AK Parti’den tarihi bir adım ve aday patlaması

AK Parti’de belediye başkanlıkları için başvuru sayısı patlama yaptı. Bir önceki yerel seçimde 6.500 olan belediye başkanlıklarına başvuru sayısı bu seçim için 7.176 oldu. Rakam aslında 9 binleri bulabilirdi. Genel merkezin başvuru konusunda kademe başkanlıklarını frenleyen bir yönlendirmesi oldu. Belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolu başkanları resmi başvuru yapmadı. Ama bu kişilerin bazılarının birçok il ve ilçede doğal aday adayı olduğu biliniyor, nitekim temayül yoklamasında bu isimlerin bazı yerlerde öne çıkmış olması kuvvetle muhtemel. 

Siyasette cazibe merkezi olmak önce adaylıklarda kendisini gösteriyor. Halkın sandıktaki eğilimi kadar aday adayların partiye eğilimi de bir gösterge oluşturuyor. AK Parti her seçim bölgesinde aday göstereceğini açıkladı. Bu, büyük iddia sahibi olmaktır. Halihazırda bazı partilerin bırakın ilçeyi her ilde bile aday çıkaramadığını, kendilerine aday adayı başvurusu bile yapılmadığı biliniyor. 

Hafta sonu Türk siyaset tarihinde bir ilk gerçekleşti ve AK Parti ‘e-temayül’ olarak nitelenen elektronik ortamda temayül yoklaması gerçekleştirdi. Parti içi demokrasinin ulaştığı noktayı göstermesi açısından bu tarihi bir andır. 

127.148 delege sandık başına gittive ilinde/ilçesinde kimi belediye başkanı görmek istediğini, mevcut belediye başkanına yönelik kanaatinin ne olduğunu bilgisayar ortamında genel merkeze iletti. 

Temayül yoklamalarını başka partiler de yapıyor olabilir ama bu düzeyde, bu ciddiyette, bu profesyonellikte ve elektronik ortamda bunu başarabilen bir parti yok.

Katılım ise yüzde 90.33 oranında.Tüm ilçelerden gelen 114.854 delege e-temayülle siyasi tercihini ortaya koydu, demokratik işleyişe katkıda bulundu. İstanbul’da bu oran daha yüksek. 8.895 delegenin 8.747’si yani yüzde 98.33’ü kanaatini ortaya koymuş. Bu da bir rekordur.

AK Parti’nin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Harun Tüfekçi bu tarihi olayı gerçekleştirerek büyük bir övgüyü hak ettiler. Dışarıdan profesyonel yardım almadan, tamamen seçim işleri ekibinin kendi yazılımları, kurgu ve organizasyonlarıyla bu başarıya imza attılar. 

E-temayül sayesinde 3 ton 18 kilo kâğıt tasarrufu sağlandı. Daha önce oylar torbalara doldurulur, yüzlerce kişi günlerce sayım yapar, en erken 15-20 gün sonra analizleri genel başkanın önüne konabilirdi. Bu yöntem sayesinde ne spekülasyon oldu, ne mahremiyet bozuldu, ne vakit ve emek israfı oldu; sonuçlar da aynı gün saat 18 gibi Genel Başkanın önüne sunulabildi. Delege ile genel başkan arasında doğrudan elektronik hat kurulmuş ve kanaatler aktarılmış oldu. 

Parti içi demokrasinin gelişimi için büyük önem taşıyan bu sistemin diğer partilerce de örnek alınmasını temenni ederiz. 

Dünkü grup konuşmasında Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan üç hususta uyarıda bulundu; aday yapılmadı diye, önerdiği isim aday gösterilmedi diye veya üç dönemlik olup da başka bölgeden aday gösterildi diye tavır takınacakların yanlış yolda olduğunu belirtti. 

Aday adayı olmak da, aday yapılıp yapılmamak da siyasetin doğasının gereğidir. Siyasetin bu hali çok iyi anlaşılmalı. 

Her aday adayının aday olma ihtimali elbette yok. Siyasette aday olmak ne kadar normalse, çok aday adayının içinden birisinin aday yapılması da o kadar normaldir. Kimse kimseye aday adayı olduğu için kem gözle bakamaz, hiçbir aday adayı da seçilmedi diye farklı tavır içine giremez.

Siyasette herkes daha önce başka birinin işgal ettiği bir pozisyonu doldurarak faaliyette bulunuyor. Milletvekili, il veya ilçe başkanı, belediye başkanı, meclis üyesi herkes başka birisinin bulunduğu bu makamlara gelip hizmet ediyor. Birileri de elbette onların yerine gelerek bu kervanı devam ettirecekler. Ama önemli olan bu süreçleri kırıp dökmeden, birlik ve bütünlüğü zedelemeden sürdürmektir. Eğer her kademede aday adayı sayısınca rahatsızlık odağı oluşursa bunun harekete büyük zararı olur. AK Parti örnek yöntem ve usulleri kullanarak titiz bir çalışma yürütüyor. İnşallah sonuçlar da hayırlı olur.