Aile meselesini Ýslami terim ve kavramlarla konuþmaktan hicap eden, kaçýnan bir anlayýþ var... Oysa, Hristiyan dünyada da, aile meselesi deyince dindar Hristiyanlar gelir akla ve ana söylemi onlar kurarlar... Bu yüzden aile konusundan bahsederken yeryüzünün ilk ailesi olan Hz. Âdem ve Hz. Havva'dan bahsederek baþlamak isterim yazýma...
Ýlk insan cennette yaratýldýktan kýsa bir süre sonra ona eþ ve yoldaþ olmak üzere, eþi yaratýldý. Hz. Âdem ve Hz. Havva yeryüzünün ilk ailesi oldular. Onlarýn çocuklarýndan ve nesillerin üzerinden bugüne kadar gelen insanlýk serüveninde taþýyýcý ana gövde hep aile olageldi.
Ýnsanlýðý, zaman denizinin üzerinde yüzdürerek bugünlere kadar getirmiþ ve yarýnlara da taþýyacak geminin ismidir; aile... Aile; kainata nazaran cüssesi küçük olan insanýn varlýðýný, binlerce asýrdan bu yana sürdürebilmesi için Allah tarafýndan bahþedilmiþ deðerli bir imkândýr. Ýslami terminoloji ile söyleyecek olursak, nimettir.
Nitekim Kur'an; ''Ýçinizden kendileriyle huzura kavuþacaðýnýz eþler yaratýp aranýzda muhabbet ve rahmet var etmesi O'nun varlýðýnýn belgelerindendir. Bunda düþünen insanlar için dersler vardýr" (er-Rûm 219) ayetiyle, sükûneti, huzuru, meveddeti ve rahmeti bulacaðýmýz mekânýn ancak eþlerle kurulacak aileler olduðunu söyler. Ve bizleri düþünmeye sevk eder...
Sözgelimi; aile olmasaydý neler olurdu? Neslin devamý, çocuklarýn korunmasý ve yetiþtirilmesi, toplumsallaþma, millet ve devlet olma nasýl gerçekleþirdi? Aile olmasa hasta ve yaþlýlar nasýl korunurdu? Devlet gücünü nereden alýrdý? Millet nasýl inþa olunurdu? Bu sorulara ilk elden verilecek cevaplar bile, ailenin hem bireysel hem toplumsal hem de vatandaþlýk anlamýnda yapý taþý olduðunu ortaya koyar. Varoluþsal zeminden baktýðýmýzdaysa, aile, evrenin yaratým eksenidir.
2000'li yýllardan itibaren küreselleþen iletiþim, gerçeðin yerine sanal olaný ikame etti. Bunun en büyük krizi ise ailelerde yaþandý. Aile fertlerinin mobil telefon ve sosyal medyalar üzerinden kurduklarý geniþ iletiþim aðý, ev içinde kurulan tabii iletiþimin yerine geçti. Aileler nükleer bir parçalanmayý yaþýyorlar. Yaþlýlýk ve yalnýzlýk, teknolojinin çözülemediði devasa sorunlar olarak karþýmýzda.
Bu global dalga, aþýrý bireycilik ve hazcýlýk olarak tüm dünyayý olduðu gibi, bizleri de etkiliyor. Dünya, artýk odamýzda. Eskilerin 'el-alem' dediði þey, ne yazýk ki artýk ailemizin yerine geçmiþ halde... Mütedeyyin kesim, her zaman aileci tezlerle baktý sosyal meselelere. Aile ayný zamanda mahremiyetin kalesiydi, þeref makamýydý. Hem Resulullah'ýn (s) önerdiði Ýslam toplum modeli aile üzerinden inþa edilen bir sosyal yapýydý... Hem de Anadolu tarihinde boy göstermiþ milletlerin varoluþsal orijini aile çýkýþlýydý. Yani hem dini hem tarihi olarak, aileyle ilgili böylesine güçlü bir belek baðý vardý insanýmýzýn...
Lakin günümüzde, kadýn ve erkek cinslerinin sýnýrsýz-koþulsuz rekabete ve sürekli çatýþmaya itiliyor oluþu, ailenin sevgi saygý deðil de þiddet mekâný olarak tarif ediliyor oluþu, gençler için ciddi güvensizliklere sebep olmaktadýr. Neo liberal sistem, aileyi kökünden sarsarak bireyi tekil haliyle tüketicisi ve kölesi etmek adýna iþlev görüyor.
Bu arada, bütün dünyayý hýzla birbirine benzeþtiren ve modüler bir tekrar sarmalýna mahkûm eden küreselleþme, mahremiyet tanýmýyor. Sýnýrsýz, hýzlý ve yýkýcý bir þekilde hürmeti ve sevgiyi dayanýþma ve merhameti kaldýrýyor. Hýz ve haz dýþýndaki her þey anlamsýzlaþýyor.
Ailenin yaþadýðý kriz, sonuç olarak medeniyetin yaþadýðý krizdir. Çünkü aile medenî anlamlar dünyamýzýn yapýtaþýdýr. Aile mikro evrendir. Aileyi bozarsanýz nükleer bir bozulma baþlatmýþ olursunuz, yani zincirleme olarak deðerler aleminde her þey zarar görür, yozlaþýr...