AK Partililer Hiç Sevinmesin

Dünya siyasi tarihinde olmayan bir oy artışı.

Hem de 5 aydan kısa bir sürede.

Aşırı derecede muhalif bir arkadaşım şöyle yazmış: “Duruma bakıyorum, sonuca bakıyorum, şaşırıyorum, vallahi ilahi bir güç olmazsa olmaz diyorum.

Bu gece evlerine girmeyen, kutlamalar yapan şehirlere bakarsanız anlarsınız nedenini. Kosova’da, Makedonya’da, Bosna’da, Cezayir’de, Filistin’de, Sudan’da, Somali’de yaşlı gözlerle insanların sokaklarda ellerinde Türkiye bayraklarıyla yaptığı kutlamaları izledik. Siyasi görüşlerini AK Parti temsil ediyor diye sevinmiyor oradakiler, işin aslı AK Parti kazandı diye de sevinmiyor, Türkiye kazandı diye seviniyorlar. Onlara uzanan el geri çekilmeyecek diye seviniyorlar.

Bosna’dan bir arkadaşımız yazıyor. “Ne olur Türkiye güç kaybetmesin, sendelemesin, Türkiye hafif sendeleyince Sırplar boğazımıza basmaya başlıyor.”

İşte bu kadar insanın duasıdır bu seçimin galibi.

Aslında hangi partiye mensup olursa olsun bu seçime bir siyasi parti seçiminden öte bir milli mesele gibi bakan, o bilinçle hareket eden ve seçmendir bu seçimin galibi.

Millet esas patronun kendisi olduğunu arka arkaya iki seçimde herkese göstermiştir.

AK Parti’liler az az sevinip, çok çok şükretmelidir. Ve bu teveccühün hakkını vermek için günde 25 saat çalışmaya hemen başlamalıdır.

İNADINA MİLLET İNADINA

İnadına hiçbir şeyin olamayacağını görmüş olduk. Daha da önemlisi “inat” gibi bir kelimenin yanına barış, özgürlük gibi kavramların hiç hiç gelemeyeceğini de öğrendik hep birlikte.

İnadına kavga olur, inadına savaş olur ama inadına barış olmaz.

İnadı bırakıp, inatla inadına demeyi bırakıp güzellikle, huzurla, uzlaşıyla demeyi becerebilenler kalacak.

Siyaset mezarlığı inadından geri adım atmayanlarla dolu.

Demek ki millete inat işlemiyormuş, milletle inatlaşmaya gelmiyormuş.

***

ALPARSLAN TÜRKEŞ’E ANLATSALAR

Mekanı cennet olsun, Rahmetli Türkeş’e anlatsalar, deseler ki;

-          MHP’nin oy oranı 11.93’e düştü.

-          Mecliste vekil sayısı itibariyle en küçük grup oldu.

-          Oğlunuz sizin kurduğunuz partiden kovuldu.

-          Oğlunuz bugün % 49,41 ile tek başına iktidara gelen partinin balkon konuşması sırasında balkondaydı.

Hangisine en çok şaşırır, hangisine en çok üzülürdü sizce?

***

ACEMİ KASAP

Her Kurban Bayramının değişmez haberidir hani;

“Acemi kasap kurbanlığı devireyim derken kendini yaralayıp hastaneye kaldırıldı”.

Ankara patlamasının hemen ertesi günü aynı meydanda konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş “Kasım’da Diktatörü Devirmek Başkadır diyeceğiz” diye bitirdi cümlesini.

Aklıma hemen o acemi kasaplar geldi seçim sonuçları gelince.

Genç ve acemi siyasetçiler için çıkarılacak çok ders var gerçekten. Demek ki siyasette kendinden çok emin konuşmamak gerekiyormuş.

ALLAH YENİDEN BAŞLAYANLARIN YARDIMCISIDIR

Yine böyle bir Pazartesi,

Yine bir seçimin ertesi.

Tarih 8 Haziran Pazartesi.

O günün yazısına “Asla Vazgeçme” başlığını atmıştım.

Şöyle yazmışım o gün; 

Bazen işler ters gidecek. 

Asla vazgeçme

Zaman zaman kaybedeceksin, yürüdüğün yolda düşmek de var kalkmak da. Düştüğün zaman üzülmeyeceksin tıpkı yükseldiğin zaman zafer sarhoşu olmayacağın gibi. Her iniş yeni çıkışlar, her çıkış yeni inişlerle içiçedir.

Sonra bir de Goethe’den bir alıntı yapmışım;

Ne diyordu Goethe? “Bazen daha ileriye ulaşmak için bir kaç adım geri gitmek mecburidir. Çünkü en ileri sıçrayışlar, iki adım geriden başlar”. İki adım geriye düşmek her zaman kötü değildir, bugün farkına varamasan bile yarının sıçrayışlara gebedir.

O yazıyı merak edenler şuradan okuyabilirler.

***

Günler geçmiş, Türkiye’nin içinden çıkamadığı zor günler bir türlü geçmemişti..

Tarih bu kez 14 Ağustos, günlerden Cuma.

Bu kez Toparlanın, Yeniden başlıyoruz başlığıya yazmışım.

Şöyle demişim o yazıda da;

Bazen saatlerce yazı yazarsın, o kadar ki kaydetmeyi bile unutursun, derken ansızın elektrik gider bütün yazılar kaybolur. İşte bu hayatın sana “Hadi, artık daha deneyimlisin, şimdi çok daha güzelini” yaz deme şeklidir.

O yazıyı merak edenler de şuradan okuyabilirler.

***

İki yazıda da büyük bir hata yapmışım, onu da bugün fark ediyorum.

Ya da belki bugün, yani 2 Kasım sabahının ilk saatlerinde yaşanılanlar bana fark ettiriyor.

Bir cümleyi hep eksik bırakmışım.

O sözü yazmanın, eksiği tamamlamanın, hatayı düzeltmenin de tarihinin 2 Kasım olması, nasıl da güzel bir denk geliş, nasıl bir tevafuk.

İşte o söz :

Unutmayınız ki Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.

***

Seçimlerin tüm milletimize, tüm siyasi partilerimize, Türkiye Cumhuriyet’nin bağlı tüm etnik unsurlarına, kardeş tüm coğrafyalara, yaşlı gözleri Türkiye’de olan bütün dünya insanlarına hayırlı olmasını diliyorum.

Ama siyaset bu, hiçbir zaferin mülkiyeti yok, hepsi emanet.

Ne diyordu Kırkpınar Meydanındaki çığırtkan?

Altta kaldım diye yerinme, üste çıktım diye sevinme