AK Parti’de yeni bir dönem

Yarın siyasi hareketimizin lideri, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tekrar aramıza katılıyor.

İlk olarak üyelik kaydını yaptıracak.

Akabinde yapılacak olağanüstü kongreyle genel başkanlık koltuğuna oturacak.

Böylece 16 Nisan'da kabul edilen "Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ne adım atılmış olacak.

Maskeli balo dönemi kapanacak.

Bu değişiklik Türkiye için yeni değil.

"Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi", Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün getirdiği bir sistem.

Atatürk ilk partili Cumhurbaşkanımızdı.

Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili ilk Cumhurbaşkanı unvanını taşıyacak.

Türkiye'nin doğrudan halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı unvanıyla beraber.

Yarından itibaren AK Parti'nin yeni dönemi başlayacak.

Erdoğan partinin başına ilk defa geçmiyor elbet.

Lakin bu şekilde geçmesi ilk oluyor.

***

"Yeni dönem" dememizin sebebi, sadece bu biçimsel resmî değişiklik değil elbet.

Asıl sebep, yaşanmış onca tecrübeden, FETÖ ile girişilen mücadelede karşılaşılan acı deneyimlerden, referandum sürecinde ortaya çıkan yeni saflaşmalar ve kaymalarla beraber gözlemlenen somut başarısızlık ve eksikliklerden sonra AK Parti'nin kendini her anlamda yenilemesi gerektiği gerçekliğidir.

Milletin AK Parti’ye verdiği tarihi mesaj hiç kuşku yok ki Erdoğan tarafından uygulamaya konulacaktır.

AK Parti'deki yenilenme her alanda milletimizin istediği doğrultuda gerçekleşecektir elbet.

Teşkilatların yeniden yapılanması, isimlerin yer değişmesinden ibaret kalmayıp, asıl zihniyet düzeyinde gerçekleşirse karşılığını bulur.

Millet; kendisinin sahiden hizmetkarı olan inançlı, kararlı, çalışkan, cesur ve mütevazi isimlerin başını çektiği teşkilatlar olsun istiyor.

Aynı istek bakan ve belediye başkanları için de geçerli.

Kendilerine tepeden bakan, kibir taslayan, derdiyle hemhal olmayan AK Partili teşkilat başkanı, belediye başkanı, bakan ve milletvekili olsun istemiyor.

Milletvekillerinin de, belediye başkanlarının da, teşkilat mensuplarının da sahada kendileriyle olmalarını istiyor.

Tıpkı Erdoğan gibi onların da milletin adamı ve milletin hizmetkarı olmasını istiyor.

Erdoğan için AK Parti'ye oy verdiklerini, ama Erdoğan'ın da AK Parti'ye artık çeki-düzen vermesi gerektiğini söylüyor milletimiz.

Referandum sonuçlarıyla verilen bu ve benzeri mesajların milletin adamı/milletin lideri Erdoğan tarafından hayata geçirileceğinden zerrece kuşku duymadığım için "yeni dönem" tabirini gönül rahatlığıyla kullanıyorum.

Erdoğan liderliğinde fiilen ve resmen 2019'daki seçime hazırlanacak olan AK Parti, bu yenilenme sürecini başarıyla tamamlayacaktır elbette.

FETÖ istediği kadar işbaşında olsun.

Bürokrasi içindeki kripto FETÖ'cüler hiç heveslenmesin.

Geçmiş dönemlerde AK Parti'nin içine hamle yapan FETÖ'cü unsurlar, yeni dönemde Reisçi veya AK Partili kimliğine bürünerek AK Parti'yi ele geçirmek veya AK Parti'de etkili olmak hevesine zinhar kapılmasınlar.

Reis'in etrafını kuşatarak mücadeleyi rayından saptırabilecekleri veya FETÖ'cü unsurlara parti ve bürokrasi içinde farklı kisvelerle kol-kanat gerebilecekleri hesabını yapanlar bilsinler ki Reis onların maskelerini söker ve kökünü kurutur.

Nasıl ki ordumuz ve emniyetimiz çürük unsurlardan temizlendiği için bugün daha güçlü hale gelmişse, AK Partimiz de Erdoğan liderliğindeki yeni döneminde bu arınmayı ve yenilenmeyi gerçekleştirerek çok daha güçlü hale gelecektir.

Erdoğan'a ve ideallerine sadakatle bağlı olan milyonların beklentisi bu yönde.

***

İnanıyorum ki Reis'imiz gereğini yapacaktır.

Sana inancımız ve güvenimiz tamdır Reis'im.

Pes etmek yok.

Yılgınlığa asla yer yok.

Sen başımızda olduğun sürece ne başımız öne eğilir bizim, ne de mücadelemizi rayından çıkarmak için pusuda bekleyen hainler başarılı olur.

Ölümüne seninleyiz.

Hoşgeldin başımızın tacı.

Seninle tekrar fiilen ve resmen başlayacak yeni dönemimiz hayırlı olsun.

HATIRLATMA

Milletin sevgisini kibre dönüştüren, kıskançlık illetiyle arkadaşlarının ayağına çelme atan ve hırsı aklının önünde giden kişilerle yol yürünmez.

Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değildir. Kendini vazgeçilmez sanıp dayatanlar, kişisel beklentilerini davasının üstünde görenler kaybederler.

Lider ol kişidir ki kimi nerede ne vakit ve nasıl konumlandıracağını bilir.

Dava adamı ol kişidir ki liderine sadakatle bağlı kalır.