AK Partililer’in Sayın Bahçeli’ye teşekkür etmesi lazım!

Bu sene ilklerin yaşandığı bir sene oldu. Her seçimde oyunu artıran AK Parti ilk kez oy kaybına uğradı ve iktidar gücünü kaybetti. 

Cumhuriyet tarihinde ilk kez siyasi partiler meclisten bir hükümet çıkaramadılar.

Yine ilk kez cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verdi.

İlk kez geçici bakanlar kurulu kuruldu.

Ve ilk kez altı aylık bir yasama dönemi ve altı aylık vekillerimiz oldu.

***

Bir ilk daha var. O da bakanlığı reddetmek.

Bir milletvekilinin tek hayali bakan olmak iken ilk kez milletvekilleri kendilerine teklif edilen bakanlıkları reddettiler.

Tuğrul Türkeş hariç MHP’li iki vekil teklif edilen bakanlık görevini reddettiler.

Bu yazıyı kaleme aldığımda CHP’li iki vekil reddetmiş diğerleri de reddedeceklerini açıklamışlardı.

Oysa bu bir koalisyon hükümeti değildi, hiçbir partinin geri adımı sayılmazdı. Pazarlık söz konusu değildi. Koalisyon kurulamadığı için anayasanın getirdiği bir çözümdü.

***

Hadi CHP resmi ideolojinin bekçiliğini yapan, milletin değerleriyle tarih boyunca uğraşmış, bu yüzden de milletin kendisine sırt çevirdiği bir partidir ve AK Parti’ye karşı tavrı muhafazakar seçmen nezdinde anlaşılabilir.

Peki ya MHP?! MHP kendisine yapılan bütün teklifleri reddedip siyaseti tıkadığı yetmiyormuş gibi hiçbir siyasi riski bulunmayan aksine avantajları olan geçici bakanlar kuruluna bile üye vermemekte ısrar etmesi anlaşılır gibi değil.

Anayasanın 114. Maddesi geçici bakanlar kuruluna mecliste temsil edilen partilerden üye almayı zorunlu kılıyor. Bu maddenin işletilmemesi için yani HDP’den üye almak zorunda kalmamak için yapılan dört teklifi de MHP’nin kendisi elinin tersiyle itiverdi.

Hem HDP’nin hükümete girmesine zemin hazırlayıp hem de Bakın AK Parti HDP ile hükümet kurdu mu diyecek? Buna kim inanacak?

Neyse ki oyunu Tuğrul Türkeş bozdu.

***

Türkeş’in üç aylık geçici bakanlar kurulu üyesi olmak için partisinden atılmayı göze almasını makam sevdası olarak yorumlamak pek mümkün görünmüyor.

Partideki milletvekilliği ve genel başkan yardımcılığı geçici hükümette üç aylık bakanlıktan kat kat daha ayrıcalıklı bir mevkidir.

Ben, partisinin tavrına rağmen bu teklifi kabul etmesini parti yönetiminin politikalarına karşı bir tavır olarak algıladım.

İlginçtir, MHP yönetimi Türkeş’i partiden ihraç talebiyle disipline sevk ettiği gün MHP’nin yüz akı sayılabilecek olan Iğdır eski milletvekili Sinan Oğan’ı da parti üyeliğinden ihraç etti.

Parti disiplini böyle bir şey.

***

Her ne kadar MHP son derece disiplinli bir parti olsa da ihraçlara karşı bir gerekçe ileri sürülse de ne Türkeş ne de Oğan sıradan partililer değil.

Her ikisi de toplumsal karşılığı bulunan iki değer.

Biri bu parti kurucusunun siyasetçi tek oğlu, diğeri liderlik vasfı taşıyan karizmatik bir siyasetçi.

Parti ne kadar disiplinli olursa olsun partililerin hepsi insan ve hepsinin emre itaatin yanı sıra süreci gören gözleri var, yapılanları değerlendirecek akılları var dahası duyguları var ve dahi duygusallığı ağır basan yönleri var.

***

Bu siyaset tarzının ve ihraçların MHP tabanına olumlu yansıması düşünülemez.

MHP tabanının gelişmelere tepkisinden faydalanması muhtemel tek parti de AK Parti.

MHP yönetimi AK Parti’nin tek başına iktidar olmasına dolaylı olarak yardımcı oluyor diyenler galiba haklı çıkacak!

Gelişmelere bu perspektiften bakınca AK Partililerin sayın Bahçeli’ye kızmamaları bilakis teşekkür etmeleri gerekiyor!

2002’de erken seçim kararı aldırarak AK Parti’nin iktidarını çabuklaştırmıştı. Şimdi de seçimlerin yenilenmesine sebep olarak AK Parti’ye tekrar bir şans daha bahşetmiş oldu!

Daha ne yapsın?!