Perþembe ve Cuma günlerini Aydýn ve Muðla'da, AK Parti Genel Baþkanvekili Numan Kurtulmuþ'u takip ederek geçirdim. Doðrusu CHP ekseriyetindeki bu iki ilimizdeki AK Parti teþkilatlarýný, umduðumdan çok heyecanlý gördüm. Aydýn'daki Danýþma Meclisi toplantýsý, o kadar kalabalýk ve o kadar coþkuluydu ki, sokaða kurulmuþ dev ekrandan da takip ediliyordu konuþmalar, içeriye giremedim, salondan taþmýþ kalabalýðýn arasýnda bir yerde durdum, ayakta dinledim. Benim gibi orta yaþlý pek çok kadýn ve erkek de soðuk havaya raðmen sokaktaydý.
Neydi bu kalp çarpýntýsý? Neydi bu gecenin içindeki heyecan? Belki de muhalefette olmaktý bu heyecanýn pimini çeken... Veya bir davanýn misyonunun taþýyýcýsý olmaktý heyecan veren. CHP'li belediyelerin getiremediði hizmetlere hayýflanarak mý AK Parti'ye akýyorlardý... Ama beklenti öyle zannediyorum ki sadece hizmet açýsýndan deðildi, partide olmak, özellikle kadýnlara, ciddi anlamda bir sosyalleþme, toplumsal kimlik kazandýrmýþtý. Aidiyet, arkadaþlýk ve dayanýþma hisleri de insanlar üzerinde gayet olumlu sinerji oluþturmuþtu...
Doðrusu Ankara ve Ýstanbul'da bile görülmeyecek bu coþkunun sebebini halen dahi düþünüyorum. CHP'nin baþlattýðý ve tarihi geri sardýrtan ezan tartýþmalarýnýn ortasýnda gitmiþtik Aydýn'a. Rahmetli Adnan Menderes'in memleketi Aydýn'da, üniversitede yaptýðý konuþmada, gençlere çok ibretli bir tarih dersi de verdi Kurtulmuþ... Ve Menderes için; “ezan þehididir” ifadesini kullandý.
100 yýllýk bir ajandayla konuþuyordu. Þark Meselesi addedilen Osmanlý'nýn Avrupa'dan atýlmasý ideali, halen Batý'nýn damarlarýnda dolaþýyordu. Bilinçli olmalýydýk. Bu bizim hikayemizdi. Türkiye, Türkiye'den ibaret deðildi. “Millet varlýðýmýz” kavramsallaþtýrmasý yaptý. Balkanlardan, Afganistan'a, Arakan'dan Somali'ye, Kudüs'e, Bosna'ya atýflarla çizdiði harita, bizim ayný zamanda hedefler, vazifeler ve sorumluluklar haritamýzdý... Siyaseti bir dava olarak anlatýyordu.
Dikkatimi çeken 3.kavramsallaþtýrma, “niyetlerimizi tazeleyeceðiz” ifadesiydi. 16 yýldýr baþta olan ve seçimleri sürekli kazanan bir parti için nasýl bir anlamý vardý, niyet tazelemenin... Siyaseti bir dava olarak görmek, siyaseti bir güç ve maddi kazaným olarak tarif etmek elbette birbirinden farklý þeylerdi... Doðrusu ben bu ifadeyi, dava bilincini tazelemek olarak okudum...
***
Ege'deki bu heyecanlý toplantýlarý takip ettikten sonra, uçaða geciktiðim için Ýstanbul yerine Ankara'ya döndüm. Baþka bir yere inmiþtim. Gazeteci kulisleri, Çukurambar þayialarý, telefon diplomasileri, sosyal medya ataklarý... Beni veya falanca akrabamý aday göstermezseniz baþka partiye geçerim'ler, AK partili olduðu halde AK parti asla kendi baþýna seçimi kazanamaz, þu adayý göstermek gerek yollu akýl öðretmeler, hesaplar, hesaplar, hesaplar...
Valla hayret ettim...
AK Parti'nin muhalefette olduðu Aydýn ve Muðla'da kendisinden þüphesi yok! AK Parti'nin 1994'ten beri iktidarda olduðu Ýstanbul ve Ankara'da kendisinden þüphesi mi var?
Kim çýkartýyor bu þantaj týnýlý söylenceleri... “Ben olmazsam olmaz” cümlesini söyleyenler, mensubu olduklarý partiyi küçük düþürdükleri kadar ürkütücü bir saplantýnýn esiri olduklarýný da farkýndalar mý acaba...