Dün AK Parti’nin kuruluþunun 18. Yýldönümüydü.
Cumhuriyet’in demokrasi yürüyüþünde AK Parti, benzeri olmayan bir örnek, bir tarihî tecrübedir.
Sayýn Erdoðan’ýn liderliðinde gerçekleþen çetin mücadeleler, ülkemize ve milletimize hizmeti engelleme adýna 15 Temmuz FETÖ darbe teþebbüsüne kadar varan ihanetler hatýrlanmadan, AK Parti döneminin insaflý bir deðerlendirmesi yapýlamaz.
1. AK Parti dönemi için ilk söz, “nereden nereye” olmalýdýr.
Birkaç baþlýkla belirteyim.
Vesayetin asýrlýk aðalarý, bu ülkede tahakkümlerini; sivil siyaseti zapturapt altýna alarak ve siyasetçileri aþaðýlayarak kurdular. TSK içindeki cuntalar, yüksek yargý, sözüm ona iþçi/iþveren sendikalarý, üniversiteler ve bilhassa medya eliyle Türkiye’nin üzerine bir karabasan gibi çöktüler.
Bu, milletimize ve deðerlerimize nefes aldýrmayan aðýr atmosferi/karanlýðý AK Parti daðýttý.
Seçilmiþlerin onuru ile oynayanlarýn sesi kesildi. Sivil irade, vesayetin kurumlarýnýn yörüngesinden çýktý.
Bu ülkede imam hatipler, Kur’an kurslarý, üniversitelerde baþörtüsü yüzünden “laiklik tehlikede, irtica hortladý” yaveleri ile ne zulümler yapýldý. Bugün TSK’da, yargýda, emniyette, okullarda baþörtülü insanýmýz ülkesine, milletine, devletine hizmet veriyor. Ne laiklik tartýþmasý, ne çatýþma var.
Milletin evlatlarýnýn, etnik kökeninden, dilinden, mezhebinden, inancýndan dolayý baský ve ayýrým görmediði bir ülkede yaþama yolundaki reformlarý AK Parti gerçekleþtirdi.
2. AK Parti’yi siyaseten bitirme ve sembol olarak Sayýn Erdoðan’ýn canýna kastetmeye kadar varan öylesine ihanetler sergilendi ki, böylesi bir saldýrýya hiçbir iktidar, hiçbir devlet maruz kalmadý.
28 Þubatlar tezgâhlandý. Cumhuriyet mitingleri tertip edildi. Eþi baþörtülü diye Cumhurbaþkaný seçtirmemeye kalktýlar. 27 Nisan e-muhtýralarý verdiler.
Anayasa Mahkemesi eliyle Türkiye’nin en büyük partisini/iktidar partisini kapatmaya kalktýlar. “Laiklik karþýtý eylemlerin odaðýdýr” dediler…
7 Þubat 2012’de devreye giren FETÖ ile Gezi Kalkýþmasý, 17/25 Aralýk siyasi darbe teþebbüsü, MÝT týrlarýný durdurma ve 15 Temmuz ihaneti…
15 Temmuz’da görüldü ki üniforma giydirilmiþ kalleþler eliyle bir kardeþ kavgasý, iç savaþ hazýrlýðý yapýlmýþ.
FETÖ denilen ihanet þebekesi, yargýlama safhasýnda görüldü ki BATI’nýn Haçlý saldýrýsýna taþeronluk yaptý.
Sayýn Erdoðan’ýn liderliði, dirayeti olmasaydý Ýslam âleminin umudu Türkiye, Mýsýr gibi saf dýþý býrakýlacaktý.
Bugün AK Parti’ye eleþtiri yöneltilirken, iktidarýn uzun bir döneminin; dik durmak, pes etmemek, ne pahasýna olursa olsun millete hizmet mücadelesini devam ettirmek için verilen samimi mücadele, görmezden gelinemez.
3. AK Parti’nin evet, alternatifi yoktur. MHP’nin, Cumhur Ýttifaký’ndaki payý/gücü ile umut olmayý pekiþtiren AK Parti karþýsýndaki muhalefet bloðunun, halký heyecanlandýran en ufak bir hazýrlýðý, projesi, kadrolarý yoktur.
AK Parti içinde bir dönem yer almýþ, mevki, makam sahibi olmuþ isimlerden medet umularak yeni partiler kurdurulmasýna gelince.
Dikkat edilsin AK Parti’li gibi görünüp aðýr eleþtiriler getiren bu isimler Gezi kalkýþmasýndan itibaren 6 yýldýr AK Parti’nin mücadelesinde Erdoðan’ýn yanýnda yer almamýþlardýr. Yerel seçimlerde, milletvekili ve Cumhurbaþkaný seçimlerinde, referandumlarda AK Parti’ye nokta kadar destek vermemiþlerdir. Tam tersine alttan alta aleyhte çalýþmýþlar, Abdullah Gül, Erdoðan’ýn karþýsýnda aday olmaya bile kalkmýþtýr.
Bizler gibi düþünenler inanýyoruz ki, AK Parti, bir yenilenme ile yeniden yollara düþecek, milletin kutlu yürüyüþü devam edecektir…