türkiye'nin öncelikli gündemi çaðýn ihtiyaçlarýna cevap verecek yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyýlý'ný taçlandýrmak ve geleceðe bakmaktýr.
Baþta AK Parti ve MHP olmak üzere Cumhur Ýttifaký yeni anayasaya olan ihtiyacý sürekli gündemde tutuyorlar, doðru da yapýyorlar.
Aslýnda benzer bir teþebbüs 2013 yýlýnda denendi ve kurulan Anayasa Uzlaþý Komisyonu 60 madde üzerinde anlaþtý. Sonra týkandý ve teþebbüs kadük kaldý.
O komisyonun üyeleri meclisteki sayýlarýna bakýlmaksýzýn eþit üyelerle temsil edildiler. Grubu bulunan her parti iki üye verdi. Temsil açýsýndan tartýþýlsa da görüþlere saygý açýsýndan komisyonun teþekkülü isabetliydi. Ancak her madde üzerinde mutabakat ilkesi yanlýþtý!
Nitekim 60 maddede týkandý kaldý.
Ýnþallah yeni teþebbüste böyle engelleyici bir ilke konmaz. Her maddede mutabakat yerine nitelikli çoðunluk en doðru yöntemdir.
TBMM'de bile üçte ikilik bir çoðunluk kuralý vardýr. Yüzde yüz mutabakat diye bir þey yoktur.
600 milletvekilinin 400'ü kabul ederse anayasa mecliste deðiþir; 360'ý kabul ederse referanduma gider.
Durum böyleyken komisyonda yüzde yüzlük mutabakat o komisyonun kadük kalacaðý anlamýna gelir!
Son yýllarda örnek bir anayasa çalýþmasýný Tunus yaptý. Liberallerin, solcularýn, komünistlerin, milliyetçilerin ve dindarlarýn ortaklaþa yaptýklarý anayasa hem komisyonda hem de parlamentoda tartýþýlarak ve oylanarak yapýldý ve yürürlüðe girdi. (Emperyalistlerin o anayasayý deðiþtirmek için devreye girmesi ve Tunus'u yeniden dikta rejime teslim etmesi ayrý bir araþtýrma/tartýþma konusudur.)
Her neyse meclis açýldýðýnda anayasa çalýþmalarýnýn nasýl seyredeceðini göreceðiz.
Ancak cumhurbaþkanýn açýklamalarýndan aile ve baþörtüsü konularýndaki anayasa deðiþikliðine öncelik vereceðini anlýyoruz.
Bu iki husus hem anayasal güvence hem de muhalefetin imtihaný olacak.
Tabii yerel seçimlerden önce böylesi bir deðiþiklik zamanlama olarak da fevkalade önemli.
Çünkü seküler kesimin temsilcisi ve sözcüsü CHP, genel baþkanýnýn ifadesiyle mesela aileyi tehdit etmediðini tevile mahal býrakmayacak þekilde LGBT'yi savunmaktadýr.
Hatta CHP'nin elindeki belediyelerde LGBT'ye açýk destek verilmektedir. Ve mesela Ýzmir Belediyesi ihdas ettiði Kentsel Adalet ve Eþitlik Þube Müdürlüðü adý altýnda sapkýnlýðý resmen desteklemektedir.
Bu iki hususta çok dikkatli olunmasý gerektiðine inanýyorum.
Aileyi sapkýnlýklardan korumak için cumhurbaþkanýnýn attýðý bu adýmýn, ailenin kadýn ve erkekten oluþtuðuna odaklanmasýnýn yetmeyeceðini düþünüyorum. Dolayýsýyla yapýlacak deðiþiklikte aileyi tarif ederken, "Aile, aralarýnda nikah akdi bulunan kadýn ve erkekten meydana gelir." þeklinde nikah þartýnýn getirilmesi gerekir; aksi takdirde nikahsýz iliþkiler(zina) meþruiyet kazanýr.
Baþörtüsü konusunda da CHP'nin tuzaðýna düþmemek gerekir. Mesele baþörtüsüne indirgenmemelidir. Çünkü baþörtüsü tesettürün bir parçasýdýr, tamamý deðildir!
O konuda da, (Av. Fatih Öndin beyin teklif ettiði gibi) "Hiç kimsenin dini inancý gereði giydiði kýyafeti onun kamu haklarýndan mahrum edilmesine gerekçe yapýlamaz." þeklinde olmalýdýr ki hem anayasa mahkemesinden dönmesin hem de bölgelere ve kiþilere göre deðiþik tesettür kýyafeti baþörtüsüne indirgenmesin!
Bugünlük bu kadarla yetinelim.