AK Parti'nin atlamamasý gereken parantezlerde neler var

Zorlu bir genel seçim bekliyor bizleri. Hem yeni bir sistem deðiþikliðine geçecek oluþumuz, hem Türkiye'nin çevrili olduðu olaðanüstü koþullar iþi her zamankinden daha yoðun bir sorumlulukla göðüslememizi gerektiriyor. 15 Temmuz'da yaþadýðýmýz hain iþgal giriþimi henüz kalbimizde ve zihnimizde çok taze... PKK, FETÖ ve DHKPC gibi uluslararasý desteklerle þiddeti yaygýnlaþtýrýlmýþ terörlerle uðraþmaktayýz... 

Millet bunlarýn bilincinde ve karþýsýnda olduðunu 15 Temmuz direniþiyle ortaya koymuþtur: Tanklarýn önüne yatarak... Bu aziz millete hizmet makamýnda olanlar, iþlerini iyi, doðru ve adil içerikle gerçekleþtirmelidir. 

Ne yazýk ki "sýnýf atlama telaþý" veya güçlü devlet karþýsýnda insanýmýzý çaresizlik hissine sevk eden "bürokratik kibir" gibi sýnavlardan iyi geçemedik. Bireye kendini deðerli ve onurlu hissettirecek kamu iletiþim dili kurulabilmelidir. Gerçek kiþilerle devletin arasýndaki mesafeyi eleþtirerek geldiðimiz halde, hasýrlar üzerinde hak ve hürriyetler için direniþ yaptýðýmýz günleri çok çabuk unuttuk. Biz halk olduðumuz günleri çarçabuk geride býrakarak, adeta devlet kesildik. Sesleri duymaz olduk... Oysa "Kerim Devlet" idealinde sesleri iþitmek vardýr... Devlet, sesleri adalet aracýlýðýyla iþitir. Adaletin tecelli etmesi de mülkün yani devletin temelidir.

Terörle mücadele, Suriye krizi ve darbe kalkýþmalarý gibi fevkalade zorlu fitnelerle, imtihanlarla çevriliyiz. Allah milletimizin yardýmcýsý olsun. Cumhurbaþkanýmýz bu konuda eþsiz bir basiret örneðidir. Hayatýmýzý hukuk ve adalet mefkuresine adamýþ bir deneyimden geliyor oluþumuz bu minvalde çok deðerli bir tecrübedir. Hukuk ve Adalet mefkuremizi, çevrili olduðumuz olaðanüstü koþullar ve maruz kaldýðýmýz hýyanet planlarýna karþý söndürmemeliyiz, sindirmemeliyiz, ikincilleþtirmemeliyiz... Biz hareketimizi hukuka olan inancýmýzla var ettik, devamýnda da hukuka olan inancýmýzdýr bizi ayakta tutacak olan... 

Gençlerimizin adil gelir daðýlýmý ve istihdamla ilgili olarak dile getirdikleri talepleri de iþitmek zorundayýz. Türkiye'nin ekonomik anlamda büyümesi gibi pozitif ve makro cümlelerin yanýnda küçük insanýn dünyasýna umut veren somut müjdelerimiz de olmalý. Alýnteri ve emek, hem sosyal adalet gayesindeki devletin önemli ajandalarýndandýr hem de içinden yetiþtiðimiz gelenek bizi emekçiye alnýnýn teri kurumadan hakkýný ödemeyi öðütler. Ekonomik istatistiklerin belirlediði asgari ücretle halkýn fiili olarak hayat sürdürdüðü þartlar birbirinden çok farklýdýr. Gençlerimiz yeni istihdam alanlarýný umutla beklemektedir. 

Toplumsal ayrýþmayý deðil, toplumsal barýþý ve bütünleþmeyi hedef alan politik dil çok önemlidir. MHP ile ittifaktan sonra sertleþen milliyetçi vurgu, Özellikle Doðu ve Güneydoðu'da geçmiþte yaþanmýþ gönül kýrýklýklarýna da kav çakarak endiþeye, çekinceye sevk etmektedir... Gönüller sevgiyle, dostlukla, kardeþlik, yoldaþlýkla onarýlmalýdýr... Toplumsal barýþ, Demokratik çoðulculuk ve daha fazla katýlým ilkelerimize hayat kazandýrmalýyýz...