AK Parti, 2002’de iktidar olduðunda hem siyasetin temel parametrelerini deðiþtirdi hem de Türkiye’nin temel sorunlarý konusunda yepyeni bir vizyon ortaya koydu.
Çünkü, toplum 2002 seçimlerinde ‘eski Türkiye’deki siyaset tarzýný da, iktidarlarýn ülkeyi yönetme biçimini de beðenmediðini ortaya koydu ve tüm siyasi partileri sandýða gömdü.
Yani millet açýkça, demokrasiye musallat olan, siyasetin önünü kapatan, ekonomiyi haramilere teslim eden, krizi besleyen kritik sorunlarýn çözümünü devlet endeksleyen, ‘rejim krizde’ benzeri tehdit algýlamalarýyla Türkiye’nin önünü kesen ‘askeri vesayet’ sistemini istemiyorum dedi.
Ýþte, milletin bu güçlü mesajýný doðru anlayan AK Parti, 10 yýllýk iktidarý süresince büyük reformlarýn, deðiþim ve dönüþüm projelerinin altýna imza attý.
Ekonomide dýþ politikada, saðlýkta, ulaþýmda ve eðitimde önemli baþarý hikayeleri yazdý ve her seçimde de bunun karþýlýðýný aldý.
Daha da önemlisi, Türkiye’yi ‘vesayet’ sistemini gerileterek ülkeyi prangalarýndan kurtardý.
***
Ve Baþbakan Tayyip Erdoðan, 10 yýl önce kimselerin telaffuz bile edemediði “Kürt sorunu” gerçeðini cesurca Türkiye’nin önüne koydu. Sadece bu yakýcý gerçeðin altýný çizmekle kalmadý, ayný zamanda elle tutulur ciddi adýmlar attý.
“Tayyip Erdoðan Ankaralýlaþtý” diyenlerin hafýzalarýndaki arýzayý da dikkate alarak altýný özellikle çizermek istiyorum. Baþbakan Erdoðan bu ‘çakma liberal’ kifayetsizlerin anlayamayacaðý bir vizyon zenginliði ile Türkiye’yi terör belasýndan kurtarmak için, istihbarat örgütü aracýlýðý ile Oslo ve bir dizi baþka görüþmenin yapýlmasýný saðladý.
Ancak, hepimizin bildiði gibi terör örgütü, Kürt halkýnýn da üstüne basarak ‘çözüm’ adýmlarýný kanla bitirdi. Ve PKK, Silvan saldýrýsý ile birlikte tamamen uluslararasý ‘ihanet koalisyonu’nun tek silahý haline geldi. Elbette PKK’nýn, geçmiþte de bu tür ihanet baðlantýlarý hep vardý. Ama onlar daha çok parça baþý terör iþleriydi.
Son terör olaylarý, Türkiye’nin önünü kesmek isteyen bu uluslararasý ihanet þirketlerinin PKK eliyle ne tür acýmasýz katliamlar yapabileceðini ortaya koymuþtur.
Evet, uluslararasý güç mücadelesinde Türkiye’nin yolunu kesmek isteyen küresel ve bölgesel aktörlerin elinde artýk PKK gibi kanlý bir enstrüman var. Dolayýsýyla, Kürt sorunundan tamamen ayrýþan PKK, Türkiye’nin önünde bertaraf edilmesi gereken bir sorun haline gelmiþtir.
Son günlerde, terör örgütünün kanlý yüzü canýmýzý yakýyor ve her gün þehitlerimiz geliyor. Bu yüzden de öfkeliyiz. Biliyoruz ki, terör örgütü asla kazanamayacak. Ancak, artýk bu sorunla yaþamaya tahammülümüz yok.
Bu yüzden de, Kürt sorununu çözmek için ne gerekiyorsa yapmak durumundayýz. Çünkü, bir 30 yýlýmýzý daha heba etmek istemiyoruz. Kaldý ki zaten, AK Parti iktidarý ‘çözüm’ iradesini bugüne kadar açýk bir biçimde ortaya koydu ve önemli adýmlar attý. Ayrýca toplum da, bütün öfkesine ve kýzgýnlýðýna raðmen çözüm adýmlarýný destekliyor ve bu beladan kurtulmak istiyor.
Baþbakan Erdoðan Çarþamba gecesi, Ülke-Kanal7 ortak yayýnýnda, ‘çözüm’le ilgili bütün yollarýn açýk tutulduðunun altýný çizen çok önemli deðerlendirmelerde bulundu: “Dünyanýn neresinde istihbarat teþkilatlarý yan gelip yatar? Ýmralý ile görüþmeler yine olabilir.”
Yaþadýðýmýz acýlara raðmen, çözüm için yeni umutlara ihtiyaç var. Bunun için de öncelikli olarak CHP’nin aktif olarak devrede olmasý gerekiyor. Evet, CHP’nin kafasý karýþýk. Mesela, Oslo konusunda bile hala gelgitler yaþýyor. Nitekim Baþbakan Erdoðan, CHP’ye çok açýk bir þekilde çaðrýda bulundu: “Gelin, hep birlikte bu taþýn altýna elimizi koyalým, ne gerekiyorsa yapalým.”
Þimdi, Pazar günü AK Parti’nin 2023 vizyonuna iliþkin kilometre taþlarýnýn þekilleneceði büyük kongresi var. Bu kongrede, Baþbakanýn ortaya koyacaðý yeni vizyon, yeni umutlarýn kapýsýný açabilir.